Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.26
Elizabeth Lim
En Yeni Elizabeth Lim Yorumları ve İncelemeleri
En Yeni Elizabeth Lim sözleri ve alıntılarını, en yeni Elizabeth Lim kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
·
Puan vermedi
Selamlar, ben Leyla.
Terzi olmak zordur, ancak imparator terzisiyseniz ve bir iblis tarafından lanetlenmişseniz hayat daha da zordur.
Güneşin kahkahasından, ayın gözyaşından ve yıldızların kanından işlenmiş elbiseleri diken Maia, üstüne üstlük Unutulmuş Adalar’ın muhafızı tarafından lanetlenmiştir. Sevdiği büyücüyü yüzyıllık esaretinden kurtulsa da, her gün varoluşunu tehdit eden iblisle tek başına savaşmak zorundadır. Tüm bunların üstüne ülkesini tehdit eden bir savaşın filizlenmesi, Maia’nın tanrıçaya ait olan elbisesini giyerek iblislerle anlaşma yapmasına sebebiyet verecektir. Ancak önemli değil, sevdiklerini korumak için gerekirse göğüs ateşe vermeye hazırdır, çünkü sınamamış kahraman kahraman değildir.
Kitabı çok sevdim. Maia’nın gün be gün kendisini unutma tehlikesine karşı sevdikleri için direnmesi içimi sızlattı. Kadın karakterimizin bir erkeğe bağlı olmadan gelişip güçlenmesi ayrıca sevdiğim detaylardan birisiydi. Mutlaka okumanızı öneririm.
Selamlar, ben Leyla.
MÜKEMMEL, mükemmel mükemmel. Uzak diyarların birinde, eline iğne ipliği aldığı çocukluk zamanlarından beri kalbi imparatorluk terzisi olmak için çarpan Maia Tamarin’in önünde tek engel vardı. O da imparatorluk terzisinin kadın olamayacağı yönündeki ufak bir yasadır.
Ancak bir gün babasının kapısı bir imparatorluk uşağı tarafından çalınır ve ulak babasının imparatorun terzisi olma yönündeki kral onaylı davetiyeyi Maia’nın gözü önünde sallar. Babasının öyle bir yolculuğu kaldıramayacak kadar yaşlı olması ve abisinin iğne iplikte o kadar iyi olmaması Maia’nın aklında devasa bir ampulün parlamasına sebep olur. Acaba o ampul Türk halkının başını yaktığı gibi Maia’nın da hayatını karartacak mıdır?
Devamını ne kadar yazmak istesem de Maia’nın olağanüstü yolculuğuna eşlik ederken ne kadar az şey bilirseniz, o kadar iyi olur… Her yaştan insanın okuyabileceği, okuduktan sonra üstünüze masal tozlarının indirildiği mükemmel bir kitap. MUTLAKA OKUYUN, OKUTUN. Gerçekleştirmek istediğiniz hayallerinizin ataerkil sistemler ve kişilerce engellenmediği özgürce bir yaşam diliyorum hepimize.
Yıldızların Kanı serisinin final kitabını bitirip hemen buraya koştum. Bu tür iki kitaplık seriler tam tadında gibi geliyor bana, boş olay silsilesi yok gereksiz kaoslar yok. Bu kitapta ise iblis öpücüğü yüzünden lanetlenen ve iblise dönüşmeye başlayan Maia’nın hem kendiyle hem de Shansen’le savaşmasını okuyoruz. Kitabın yarısında Edan yoktu ama yazar bizi o kadar alıştırmış ki habire gözlerim aradı o yüzden ilk yarıda aksiyon bol olsa da sıkıldığımı söylemeliyim. İkincisi ise belki bazılarının hoşuna gitmeyebilir ama hoşuma giden şey Maia aslında yan karakterlerden biri. Evet savaşın seyrini de değiştiriyor ama diğer kitaplarda okuduğumuz gibi genel olarak çok önde duran bir karakter değil. Kendisi bile kendi ülkesinin umudunun o değil, Sarnai olduğunu kabul ediyor ama Sarnai de ismen öyle. Kitabı okuduğunuzda bu açıdan bakarsanız daha iyi anlayacaksınız tüm övgüleri almayan ama yine de kendinden bir sürü fedakarlık yapan bir karakteri okumak da hoşuma gitti. Yazarın dilini de sevdim başka bir kitabına denk gelirsem kesinlikle okuyacağım. Genel anlamda bakarsak fantastik severlerin beğenebileceğini düşündüğüm bir kitap boşlukta olanlara ya da yeni bir şey arayanlara öneririm.
Ortalama bir kitaptır diye başladım ama sonlara geldiğimde kitabı çok sevdiğimi fark ettim. Maia üç abiye sahip babası terzi bir genç kızdır. Annesini kaybettikten sonra abileri de savaşa gider ve sadece biri topallayarak geri dönebilir. Ailesini geçindirmek için çabalayan Maia bir gün kraliyetten biri imparatorluk terzisi için birinin arandığını söylediğinde abisinin yerine geçer ve ülkenin dört bir yanından gelmiş terzilerle yarışarak hayatlarını kurtarmaya çalışır. İlk başta project runway tarzı bir şey bekledim, ki kitap da bana bu verdi. Ama kitabın yarısına geldiğimde fark ettim ki bazı şeyler çok çabuk geçti, ben ne ara bu bölümleri okudum dedim. Betimleme konusunda kesinlikle ders alınması gereken bir yazar çevirmene de hakkını vermek lazım. Bir şeyleri uzatmama konusunda da çok iyi ne anlatılması gerekiyorsa onu anlatıyor. Ben kendi adıma konuşursam beğendim fantastik dünyası da güzeldi biraz gerçekle harmanlanmış okuyucuyu yormayacak şekildeydi kesinlikle öneririm.
“Biri güneşin kahkahasıyla dokundu. Diğeri ayın gözyaşlarıyla işlendi ve sonuncusu da yıldızların kanıyla boyandı.”
Maia Tamarin terzi bir babanın en küçük ve tek kız çocuğudur. Kadınların eş olmaktan başka çok bir şey yapmadıkları bir dünyada doğmuştur. Üç abisi vardır ancak hiçbirinin terzilik yetenekleri bulunmazken Maia bu konuda çok
İlk yarı çok sıkıcıydı. Canım çiftim kavuşana kadar olaylar sıkıcı ilerledi. Ona rağmen hızlı okundu. Maia imparator tarısı oldu ama sonuçları ağır oldu. Leydi Sarnai düğünden önce kaybolur ve Maia onu bulmak için görevlendirilir. O sırada Maia’nın bedeni değişmeye başlıyor. Alandi’nin korunması Maia’nın seçimlerine bağlıdır. Maia krallığı kurtarmak için Amana’nın elbiselerinden yardım alır.
Bu yolculuğu yavaş yavaş yürek parçalayan bir sondu. Maia bazen sinir bozucu olsa da onu seviyorum. Kararlı, güçlü ve tabii ki aşık.
Sonu biraz aceleye gelmiş gibi hissettirdi. 1. kitaptan daha fazla keyif aldığım bir gerçek. Sonunda mutlu son okumayı ve yan karakterlerin hikayelerini net bir sonunu okumak keyifliydi.
Alıntılar;
“Bir baba çocuklarını gömmemeli Maia.”
“ Seni tekrar bulmuşken bir daha asla bırakmam, Maia. Güneşin ateşi sönene ve ayın ışığı yok olana kadar yanında kalacağım. Zaman yıldızları söndüren ne kadar.”
“Bir zamanlar büyüye aitim, evet,“ diye kabullendi Edan. “Ama Maia sayesinde artık önceden olduğum o büyücü değilim. Artık ona aitim. Her şeyden çok ona.”
Bir Retelling ile geldim bu sefer. Hem de en sevdiklerimden birisi olan mulan.
Örgü ve dikiş ile ilgili bir hikayeyi bu kadar sevebileceğimi asla tahmin etmezdim. Kitabın yarısından sonra kitabın odak noktası değişmiş olsa bile dikiş kısımları çok eğlenceliydi ve çok hızlı okudum. Kitap çok eğlenceli, heyecanlı ve çook fazla macera ile
Benim beğendiğim bir kitaptı. Masal havasını aldım kitaptan. 11 yaş ve üzeri için bence okunabilir bir kitap. Sindirella ' ya sinirlenmiştim biraz prenste çok tatlıydı bence
Kumaşlara, baharatlardan elde edilen boyalara, desenlere, dikişlere ve nakışlara dair muhteşem detaylar ve tüm bunların arasında gelişen enteresan bir büyücü-terzi ilişkisi... Hikayenin dokusu, özellikle de Maia'nın doğduğu ve içine hapsolduğu ataerkil topluma karşı nahiflikle verdiği savaş, romanı heyecanla bir çırpıda okuyup bitirmenizi sağlıyor. Devam kitabını okumak için sabırsızlanıyorum.
Maia Tamarin hayali imparatorluk terzisi olan bir kızdır. Terzi olması sıkıntı değil ama erkek egemenliğin hakim olduğu bir imparatorluk da "Kız" olması sıkıntıdır. Baba mesleğine tutkun, küçüklükten gelen bir yeteneği vardır hiçbir abisinde olmayan. Abilerini savaşta kaybetmiş, babası hastalanmış, bir abisi de savaştan gazi olarak gelince iş başa düşmüş. Babasının terzi dükkanını geçindirmeye başlamıştır. Bir gün fırsat ayağına gelmiştir. İmparatorluk terzisi olmak için bir yarışma düzenlenecektir. Babasına da davet gelmiştir ama babası katılamayacak kadar hastadır. Peki abisi ondan da hayır yoktur. Peki kızımız bu fırsatı tepecek midir. Tabi ki hayır abisinin yerine kılık değiştirmiş ve kendini imparatorluk da bulmştr. Türlü hilelerin oyunların döndüğü bu yerde terzi olmak için elinden geleni yapmaya çalışmış başına da türlü belalar açmıştır.
Genel itibari ile kitabımız bu olay örgüsü üzerinde kurulu. Ben çok severek okudum. Fantastik zaten en sewdiğim tür. Ben seriden razıyım. Türü sevenlere de itina ile öneririm.
Öncelikle kitaba bayıldım zaten Elizabeth Limin akıcı dilinden dolayı beklentim yüksekti o kadar güzeldi ki masal çocuk masallığından çıkıp adeta bambaşka bir hal almış ne yazıkki söylemeden geçemeyeceğim bir husus var ki kitabın sonu sanki aceleye alınmış gibi geldi her şey takır takır aynı anda çözüme kavuştu dükün cebinden panzehirin tak diye çıkması sindirellanın iki saniyede kanıt bulması perileri affettikleri bir anda sihrin geri gelmesi üstelik düğünlerinin anlatıldığı kısım 2 satıra falan sığdırılmış bu kısımda biraz hikayenin gerçeklikten koptuğunu farketsemde genel olarak çok beğendim
376 syf.
8/10 puan verdi
Uzun bir aradan sonra okuduğum fantastik romanla karşınızdayım. Kitap genel olarak akıcı, dili sade, konusu güzel ve ilerleyiciydi.
Ana karakterimiz olan Maia’ya BA-YIL-DIM. Güçlü, akıllı, inatçı ve çalışmanın gücüne çok fazla inanıyor. Bazen savaş verdiği o yolda ufacıcık bir yardımı almayı bile istemiyor. Ama herkesin her an her koşulda yardıma ihtiyacı vardır. Ve o da bu yardımı daha sonra kalbini kaptıracağı başbüyücümüz Edan dan almaya karar veriyor.
Edan muzip, akıllı ve zeki. Yeri geldiğinde bizi gülümsetirken yeri geldiğinde içimizi burkuyor.
yani genel olarak kitabı beğendim. Konusu değişikti ve kitap çok akıcıydı. Sabah elime aldım ve akşam bitirdim. kolay okunsun konusu beni sarsın kafam rahat okuyayım derseniz tavsiyemdir.