Onsuz gecelerim var benim
Onsuz her gün hüzünlü gecelerim
Her an yanımdaymış gibi
Varlığıyla mutlu olduğum
Ama bir o kadarda uzak olmasıyla
Hüzünlerle boğuştuğum
Onsuz gülüşlerim var benim
Bitmek bilmeyen dertlerimin
Ardı sırası kesilmiyor.
En büyük hayallerim intihar etmeye yeltenmiş
Umutlarım günün doğuşunda kaybolmuştu.
Güneş yakıcı sıcaklığını vururken düşlerime
Acılarım gecelerime ortak.
Yalnızlığım kimsesiz.
Sevinçlerim terk edilmiştir.
Bitmek bilmeyen dertlerime müzikler eşlik ediyor
Bitmek bilmeyen dertlerimde "sensizlik" başrolü oynuyor
Sonu gelmeyecek bir süreye giriyoruz
Sinema salonunda, kendi film şeridimizi izliyoruz
Bitmek bilmeyen dertlerimize
Yeni bir bilet daha kesiyoruz.
"Yardan geçmeyen kalp, kanamadan kabuk tutmaz"
Yararı olsaydı sargı bezlerinin
Bezdirmezdi yaramı.
Yaralarım derinleşip; yanaklarım aşınmazdı
Gözlerim kan çanağına dönüşüp üşümezdi, sızlamazdı.
Hatta titretmezdi de.
Bölük pörçük, paramparça cam kırıkları toplamazdım
ömrümden
Sana sesleniyorum kabuk tutmamış yar’a!
Ya beni öldür
Ya da beni hayata döndür
Ya kabuk bağla
Ya da beni kendine bağla
Geç kalacağım ölmeye, böyle giderse.
"Ateşin üşütmesinden, buzların yakmasından"
Kan akıtıp,"kan kaybından öleceğim bir aşk'tan bezdim."
Ne ezdir
Ne de bezdir
Gel kurtar kendini
Yoksa "sen yetmezliğinden öleceğim"
Aramamak için bir bahane arama; kendine...
Aramak için bir bahane ara lütfen!
Her an,
Her saniye,
Her dakika açık telefonum.
Özlediğin bir zamanda değil, özleminin gitmesi için, ara.
Uykusuz kaldığında,
Yalnız hissettiğin anda ara.
Bir şeylerin acıdığını anladığında da ara...
Ne olur ne olmaz diye değil sevgilim.
Lütfen ara, arada.
Adımlarını, adım adım saymıcak kadar unutmak istiyorum seni.
Gelme artık, artıklarından kalma zihnime, zikrime.
Ne zaman gelsen Allah beni kahrediyor...