Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emre Pekçetinkaya

Emre PekçetinkayaMutluluk Yavaş Yavaş Gelir yazarı
Yazar
Çevirmen
8.1/10
16 Kişi
58
Okunma
5
Beğeni
1.247
Görüntülenme

Hakkında

Aslen Nevşehirli bir ailenin beşinci ve son çocuğu olarak 1994 yılında İskenderun’da dünyaya geldi. İlköğrenimini Nevşehir ve İstanbul’daki üç farklı okulda tamamladı. İstanbul Tuna Lisesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV Sinema Bölümü’ne girdi. Burada eğitimine devam ettiği sırada Doğan Cüceloğlu’nun kitaplarını okumaya başladı. Dinlediği bir seminerinin ardından Doğan Cüceloğlu ile tanıştı ve ekibe katılma teklifi aldı. Nisan 2014’ten itibaren sosyal medya yöneticiliği ve içerik editörlüğüyle birlikte Cüceloğlu’nun asistanı olarak kitap yazım çalışmalarında bulundu. Bu süreçte Evlenmeden Önce, Öğretmenim Bir Bakar mısın? ve Var mısın?/Güçlü Bir Yaşam İçin Öneriler kitaplarının yazım çalışmalarında yer aldı. İletişim Fakültesi’ndeki eğitiminin ardından Arel Üniversitesi’nde genel psikoloji yüksek lisans eğitimini tamamladı. Hâlen Cüceloğlu’nun ekibinde çalışmalarına devam eden Pekçetinkaya, aynı zamanda Mart 2015’ten bugüne Gülseren Budayıcıoğlu ile çalışmalarını sürdürmektedir.
Doğum:
İskenderun, 1994

Okurlar

5 okur beğendi.
58 okur okudu.
1 okur okuyor.
61 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Atarimle geçirdiğim binlerce saatten aklımda hiçbir şey kalmamışken, sekiz yaşındayken gittiğimiz bir piknikte babamın hiç beklemediğim bir şekilde yakan top oyunumuza katılmasını ve o an duyduğum coşkuyu çok net hatırlıyorum."
Reklam
“Duygularının ne dediğini duyabilen bir insan içinde “kendin olma” filizlerini görebilir.”
Sayfa 93 - Kronik YayıneviKitabı okudu
“Dünyadaki en heyecanlı oyununu oynasak da -çocukların kapıda- babalarını karşılama heyecanı her şeyden daha güçlü olacaktı.”
Sayfa 86 - Kronik YayıneviKitabı okudu
Diğer yandan ise yaşamda yakın olmaktan doğan her sevinç, beraberinde uzak kalma hüznünü de büyütür
Sayfa 135Kitabı okudu
“Öyle görünüyor ki zamanı yaşama dönüştüren şey içine sığdırdıklarımız…”
Sayfa 51 - Kronik YayıneviKitabı okudu
Henüz kayıt yok
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
144 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Mutluluk, farkındalık, anda/akışta kalma gibi güncel ve önemli konuları, kültürümüzle bağdaştırarak ve psikolojiye dayandırarak işlemiş bir Anadolu çocuğu Emre. Böyle anlattığımda akıllara bu tanıma uyan bir başka isim gelecektir; Doğan Cüceloğlu. Aradaki bağ yalnızca aktarım dili değil. Emre, Doğan hocanın etki alanına çok yakından girebilmiş, 2014’ten beri onun asistanlığını yapmış, ondan çok etkilenmiş, hatta yazmaya onun tarafından yüreklendirilmiş genç. Emre’yi tanıyorum çünkü Doğan hocanın Emre’nin yazılarını paylaştığını görüyor, bu yazılardan etkileniyordum. Bu kitap ise Emre’nin ilk kitabı ve sadece birkaç gün önce yayınlandı. Kitabın başlangıcında ithaf kısmında “Sevgi ve minnetle… Gönlümün ve aklımın ışığı, Doğan Cüceloğlu’na…” cümleleriyle rastlıyoruz Doğan hocaya. Kitabın son sözlerinde ise Emre’nin hayatına nasıl dokunduğunu ve iz bıraktığını görüyoruz. Kitap sade, akıcı ama en önemlisi kalbe hitap eden bir kitap. Yazar çocukluğunu, şimdi olduğu insanı, ailesini, çevresini ve kültürümüzü, içsel doyumumuzu farklı ve geniş bir bakış açısından izleyen bir göz. Okura da bu yönlerde farkındalık kazandırıyor. Bir yazarın ilk kitabına göre değerlendirdiğimde oldukça başarılı buldum. Yazarın zamanla ülke çapında tanınacak olan değerli bir isim olduğunu düşünüyorum.
Mutluluk Yavaş Yavaş Gelir
Mutluluk Yavaş Yavaş GelirEmre Pekçetinkaya · Kronik Kitap · 202158 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Emre Bey'e öncelikle böyle açık yüreklilikle bir kitap yazdığı için teşekkür ederim. Böyle bir kitap yazarak topluma herkesin anlayabileceği, kendince çıkarımlar yapabileceği ve farkındalık oluşturabileceği bir kitap sunmuş olduğunu düşünüyorum. Her hikayesi candan ve etkileyici. "Sen kimsin" sorusuna en temelde verilecek
Mutluluk Yavaş Yavaş Gelir
Mutluluk Yavaş Yavaş GelirEmre Pekçetinkaya · Kronik Kitap · 202158 okunma
144 syf.
7/10 puan verdi
Doğan Cüceloğlu ve Gülseren Budayıcıoğlu’nun asistanlarından birisi olan genç bir isim Emre Pekçetinkaya. Hikayelerin "bizzat yaşanmış şeyler olması" ona hem bir okunurluk katıyor hem de etki gücünü artırıyor. Ayrıca anı türünde olması nedeniyle edebi arayış asgariye düşüyor. Buna rağmen yazarın üslubunun kıvamında olduğunu söyleyebiliriz. Kısa olmaları, okuru yormamasına ve kolay okunmasına sebep oluyor. Özellikle çocukluk anılarının yetişkinliğe yansımaları herkesin kendinden pay biçmesine sebep olabilecek seviyede. Özellikle model öğretmen, babayla ilişkiler ve öğrencilik-sınıf ortamı travmaları bölümleri iyiydi. Okumalar bittikten sonra, en başa dönüp sadece başlıkları okuduğumuz zaman bile kendini hatırlatan, belki özdeşim kurdurabilen yazılar olmuş. Farklı yazılardaki kötü öğretmen ve iyi öğretmen anlatıları hayli önemli ve yerinde olmuş. Maalesef bizim ülkemizde, ne denildiğinden çok kimin dediği önemsenir. Yani, yazarın kim olduğu önem kazanabilir. Örneğin aynı kitap meşhur bir yazarın adıyla basılsa övgüler dizilirken, yazarımız için, "kim bu?" sorusu sorulabilir. "Öyle görünüyor ki, duygusal fakirlik maddi fakirlikten çok daha kötü." gibi aforizmalar daha fazla olabilirdi. Dayı, Serçe, Sınıfta çıkartılan mont, Sahtekar cevizci, Saç uzatmak yazıları diğerlerine oranla daha ön plana çıkan yazılar olmuş. Patates yazısı ise çok mesaj olarak tamam ancak aksiyon olarak durağan kalmış.
Mutluluk Yavaş Yavaş Gelir
Mutluluk Yavaş Yavaş GelirEmre Pekçetinkaya · Kronik Kitap · 202158 okunma