Wendy Brown:
“Bugün demokrasi tarihte benzeri olmayan küresel bir popülerliğe erişmiş durumda, ancak kavramsal olarak hiç bu kadar muğlak, isim olarak da bu kadar içi boş olmamıştı.”
Fareed Zakaria demokrasinin ancak ekonomik olarak gelişmiş ülkelerde "tutunabildiği"ne işaret ediyor: Şayet gelişmekte olan ülkeler "erken demokratikleşmişse", ekonomik felaket ve siyasal despotizmle sonuçlanan bir popülizme varılır.
Alın size hayat! Ne düzen, ne fikir, ama yine de hoş, mutlu, özellikle de, anlamsız olduğu kadar özgür diyebiliriz. Özgürlüğün bedelini anlamsızlıkla ödemek, pek de pahalı sayılmaz hani.
Doğrusu bizde gençliğin önceliği, imtiyazlılığı, eğlenceyi, vakit öldürmeyi toplumsal yasa olarak dayatır. "Eğlenin" sözü herkesin sloganıdır. Eğlenemeyecek olanların bile. Günümüz demokratik toplumlarının derinlerine kök salmış aptallığı da bundan ileri gelir.
Platon, kendi siyasal varoluşunun sorumluluğunu almış ama uygun biçimde hazırlanmamış ruhların çöküşe ve denetimsiz ahlaksızlığa yol açacağından endişe etmişti, ama bugün daha bariz ve kaygı verici bir tehlike söz konusu: halkın faili olduğu faşizm.