Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Erol Erdoğan

Erol ErdoğanN'apsak Bu Gençleri? yazarı
Yazar
8.0/10
32 Kişi
154
Okunma
11
Beğeni
2.023
Görüntülenme

Erol Erdoğan Sözleri ve Alıntıları

Erol Erdoğan sözleri ve alıntılarını, Erol Erdoğan kitap alıntılarını, Erol Erdoğan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Oyunlar, keskin kesintilere ve terklere uğramadan varlığını sürdürebilecek zemin bulursa, değişimi, yeniden üretimi, kayboluşu ya da dijitale geçişi doğal seyrinde gerçekleşir. Bizim çabamız oyunun varlığını sürdürebileceği zemini sağlamak olmalıdır.
Alışkanlıklar insanın yakasını kolay bırakmaz. Alışkanlıklar, genelde şuur içermez, muhakemeden uzaktır. Onun için alışkanlıkla yapılan işler çoğu zaman az fayda sağlar, bazen yanıltır.
Reklam
Günümüzde çocukların arkadaşları az, arkadaşlığı doyasıya yaşayamıyorlar. Çok çocuklu aileler azaldığı için kardeşi olan çocuklar da azaldı.
Sık tekrar ettiğim üzere, dijital mecralardaki oyunlar, yazılımcısı ve tasarımcısının sokağını, iklimini, eğitimini ve inancını yansıtır. Biz dijital oyunları, geçmişi ve aidiyeti olmayan nevzuhur işler gibi görebiliriz ama öyle değildir.
Ülkemiz fiziki mekânlarda (ev, bahçe, piknik, sokak, okul...) oynanan oyunlar bakımından da hayli zengin. Türkiye genelinde oynanan oyunların sayısı iki bin civarındadır. Oyun zenginliğimiz dijital oyunlarda alternatif kurgular bakımından fırsatlar sunacaktır. Ayrıca hikâyelerimiz, masallarımız, destanlarımız da, dijital oyunlara ilham olabilecek muhtevaya ve aşamalara sahip.
Fiziki mekânlarda oynanan oyunlar dijital evrene özgü şekilde kurgulanabilir. Oyunların aşamaları, tasarımı, dili dijital oyun formunda olmalıdır.
Reklam
Çünkü cemreler havaya, suya, toprağa düşse de bir türlü içimize tam düşemiyor...
Çocuk oyunla büyür, hayatı kavrar, gelişir; çocuğun sosyal, fiziki ve psikolojik sağlamlığının temel aracı oyundur. Çocuktaki oyun eksikliği, sonraki yaşlarda da olumsuz sonuçları olacak ciddi bir yoksunluktur, mahrumiyettir.
Çocuk işçiliği de öyle. Yaşına ve bedenine göre ağır işlerde çalışan çocuklar, oynamak şöyle dursun, dinlenecek vakit bulamadıkları gibi eğitimden de çoğu zaman geri kalmaktadır.
Reklam
Aslında camide çocuğa ve çocuk sesine tahammül etmeyenlerden bazıları, çocuğa başka mekânlarda da tahammül edemeyebiliyor. Birçok mekânda "Çocuğun burada ne işi var?" cümlesini duyabiliyoruz.
Tabii, şehirleşme politikalarımızın da sokakların oyunsuzlaştırılmasında ciddi payı olduğunu belirtmem gerekir. Bunun için şehircilik politikalarımızı gözden geçirerek "Şehirleşmede çocuğa görelik" ilkesinin gereğini yapmalıyız.
Oyun başı başına bir okuldur. Eğitim sistemimiz oyun, masal, sohbet, seyahat, atölye ve usta çırak ilişkisinden uzaklaşarak didaktik hâle geldi ve eğitim gücü zayıfladı. Oyun, yaşamın parçası olarak doğal eğitim ve etkileşim sağlarken didaktik yöntemler sadece bilgi aktarmakla kalıyor. Oyun "iklim" sunuyordu, onun için etkiliydi.
Oyun çocuk için eğlence, arkadaş edinme, paylaşım, iletişim, fiziksel gelişim, kendini ifade, yetenek gelişimi, değer aktarımı, sabır öğrenimi, hayata alışma, güvenli ortam oluşturma ve daha çok şey demektir. Bu haliyle oyun, müthiş bir öğrenme iklimi sağlar.
İnsan, bebekliğinde, hayata oyun ile başlar. Bebek doğduğundan itibaren annesini, çevresini, eşyaları, mekânları oyunsu algılayışla kavrar. Anne ile yavrusunun arasındaki iletişimin temeli de oyundur. Bebeklikten çocukluğa geçince diğer oyunlarla tanışır ve annesinin dışındaki kişilerle daha geniş alanda oynamaya başlar. Gençlik dönemine gelince oyunlar hem çeşitlenir hem farklılaşır. Oyun, çocuk ve gencin doğal yol arkadaşıdır.
498 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.