Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Erol Erdoğan

Erol ErdoğanN'apsak Bu Gençleri? yazarı
Yazar
8.0/10
32 Kişi
154
Okunma
11
Beğeni
2.018
Görüntülenme

En Yeni Erol Erdoğan Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Erol Erdoğan sözleri ve alıntılarını, en yeni Erol Erdoğan kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Hepimiz çok renkli doğarız. Aylar, mevsimler, iklimler gibiyizdir. Öyle de olsa her insan, yakın çevresinin terbiyesi, büyürken edindiği korkular, yanlış eğitim, taraf olduğu ideolojiler sebebiyle renklerini birer birer azaltır. Kişide renk azalması, fıtrattan uzaklaşması demektir. İnsan kaybettiğinde mevsimine dönmelidir."
Oyun her canlının ayrılmaz parçası. İnsan da, kedi de, köpek de, kuş da oyunla hayatı kavrıyor, hayatı kolaylaştırıyor, iletişim kuruyor. Toprak altındaki ağaç köklerinin birbiriyle iletişimde olduğunu söyleyenler var. Bence ağaç köklerinin iletişimlerinin bir kısmı da oyunladır. Evet, buna inanıyorum. Oyun, dış bir unsur değil içe ait bir dinamizm.
Reklam
"Velhasıl oyun oynamayan çocuk yoktur, hatırlamayan yetişkin vardır. Çocuğumla oynayacak bir şeyler bulamıyorum diyenler. Siz de düşünün, belki de o kadar oyunsuz geçmemiştir çocukluğunuz."
Tuğba Akbey İnan
Tuğba Akbey İnan
Çocuk oyun oynayamıyorsa sorun var demektir. Oyuncakları, patlamamış bombalar ve füze parçaları olmuşsa çocukların, orada ciddi bir çocuk düşmanı vardır...
Çocuk ve oyun en anlamlı ikilidir. Oyun, çocuklarımızın en temel hakkıdır.
Çocuk oyunla büyür, hayatı kavrar, gelişir; çocuğun sosyal, fiziki ve psikolojik sağlamlığının temel aracı oyundur. Çocuktaki oyun eksikliği, sonraki yaşlarda da olumsuz sonuçları olacak ciddi bir yoksunluktur, mahrumiyettir.
Reklam
Aşırı eğitim, yoğun sınavlar, kariyerist yaklaşımlar da çocukların sosyal ve psikolojik gelişim evrelerini olumsuz etkilediği gibi yaşlarının gereği oyunlarla buluşmasına da engel olmaktadır.
Çocuk işçiliği de öyle. Yaşına ve bedenine göre ağır işlerde çalışan çocuklar, oynamak şöyle dursun, dinlenecek vakit bulamadıkları gibi eğitimden de çoğu zaman geri kalmaktadır.
Camide çocuk varsa sevinelim, yoksa kendimize acıyalım...
Camide çocuk sesi duymak istemeyenler yanlış yapıyor, camiyi park gibi oyun alanına çevirenler doğru yapmıyor. Burada ince bir çizgi var. Özel durumu olmayan hiçbir mekânı çocuksuz düşünemeyiz, çocuk her yerde olur. Çocuğun her yerde olması hayatın doğal akışının neticesidir. Çocuk, olduğu yerde çocukluğuyla olur. Çocuk bulunduğu yerde merakını, heyecanını, enerjisini, sevimliliğini ortaya koyar. Çocuğun bulunduğu mekân çocuğun dinamizmine uygunsa, çocuk orada bulunduğu sürece büyüklerin iklimi onu kuşatıyorsa, çevresindekilerce doğru yönlendiriliyorsa, merak ve sevgi veya ilgisine karşılık buluyorsa çocuk mekânın uyumlu ve anlamlı bir üyesine dönüşür. Çocuğun, bulunduğu ortamın doğal unsuru haline dönüşmesi, çocuğun eğitimi, sosyolojisi, kültürü bakımından kıymetlidir. Çocuk böyle bir durumda doğal olarak eğitilir, kültürlenir, sosyalleşir. Bu hâl camide oluyorsa, çocuk dindarlığı kendiliğinden başlar. Mesela, ramazan aylarında, çocuk, oruç ritüellerinin doğal oyuncusu olduğu için, çocukların camiyi, ezanı, sahuru, teravihi sevmesi de kendiliğinden oluşur.
Reklam
Aslında camide çocuğa ve çocuk sesine tahammül etmeyenlerden bazıları, çocuğa başka mekânlarda da tahammül edemeyebiliyor. Birçok mekânda "Çocuğun burada ne işi var?" cümlesini duyabiliyoruz.
Hadis ve siyer kaynaklarında, peygamberimizin namaz esnasında torunlarının oyunlarına ses çıkarmadığı ve onlara mukabelede bulunduğu, bayramlarda Mescidi Nebevide oynanan oyunları Hazreti Ayşe ile birlikte izlediği, oyun oynayanları mescitten çıkarmaya çalışan Hazreti Ömer'e müsaade etmediğine dair rivayetler var.
Allah'ın huzurunda olduğunu bilmek, insanı her türlü ayartıcıya ve rahatsız ediciye karşı dirençli hâle getiriyordu. Bu direnç, her türlü sesle insan arasına perde oluyordu. O sesler, rahatsızlık vermek şöyle dursun, insana ilham oluyor, çokluğu hissettiriyor, birliği yaşatıyor, çeşitliliği gösteriyordu...
Din, çocuklara kötü davranan amcaların değil Allah'ın diniydi, birisine kızıp camiye küsülmesi doğru değildi ama bu kopuşa sebep olmak da kötü!
Sık tekrar ettiğim üzere, dijital mecralardaki oyunlar, yazılımcısı ve tasarımcısının sokağını, iklimini, eğitimini ve inancını yansıtır. Biz dijital oyunları, geçmişi ve aidiyeti olmayan nevzuhur işler gibi görebiliriz ama öyle değildir.
498 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.