Erol Erdoğan Sözleri ve Alıntıları
Erol Erdoğan sözleri ve alıntılarını, Erol Erdoğan kitap alıntılarını, Erol Erdoğan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Okumak denilince genelde okul ve kitap anlaşılıyor ki, bu dar bir bakış açısıdır. Okumak kitap okumaktan insanı okumaya, gökyüzünü okumaktan geceyi okumaya, kediyi okumaktan rüzgarı okumaya, dağları okumaktan mevsimleri okumaya kadar ufku geniş bir eylemdir. Okumak kelimesi bakmak, görmek, fark etmek, düşünmek, araştırmak, sormak ve aramak gibi onlarca kelimeyi içine alır.
Eskiden yaş kümeleri veya kuşaklar arasındaki farklıiaşma elli yılı hatta yüz yılı buluyordu. Sanayileşme ve şimdi de teknolojik dönüşümle birlikte TDK'nin bahsettiği yirmi beş otuz yıllık zaman aralığı daraldı. Kuşakları tanımlamak için artık, onlu yılları kullanıyoruz. 80'ler, 90'lar, 2000'ler gibi... Eskiden dede ve nine ile torun kuşak çatışması yaşarken yakın döneme kadar baba ve anne ile çocuk yaşıyordu. Şimdilerde ise kardeşler arasında kuşak farklılığı veya çatışması ortaya çıktı.
Özetle kuşakları şöyle tanımlamak mümkündür: Ortak anlayışları, konuşma biçimleri, alışkanlıkları, kültürleri olan ve aynı dönemlerde doğmuş ve yaşamış insanlar topluluğudur.
Sayfa 37Kitabı okudu
Yetişkinlerin çocuk ve gençleri eleştirmek veya küçümsemek için kullandığı “zamane çocuk” ve “zamane gençlik” ifadeleri, çocuk ve gençlerin kadim, iyi, doğru ve ahlaki olandan koptuğunu ve popüler olana kapıldığını anlatmak için tercih edilmektedir.
İçinde yaşanılan zamanın ve bu yaşanılan zamana ait değerler, alışkanlıklar, tutum ve davranışların iyi veya kötü olarak tanımlanmasından önce şu soru daha önemli: “Zamanelik” nasıl bir şey ki, neden sadece çocukları ve gençleri etkiler? Gerçekten “zamane” mefhumunun içini dolduran ve onu yeni kuşaklarla eş değer hâle getiren yetişkinler, zamanelik sürecinden her şekilde muaf mıdır ya da bu değişimden korunaklı bir vadide mi yaşamaktadır?
Değişimi doğru anlarsak zamane kavramını da doğru kullanırız.
Sayfa 31Kitabı okudu
Ramazan müthiş bir iklim. O ilkim yeryüzünün her yerini sarıp sarmalıyor.
Sayfa 125Kitabı okudu
Hepimizin sıla-ı rahimin kuşatıcılığına ihtiyacımız var. Çocuklar ve gençler, memleketlerine sık giderse bir yere ait olma duygusunu kazanacaklar. Aidiyet duygusu onlara hayata tutunma, kendisini kolay ifade etme, bir kültüre dayanma güveni verecektir. Bir geleneğe, memlekete, kültüre ait olduğunu bilen insan, köklerini hisseden dev ağaçlar gibi bakar hayata. Memlekete ve farklı şehirlere gidiş gelişler, oradaki farklı insanlarla konuşmalar, farklı kültürleri tanımalar her insanda özellikle çocuklar ve gençlerde fikri hareketliliğe, ufuk genişliğine ve bilgi kazanımlarına vesile olacaktır. Günümüzde akraba-hısım ziyareti çoğunlukla seyahat gerektirmektedir. Seyahatlerin, sağlık, bilgi-görgü, dostluk açısından insana çok şey kazandırdığını hepimiz biliyoruz. Çocuklarımız için iyi geçirilmiş bir seyahat, onlarca ders ve ödeve bedeldir. İnsanların anne-baba, dede-nine, amca-dayı, hala-teyze gibi birinci dereceden akraba ve bunların dışındaki hısımlarıyla sık diyalog kurması ve ziyaretleşmesi kültür alışverişini hızlandıracak; aile bireyleri için doğal eğitim ortamları hazırlayacaktır.
"Sırr-ı pâk-i samediyetdür savm
İttisaf-ı melekiyyetdür savm"
Sayfa 114 - İz YayıncılıkKitabı okudu
"Sahur oldu ışıyor
Bülbüller ötüşüyor"
Davulcu Manisi
Sayfa 103 - İz YayıncılıkKitabı okudu
"Oruç sabrın yarısıdır."
Sayfa 99Kitabı okudu
Ramazan'ın güzelliklerinden biri de mukabeledir.
Sayfa 75Kitabı okudu
Ramazan mutfağı, oruç ayını yemek ayına dönüştürme aracı hâline getirilmemeli.
Sayfa 58 - İz YayıncılıkKitabı okudu