Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Eyüp Öztürk

Eyüp ÖztürkVelilik ve Delilik Arasında yazarı
Yazar
7.9/10
7 Kişi
36
Okunma
0
Beğeni
888
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Yazar

Okurlar

36 okur okudu.
5 okur okuyor.
15 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Muvelleh kelimesi Arapça "veleh" kökünden türetilmiştir. Veleh kelimesi ise, sözlüklerde hüzün, şiddetli vecd, üzüntü, sevinç veya korkudan dolayı aklın gitmesi, hayrete düşmek, çılgına dönmek, kendini kaybetmek gibi anlamlara gelmektedir. Tasavvuf ıstılahları sözlüklerinde ise veleh kavramı sersemlik, şaşkınlık, hayret, aşkın deli divane etmesi gibi anlamlarla karşılanmıştır. Kelimenin tefil babındaki "vellehe" formuna sadece modern Arapça sözlüklerde rastlanmaktadır. Bu sözlüklerde vellehe kelimesi çılgına çevirmek, ne yaptığını bilmez hale düşürmek gibi anlamlarla karşılanmıştır. Bu itibarla, ism-i meful kalıbında gelen muvelleh kelimesini, aşk veya üzüntüden dolayı kendini kaybetmiş, çılgına dönmüş kişi olarak tanımlamak mümkündür.³⁷ Kavramın sözlük anlamı muhalif karakterli dervişlerin alışılmamış tavırlarını açıklamak için oldukça elverişli bir zemin hazırlamaktadır. ³⁷ Sözlüklerde kavramın "muvelleh" şeklinde biçimi geçmemektedir. Bu tanımlama "vellehe" kelimesinin ifade ettiği anlam göz önüne alınarak verilmiştir. Ayrıca kavramın "muvellih" şeklinde kullanımına da rastlanmaktadır. Bknz. John Renard, Historical Dictionary of Sufism, (Lanham: The Scarecrow Press, 2005), s. 271. Ancak meczub, mecnun gibi hemen hemen aynı anlamdaki kavramların ismi meful kalıbında kullanılmasını esas alarak biz muvelleh şeklinde kullanımın daha doğru olduğunu düşünmekteyiz.
Sayfa 19 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Giriş
Rifailerin ve diğer tarikat mensuplarının kerametlerine simya ve şeytanın fiili eleştirisini dile getiren başkaları da olmakla birlikte, bunların en meşhuru İbn Teymiyye'dir. Ayrıca onun bu meşhur kişinin toplum nezdinde tasavvuf karşıtlığının yerleşmesinde çok etkili olduğunu belirtmesi, İbn Teymiyye'ye işaret eden bir atıf olarak algılanmalıdır. Zira İbnu's-Serrâc'ın yaşadığı zaman diliminde böyle bir etki yaptığı vurgulanan şahıs ancak o olabilir. ... Rifailerin saray erkânı huzurunda hesaba çekildiği olaya atıf yapan İbnu's-Serrâc, orada birinin, Rifaîlerin klasik ateş gösterilerini yapmak istemeleri üzerine, onlardan ateşe yıkanıp girmelerini istediğini, gösterinin onun söylediği şekilde yapıldığını ve Rifailerin hiçbir ilaç sürmediğinin anlaşıldığını belirtmektedir. İbnu's-Serrâc'ın bahsettiği bu kişinin İbn Teymiyye olduğunu, hem tarih kaynakları hem de İbn Teymiyye'nin bizzat kendisi açıkça ifade etmektedir. İbn Teymiyye'nin Rifailerden yıkandıktan sonra ateşe girmelerini istemesi, onların bu ayinlerden önce vücutlarına ateş karşısında acıyı hissetmemeleri için özel bir karışım sürdüğü inancından kaynaklanıyordu. İbnu's-Serrâc olayın devamını anlatırken, aynı kişinin, "Rifailer sema sırasında vecde geldiklerinde onların üzerine şeytanlar iniyor" dediğini belirtir ki, İbnu's-Serrâc'ın dile getirdiği bu iddia, aynı ifadelerle, İbn Teymiyye'nin fetvaları arasında sıklıkla yer almaktadır.
Sayfa 28 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Giriş
Reklam
...mehdilik iddia eden bir kimse toplumda belli bir ivme yakaladığında diğer kesimler adeta bir sürüklenme halinde ona tabi oluş sürecine girmektedirler. Çekirdek kadro dışındaki grubu oluşturan ana kitlenin çoğu zaman hiçbir akli sorgulama yapmadan kendini akışa bırakarak bir harekete dahil olduğu anlaşılmaktadır.
Sayfa 129
Tek bir insanın eylemlerini anlamlandırmak bile çoğu zaman için mümkün değil iken çok farklı bireylerden oluşan bir topluluğun hareketlerinin arkasında yatan sebepleri tespit edebilmek kolay değildir. Zira bir insanın ortaya koyduğu bir fiilin arka planında kişisel beklentilerden çevresel etkileşimlere, duygusal yönelimlerden bilinçaltı faaliyetlere kadar çok çeşitli faktörler etkili olabilmekte, çoğu zaman olayın faili bile bu etkilerin varlığının farkına varamamaktadır. Dolayısıyla bir topluluğun neden bir harekete topluca iştirak ettiği sorusuna o topluluğu oluşturan herkesi kapsayan kesin bir cevap vermek mümkün değildir.
Sayfa 101
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
202 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Eyüp Öztürk ilk kitabı "Velilik ile Delilik Arasında" yakaladığı başarıyı bu kitabında da yakalamış. Carlo Ginzburg'un klasikleşmiş eseri "Peynir ve Kurtlar: Bir 16. Yüzyıl Degirmencisinin Evreni"nde ortaya koyduğu inceleme ve yorumlama metodunu gayet iyi bir şekilde Mehdilik iddiasında bulunan Halep'li köylünün hikayesine uyarlayabilmiştir. Kitap okuyucuya sıkıcı gelebilecek arşiv malzemesini anlaşılır şekilde modern sosyal bilimlerin verilerini kullanarak yorumlamaktadır. Kitapta sadece mehdilik iddiasında bulunan köylünün hayatı anlatılmamakta aynı zamanda köylüyü mehdilik iddiasına iten etkenler ve sebeplerde tartışılmaktadır. Ayrıca kitapta İslam Dünasında XIV asırdır tartışılagelen Mehdilik, Mesihlik ve Müceddidlik kavramları geniş şekilde bol örneklerle tartışılmaktadır.
II. Abdülhamid Döneminde Bir Mehdilik İddiası
II. Abdülhamid Döneminde Bir Mehdilik İddiasıEyüp Öztürk · Kitap Yayınevi · 20197 okunma
94 syf.
10/10 puan verdi
Hz. Ebu Zer'in hayatı sade ve öz şeklinde çok güzel anlatılmış
Hz. Ebu Zer'in hayatı sade ve öz şeklinde çok güzel anlatılmış. Yoldan geçen kervanlara yapılan baskınlarla geçen hayatın başta haniflik, sonraları İslam ile müşerref olması, Hz. Ebu Zer'in doğruluğu, dürüstlüğü, kanaatkarligi vs. kitabın başlıca konularıdır.
Hz.Ebû Zer
Hz.Ebû ZerEyüp Öztürk · Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları · 202311 okunma
94 syf.
9/10 puan verdi
Öncelikle Eyüp Öztürk hocamızın yüreğine kalemine sağlık. Benim hayatımda, fikirlerimde görüşlerimden sahabeler adı altında top 10'a girecek sahabelerden biri de Ebu zer el gıffar'dır. Hayatını anlatmaya çalışmak bazen zor gelebiliyor çünkü öyle kolay kolay yazılacak bir hayatı yok. Düşünün bir gün biri gelip size diyroki Mekke'de biri peygamber olduğunu iddia ediyor yeni din getirmiş siz ne düşünürsünüz o sırada? Ben şahsen Allah kabul etsin deyip köşeme çekilirim ama Ebu zer öyle yapmadı ne badireler atlayıp da Mekke'ye geldi öyle ha diyince efendimizi görmüyor aç kalıyor susuz kalıyor bunlar yetmiyor bir de Müslüman olduktan sonra işkenceye maruz kalıyor dayak yiyor, ağa iken maraba durumuna düşüyor ama yinede hak bildiği öğrendiği yoldan vazgeçmiyor belki de bu kısa sürede yasadigi olaylar onun hayatını şekillendiriyor müslüman olduktan sonra da öyle herkes ile kıyaslanmayacak bir yaşam tarzı var.
Hz.Ebû Zer
Hz.Ebû ZerEyüp Öztürk · Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları · 202311 okunma