Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Faik Tonguç

7.3/10
9 Kişi
38
Okunma
2
Beğeni
940
Görüntülenme

Faik Tonguç Gönderileri

Faik Tonguç kitaplarını, Faik Tonguç sözleri ve alıntılarını, Faik Tonguç yazarlarını, Faik Tonguç yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İbretle okunacak dört yıllık bir siper ve esaret hayatım var. Bu hayat bence kusurlu yazılmışsa da görülmeye ve okunmaya değer..." Faik Tonguç Birinci Dünya Savaşı’nda Bir Yedeksubayın
Memleket idaresinde önemli görevler üstlenen ya da üst­lenmek isteyen bu gibi insanların sık sık tekrar ettikleri fazilet, ahlak, millet ve vatan sevgisi gibi kavramları bu türden ihti­raslarını maskelemek için kullandıklarına inandım.
Reklam
ilkokuldan yüksek öğrenimi bitirinceye kadar, halk ha­ yatı hakkında bize hiçbir bilgi verilmemişti. Sınıf geçmek ve bir diploma alabilmek için yıllarca kafalara doldurulan bilgi, hayatta bir işe yaramıyordu. Küçük yaştan beri iş hayatında pişmiş, öğrenimi olmayanlar ya da kendi hesaplarını yapacak kadar kıt olanlar daha çok başarıyorlardı bu işi. Yükseköğre­nim başka memleketlerde olduğu gibi bizde, hayatta başarı için bir anahtar vermiyor, aksine başka kapıları da kilitliyor. Amacı, devlete memur yetiştirmek için kurulmuş birer kurum olmaktan ileri gidemiyor.
Avrupa'nın en sevilmeyen milleti Almanlardı. Eşsiz askeri üs­ tünlüklerine dayanarak çok bencil hareket ediyorlar, halkın dostluğunu kazanamıyorlardı. Burada çeşitli rütbedeki subay­ larla konuşuyoruz. Türkiye'den, Türkiye'nin işlenmemiş bakir topraklarından söz ederken adeta ağızlarının suyu akıyordu. Sibirya'da Omusk şehrinde Türklerle beraber yaşamış, biraz Türkçe öğrenmiş biri vardı ki, savaş biter bitmez Türkiye'ye gelerek ne büyüklükte bir çiftlik kuracağını şimdiden tasarla­ mış bulunuyordu. Kimi fabrika kuruyor, Türkiye'yi benimser fikirler yürütüyorlardı. Müttefik değil miymiş? Türkiye demek Almanya demekmiş. Savaştan galip çıkarsak çekirge gibi memleketi istila edecekleri, istedikleri gibi at oynatacakları anlaşılıyordu. Gördünüz mü başımıza gelecekleri? Memleketi kurtarmak için bir savaş da Almanlarla yapmak zorunda ka­lacağa benziyoruz!
Yaradılış ve ze­ka itibariyle bizim erlerle Fransız eri arasında hiçbir fark yok­tur. Tek fark birinin okuyup yazma bilmesi, kafasının basit bilgilerle zenginleşmiş olması, ötekinin bundan yoksun bulun­masıydı. Bu yoksunluğun başlıca sebeplerinden biri, halkı dü­şünen ve hayat seviyesinin yükselmesini ideal sayan ve buna çalışan, bir idarenin kurulmamış olmasıdır. Türk ve Müslü­man olması yüzünden yüzyıllardır topladığı tepki ve dış baskı­ların yanı sıra başa geçenlerin kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmemesi, daha da kötüsü halkın cahil kalmasında çı­ karı olan yobazların da bunda payının bulunmasıdır. Çok ağır şartlarla toplanan vergiler, yine ağır şartlarla yapılan borçlarla saraylar, köşkler yapılır, sefahat alemlerinde ziyan edilir, Türk halkı devamlı Fransız, İngiliz köylüleri, bankerleri için çalışır. Avrupa borsalarında, sağlam ve karlı olduğundan daima ara­nan değerli Türk tahvillerinin borçlusu, memleketin biricik üreticisi olan Türk köylüsüdür. Halkımız için dayanılmayacak derecede ağır olan hayat şartları, Rus halkı için mevcut değil­ di. Çoğunluğu okuma yazma bildiği halde, sert iklimin insan­ larına özgü ağır davranışları görülüyor, ahmaklıkları yüzlerin­ den okunuyordu. Başka milletlerin üstünde bir korunmaya erişmiş olan bu mujiklerin yerinde bizim köylülerimiz olsaydı az zamanda Batı milletlerinin eğitim ve uygarlık düzeyine ula­şacağı kesindi.
Reklam
Her anlamıyla asker oğlu as­ker olan Türk neferlerinin emre itaati bir ibadet halindeydi.
396 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Birinci Dünya Savaşı'nda Bir Yedek Subay
Kitap boş zamanınızda okuyabileceğiniz bir anı kitabıdır. İçerik olarak çoğu zaman o dönemin ne kadar zor bir dönem olduğunu, ne denli komutanlar/kumandanlar olduğunu gösteriyor. Faik Tonguç, asker kökenli birisi olmamasına rağmen yine de savaşta iyi bir şekilde orduyu komuta etmiştir. Tavsiye ederim
Birinci Dünya Savaşı’nda Bir Yedeksubayın Anıları
Birinci Dünya Savaşı’nda Bir Yedeksubayın AnılarıFaik Tonguç · İş Bankası Kültür Yayınları · 199938 okunma
Bir de şu acı gerçeği öğrendim ki, gerek iş sahasında ve gerek mevki ve memuriyet nüfusunu kullanarak servet sahibi olanlar, bu serveti devlet hazinesinden, yani vergi mükelleflerinin sırtından yapanlar açgözlü, doymak bilmez emellerinin tatmini için var güçleriyle memleketin zararına çalışmaktadırlar.
Sayfa 419Kitabı okudu
Reklam
Sırası gelince halkın sefaletinden, pisliğinden, hastalıklarından, cehaletinden şikayet yolunda bahseder dururuz. "Efendiler! Bu feci durumun sorumlusu sizlersiniz. Biz aydınlarız; idare edenlerdir" diyerek feryat etmemek mümkün değildi. "Besle kargayı, oysun gözünü" kabilinden sivil, asker, hemen her meslekte bu kargaların varlığı göze çarpar. Küçük yaştan beri millet alır bağrına basar, yedirir, içirir, giydirir, zengin çocukları gibi refah içinde yetiştirir,... tam memlekete hizmet edeceği işe yaradığı zaman karga kesilir, "velinimetinin" aleyhinde çalışmaya başlar.
Sayfa 410Kitabı okudu
İdealsiz bir millet yaşamak hakkını kazanamıyor. Bir ideal dahibi olmayan milletler okyanuslar arasında kalmış, hedefini şaşırmış bir gemiye benzetilebilir. Böyle bir milletin hükümet adamlarının siyaseti daima rüzgara tabidir. Her yeni olay bu siyaseti değiştirmeye neden olur.
Sayfa 284Kitabı okudu
Medeniyet kervanında geri kalmış milletlerin içinden çıkan aydınlar ordusu ne kadar güçlü olursa, o milletin geleceğinin de o kadar sağlam temeller üzerine kurulmuş olacağından şüphe yoktu.
Sayfa 229Kitabı okudu
Halen geçerli bir tespit...
Demek ki esaslı bir yurtseverlik terbiyesi bizde pek azdı. Halk tabakalarında daha çok göze çarpan bu duygular, makam, mevki yükseldikçe kendi nefislerinden başka bir şey düşünemez bir hale geliniyordu.
Sayfa 220Kitabı okudu
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.