Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fatma Torun Reid

Fatma Torun ReidHep Sevgili Kalalım yazarı
Yazar
8.0/10
6 Kişi
34
Okunma
3
Beğeni
1.467
Görüntülenme

Fatma Torun Reid Gönderileri

Fatma Torun Reid kitaplarını, Fatma Torun Reid sözleri ve alıntılarını, Fatma Torun Reid yazarlarını, Fatma Torun Reid yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Özellikle  hızla değişen dünyamızda değişen değerler ve çoğalan seçenekler karşısında yirmi birinci  yüzyılın belki de çiftler için hazırladığı en zor sınav bu olacak: Kimler aynı insanla 70 yıl beraber olup o ilişkide  hep sevgili kalabilecek?
"Nasıl olsa evliyiz artık" diye eşlerin kendilerini, eşlerini ve ilişkiyi ihmal etmeleri ilişkinin en büyük kan kaybına neden olur. Bu kayıp yavaş yavaş büyür. Sessizce için için kanayan bir yara gibi bir gün beklenmedik bir şekilde vücudu hasta eder. Evlilik ilişkisini canlı bir varlık gibi düşünecek olursan günlük bakımın önemini bir kez daha hatırlamış oluruz.
Reklam
Bence toplumumuzda yeni evlenenler arasında ilişkisini sağlam temele oturamayışının bir nedeni eşlerden birinin veya her ikisinin de hala geçmiş aileleri de "evli" olmaları. Bu nedenle de en ufak anlaşmazlıkta kendi limanlarına sığınan gemiler gibi  birbirinden uzaklaşan çiftler az değil. Bazı durumlarda aile büyüklerinin çocuğundan kopamaması veya çevreyi kontrol etme ve gücü ellerinde tutma alışkanlığı gençlerin   evliliklerinde ilişki bağını kurmalarını zorlaştırıyor. Bu konuda en çok erkek annelerinden örnek vermek mümkün. Gene kişilik sınırlarının net olmadığı durumlarda herkes herkesin zaman ve  mekanı içinde. Samimiyet adına yapılan bu "kişisel hudut" sömürüsü evliliklerin iki kişi arasında güçlenmesini örseliyor. Burada en hassas görev erkeği düşüyor kanımca. Tabii ki savunmaya  geçmeden karşılıklı konuşabilmek ve kimin ailesinden gelirse gelsin ilişkiyi yıpratsbilecek tutumlardan el ele korunmak en güzeli.
Evlilik iki yetişkin arasında yapılan bir anlaşma bir sözleşme olarak görülür. Evlilik kurumunu yürütecek insanların nüfus kağıdındaki yaşı duygusal yaşlarının yeterliliğini göstermeyebilir. Yetişkin olmak kişisel ve ortak yaşamın sorumluluklarını alabilmeyi, partnerinin farklılıklarına saygıyı, uzlaşma, karar alma, iletişim kurma gibi bazı becerilerde donanmış olmayı gerektirir.
120 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
her konuya kısa kısa değiniyor. örnek olay çok ayrıntı az. ben sanırım ayrıntı seviyorum. özet sevenler için ve psikoloji okuyanlar için çok faydalı olduğunu söyleyebilirim.
Hep Sevgili Kalalım
Hep Sevgili KalalımFatma Torun Reid · Remzi Kitabevi · 201025 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
Evlilikler içinde kişiler neden bir müddet sonra sevgili gibi olmayı bırakırlar? Oysa insanlar başta nice güzel hayallerle bu evliliğe adım atarlar. Evlilik kurumu için, sağdan soldan bilinen, duyulan şikayetler vardır elbette ama evlenmeye karar veren her çift 'kendi ilişkilerinin başka olacağını, kendilerinin aşık olduğunu, birbirlerini
Hep Sevgili Kalalım
Hep Sevgili KalalımFatma Torun Reid · Remzi Kitabevi · 201025 okunma
Reklam
Erkek erkekliğini, kadın kadınlığını, karşı cinsten aldığı beğeni ve sağlıklı cinsellikle keşfeder.
Sayfa 102Kitabı okudu
Özellikle yakınlarımızla diyalog kurarken defansif (savunmacı) dinliyoruz. Üçüncü şahıslarla defansif dinleme özgüven eksikliğinden, yakınlarımızla defansif dinleme ise daha çok ön yargılı dinlemekle ilgili.
Hayat senaryomuzda bizi tamamlayacak roldeki kişiyi ya o role uygun olduğu için seçiyoruz ya da uygun değilse o rol için yetiştiriyoruz.
Aynı tarz kişileri hayatımıza çekeriz; çünkü...
Hepimizin bir yaşam öyküsü var. Bu, doğduğumuz yer, zaman, çevre ve yaşam boyunca bizi etkileyen olaylardan oluşuyor... Bir de bu süreç içinde bu öyküyü biçimlendiren bize ait düşünceler, duygular, yorumlar var. Buna da yaşam senaryosu diyoruz. Yaşam öykümüz belki bizden çok önce başlıyor... Bizi büyütecek olan çevreyle ve onların geçmişinden bize getirdikleriyle... Yaşam senaryomuz ise kendimize yakıştırdığımız veya bize yakıştırılan rolle ve başkalarını ve olayları algılama şeklimizle biçimleniyor. Kendimize biçtiğimiz rol olumlu veya olumsuz olabileceği gibi başkalarına ve dünyaya karşı aldığımız tavır da olumlu veya olumsuz olabiliyor. Senaryomuzun ilk taslağını 7-8 yaşına kadar yazıyoruz. Ergenlik yıllarında yeniden elden geçirip, bir iki değişiklik, bir iki ekleme çıkarma yapıyoruz. Senaryonun yazarı da biziz, başrol oyuncusu da, rejisörü de... Diğer oyuncuları da biz seçiyoruz. Bu senaryo bir anlamda bizim bilinç dışı yaşam planımız oluyor. Bu plan çocuklukta kendimizle, dünyayla ve başkalarıyla ilgili aldığımız kararlar üzerine kuruluyor, bize atfedilenlerle pekiştiriliyor, daha sonraki olaylarla doğrulanıyor ve seçilen bir alternatifle sonuçlanıyor. Bilinç dışı hazırlanmış bir plan olduğu için de yaşam sürecinde sahneye tekrar tekrar geliyor. Evlilikte tekrarlanan yanlışlar, binlerce insan arasından bizim rolümüzü tamamlayacak partneri bulmamız, bu yüzden belki de bir rastlantı değil.
Reklam
Dayak, tekrarlanan ihanet gibi, kadının bedeninden çok ruhunu çökertir. Bu nedenle zedelenen öz beğeni ve saygının onarımı öncelik taşır.
Her zaman için bugün geçmişi içermez ama her zaman geçmişi bugünün içinde yakalamak mümkündür.
Terapi odasının üç prensibi vardır; mahremiyet, özgürlük ve samimiyet.
Ailede bir kişide olan değişiklik suya atılan bir taş gibi hareler oluşturur ve diğer kişileri de mutlak bir şekilde etkiler.
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.