Felsefelogos

FelsefelogosFelsefelogos - Sayı 12 dergisi
Dergi
9.5/10
16 Kişi
47
Okunma
29
Beğeni
1.140
Görüntülenme

Hakkında

1997 yılında yayın hayatına başlayan Felsefelogos, Türkiye’nin en uzun soluklu felsefe dergilerinden biridir. Felsefelogos daha önceki dergilerden kendini bir çevre dergisi olmak istemekle de ayırır. Türkiye’deki felsefenin çevreler şeklinde gruplaşamayacak kadar sınırlı olması, Felsefelogos’un bir çevre oluşturmayı görev edinmesine yol açıyor. Çevre oluşturmayı hâlâ bir görev olarak görüyor. Dolayısıyla Felsefelogos, yazar ve akademisyenlere kapısını her zaman açık tutuyor. Felsefelogos’un birçok ülkede yazarlar ve takipçilere sahip olması şüphesiz bu özelliğiyle Türkiye’de bir ilktir. Üçer aylık periyotlarla yılda dört sayı çıkaran Felsefelogos, her sayı için belirlenmiş bir temayı dosya konusu olarak işliyor. “Devlet ve Ahlak” ile başlayan Felsefelogos serüveni, “ırkçılık ve insan hakları”ndan, “feminist felsefe” ve “savaş”a, “ekoloji” ve “din ve devlet” gibi birçok konuya uzanan entelektüel bir yelpazeye uzanıyor. Bu konular seçilirken ülke ve dünya gündeminden bir sorun dosya konusu olarak işlenmesine özen gösteriliyor. Bununla felsefenin gündeme ilişkin söz söylemesi amaçlanıyor. Öte yandan Spinoza, Marx, Gramsci örneğinde olduğu gibi önemli filozoflar da dosya konusu olarak işlenebiliyor. Felsefelogos The Philosopher's Index, EBSCOhost ve CrossREF tarafından taranan, 2015 yılından bu yana yazarlarına akademik başvuruları için DOI (digital object identifier) verme yetkisini alan hakemli bir dergidir. Genel yayın yönetmenliğini çıktığı günden beri Sinan Özbek yapmaktadır. Felsefelogos dergisi FESATODER (Felsefe ve Sosyal Araştırmalar Topluluğu Derneği) tarafından yayımlanıyor. Yayın kurulu ise aşağıdaki isimlerden oluşuyor. Muharrem Açıkgöz, Thomas Geisen, E. Aras Ergüneş, Ferda Keskin, Uluğ Nutku, Sinan Özbek, Kaan Özkan, Peter Thomas, Sema Ülper Oktar, Fehmi Ünsalan, Tanzer Yakar
Doğum:
1997

Okurlar

29 okur beğendi.
47 okur okudu.
5 okur okuyor.
60 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Harika bir toplum eleştirisi.
''Kadın? Yok ki! O, kendine yakıştırması istenen maskeyi ödünç alır, kendisine yüklenen rolü oynar. Ondan beklenen tek şey, kendisini dişiliğine sarıp sarmalayarak sahtekarlığın dolaşımını sağlamasıdır.'' - Luce İrigaray
''Sigmund Freud, ''Haz İlkesinin Ötesinde'' adlı kitabında, tüm ruhsal süreçlerimizin otomatik olarak haz ilkesi dolayımıyla düzenlendiğini söylemektedir.''
Reklam
Sinema Felsefesi üzerine...
''Sinemayı yapanlar biz değiliz, bize kötü bir film gibi görünen dünyadır.'' - Gilles Deleuze
''Varlık olarak kadın şeffaf değildir; erkeğin karşısında bir özne olarak değil de paradoksal olarak öznellikle donatılmış bir nesne gibi durur. Kendisini aynı anda hem kendi hem öteki gibi ele alır. Bu da şaşırtıcı sonuçlar doğuran bir çelişkidir.'' - Simone de Beauvoir
Kadın mücadelesinde her kafadan farklı bir ses çıkmasının temel nedeni.
''Doğrusunu söylemek gerekirse kadınlar bir sınıf değildirler ve çeşitli sınıflara dağılmış olmaları, siyasi mücadelelerini karmaşık ve taleplerini çelişkili kılar.''

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
132 syf.
10/10 puan verdi
Sinema Felsefesi üzerine...
Felsefelogos Dergisinin en iyi sayılarından biri. Özellikle Stanley Kubrick ile ilgili makale oldukça heyecan vericiydi. Zaten Kubrick'in adı bile heyecanlanmaya, gerilimi kulaklarının çınlamasında yetiyor. Makale Kubrick'in düşüncedeki şiddeti sahnelere nasıl aktardığıyla ilgili detaylar sunuyor ve bunu oldukça uzun tutarak filmler özelinde örnekleyerek açıklanması çok güzeldi. Bunun dışında, Zeki Demirkubuz, Pasolini ve Godard örnekleri üzerinden siyaset felsefesi ve sinema ele alınmış. Bunda özellikle maksist değerlendirmeler hakim. Keza tarihsel haklılıklar kapsamında üç yönetmenin yaşamları da birer kanıt olmuş makale içeriğine. Kracauer'in film kuramı, sinematorafide inanç ile Deleuze'ün değerlendirmeleriyle dergi çok daha zenginleştirilmiş. Sinema felsefesine meraklı olanların kaçırmaması gereken bir sayı bence bu.
Felsefelogos - Sayı 55
Felsefelogos - Sayı 55Felsefelogos · Fesatoder Yayınları · 20145 okunma
240 syf.
9/10 puan verdi
Aşkın ve sevginin felsefesi
Derginin 7. sayısı Aşk ve sevgi üzerine yapılan araştırma, inceleme, düşünce ve makalelerden oluşuyor. Aşk ve sevginin felsefi, cinsel, mitolojik, edebi, psikolojik, feminen ve estetiksel boyutları genel olarak ele alınmış. Özellikle Luce İrigaray'ın ve Gabriel Marcel'in metinleri oldukça derin bir felsefi pespektife sahip. İrigaray, Hegel'in ''aşk emektir'' tezi ile yapmış olduğu evrensellik kuralı üzerinden hem bir eleştiri hem de çözümleme sunuyor bizlere. Aşkın doğasını ve bugünün dünyasında (Beden, ev ve şehir), erkeklerin ve kadınlarının doğasının gelişimini irdeliyor. Metinde ikinci dalga feminizmin o müthiş entelektüel altyapısını göreceksiniz. Edebi eserleriyle bizleri bunalımdan bunalıma sürükleyen harika yazar Gabriel Marcel'in metninde ise aşk, sevgi, tutku ve kaygı kavramları birbiriyle ilişkilendirilerek ele alınmış ve tam bir fransız ekolü romantizminin felsefi boyutunu bizlere yaşatmaktadır. Özellikle bu iki metin bence çok hoştu. Pornografi üzerine yazılan metin de hayli dikkat çekici, farklı bir bakış açısı katmış aşk olgusuna. Bunların dışında sevgi, aşk ve cinsellik üzerine kaleme alınan diğer metinlerde ise daha akademik ve araştırma dili hakim. Aristoteles, Platon, Wittgenstein, kısmen Freud, Nietzsche oldukça yoğun bir şekilde değinilen isimler. Artık kendimi tekrar ediyor gibi hissettim arada. Okumuş olduğunu bir daha okumak kişisel bir durum tabi. Bunun dışında ayrıca değinmem gereken bir kısım var ki o da Thomas Aquinas'ın felsefesi idi. Nasıl rahip olunur? Manevi aşk nedir? boyutunu da okumuş oldum ve büyük bir manevi huzur içerisinde bu felsefi derginin sayısını bitirmiş oldum. Tanrı sizi korusun.
Felsefelogos Sayı -  7
Felsefelogos Sayı - 7Felsefelogos · Bulut Yayınevi · 19992 okunma
250 syf.
9/10 puan verdi
Felsefelogos dergisinin en güzel sayılarından biri diyebilirim. Eleştirel teorinin alt yapısını ele alırken, Frankfurt Okulu'nun öncülüğünün yanı sıra, Chicago Okulu, Birmingham Okulu gibi ekollere de değinerek ilerlemiş olması oldukça içerik zenginliği oluşturmuş diyebilirim. Tek eksik nokta eleştirel teorinin bilimsel şüpheciliğin ana öznesi olması meselesine pek değinilmemiş olmasıdır. 21. hatta 22. Yüzyılın henüz bulunamamış kimliği Horkheimer, Adorno, Benjamin, Marcuse gibi isimlerin öncülüğünü yaptığı eleştirel teoridir. Bunu işlemek bir kinetik enerjinin potansiyel enerjiye dönüşmesi demektir ancak hareketi başlatan bir kaynak henüz yazılmış değil. Frankfurt Okulu tarafından söylenegelmesine rağmen. Peki nedir bu eleştirel Teori? Eleştirel Teori, ideolojileri birer ''yanlış bilinç'' olarak ele alır. (Burada dini, siyasi, kimliksel her ideolojiden bahsediliyor.) Bu duruşu ile özgür düşünce ve diyalektik aklın gücüne dayanıyor olması çoğu yerde marksist bir akım olduğu yönünde yapılan değerlendirmelere denk geliriz ancak pek de öyle değildir durum. Frankfurt öncülüğünde yükselen eleştirel teori her şeyi olduğu gibi marksizmi de eleştirmiş ve eksikliklerini, yanlışlarını anlatmıştır. Bu eksiklikler üzerinden devam ettikleri için biraz da maksizmin devamlılığı olarak yorumlanmışlardır ancak durum sadece diyalektik düşüncenin özgür düşünceye açılan kapısı noktasında bir aynılık var. Yol bundan sonra ayrılıyor. Dergi içeriği de eleştirel kuramın kendi yolunu yarattığı alanı bizlere detaylı bir şekilde anlatıyor. Ayrıca feminist mücadele açısından eleştirel teorinin güncelliği bölümü oldukça başarılıydı.
Felsefelogos -Sayı 53
Felsefelogos -Sayı 53Felsefelogos · Fesatoder Yayınları · 20141 okunma