Feridun M. Emecen kitaplarını, Feridun M. Emecen sözleri ve alıntılarını, Feridun M. Emecen yazarlarını, Feridun M. Emecen yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı geleneğinde yeni tahta çıkan bir sultanın büyük bir sefer ile işe başlaması, onun saltanatı açısından önemliydi ve bunu inceden inceye tasarlamak lazımdı.
Sultan Süleyman'ın 46 yıllık saltanat dönemi harp sahasında gazi sultan lafzına yaraşır bir şekilde ölümüyle sona ermişse de o hiçbir zaman unutulmadı, aksine şahsında Osmanlı İmparatorluğu'nun en parlak devrini yaşadığı kanaati daha torunu tahtta iken genelleşti ve dönemi idealize edildi.
Yetmiş yaşının içindeki Sultan Süleyman'ı yeniden bir sefere çıkmaya zorlayan sebepler, 1565'te uğranılan Malta bozgunu sonrası, buna karadan bir cevap vermek yanında, tebaasına hâlâ iktidarın ve gücün eskisi gibi elinde bulunduğunu göstermek arzusuydu.
Entelektüel bir kimliğe sahip olan Mustafa idam edildiğinde, geride Amasya'daki sarayında yapılan bir sayıma göre dört büyük sandık dolusu kitap bırakmıştı.
Sultan Süleyman'ın uzun saltanat yıllarının, zaman geçtikçe hem halk hem de devlet kademeleri arasında tekdüzelikten kaynaklanan, içten içe terennüm edilen ama aleni hale getirilmeyen bir bıkkınlığa yol açtığı aşikârdır.
Ölüm vakti gelip çattığında bana seslendi ve şöyle dedi, "Hasan Can bu ne haldir" "Ben kulu ona söyledim ki sultanım Allah'a yönelip onunla birlikte olma vakti gelmiştir." Bunun üzerine buyurdu ki " Ya sen bizi bunca zamandır kiminle bilirdin. Allah'a yönelişimizde kusur mu gördün." Ben dedim ki haşa bir an bile Allah'ı anmakta gaflet içinde olduğunuzu görmedim. Ama bu zaman ötekilere benzemez bundan dolayı ihtiyat olsun diye dedim". Bir süre geçtikten sonra Yasin suresini okumamı buyurdu. Bunun üzerine bir kere Yasin'i okuyup tamamladım. Benimle sureyi tekrar ediyoredu. İkinci defa "Selamun kavlen min Rabbin rahim" ayetine geldikte gördüm ki mübarek dudakları sözü edilen ayeti okur gibi kıpırdanıyordu ve sağ şehadet parmaklarını kaldırıp geride kalan parmaklarını sıkıp güçlü elleri ellerimde olup kolunu sıyırıp nabzını tuttum. Hekim başı Ahi Çelebi orada benim yaptıklarıma bakıyordu. Çabamı görünce "Henüz yaşıyor, niye böyle acayip davranıyorsunuz" diye beni azarladı. Ben de dedim ki "Hekimlik bir durum artık kalmadı, cevherimiz artık elden gitti."
Sivas-Bozok yöresinde Şah Celal oğlu Şah Veli adlı birinin ortaya çıkıp yeni karışıklıklara yol açtığı haberi ulaşmıştı. Bölgedeki Şah İsmail yanlısı birçok kişi onun yanında toplanıyordu. Ebulfazl Mehmed Efendi bu hususta şöyle der:
Turhal kalesi civarında korkunç ve derin bir mağaraya yerleşti. Çoğunluğu İsmailliye Rafızilerinden ve mülhitlerden olan yöre halkı onun durumunu öğrendi. Artık her gün işsiz güçsüz kimseler onun yanına gelip ona sorular sorardo. "Mesken olarak burayı neden seçtin." Diye soranlara , "Burası evliyanın makamıdır" diyordu. "Biz burayı kendi başımıza seçmedik , abdallar ehli gayb Mehdi'nin pek yakında bu mağarada çıkacağına dair bana taahütte bulundular, zaman yaklaşmıştır", diyordu. Birçok kimse ona biat etti. O da kendisini Mehdi taraftarı olarak tanıttı. Bazıları ona yönelerek rüku ve secde etmeye bile başladı. Anadolu diyarında büyük bir fitne çıktı, öyle ki on iki gün içinde çoluk çocuk, kadın erkek elli bin kişi ona tabi oldu.
Sen ülkelere, insanlara, Mısır'a sahip oldun, Hadimü'l Haremeyn'sin. Sen asrın İskender'isin, aramızda geçen düşmanlık artık tekrarlanmasın. Sen ülkene dön, ben de ülkeme döneyim, Müslümanların kanlarını dökmekten sakınalım, ne istersen onu yaparım.
Üç ay geçti Venedik beylerinin adamları gelip mektup getirdiler. Bu haber kafir memleketlerine eriştiğinde demişler ki Sultan Selim Han Acem ev Arap memleketlerini feth etti. Şimdi sıra bizim memleketimize geldi. Onunla karşılaşmak ve savaşmak için gücümüz yetersizdir. Zaruri ona tabi olalım diye ünlü frengistan hükümdarlarından sekizi bir araya gelip hediyeler ve üçer yıllık haraçlarıyla elçiler tayin etmişler.
Feridun Hoca'dan harika bir eser. Askeri tarihe ilginiz varsa muhakkak edinmelisiniz. Osmanlı Devleti'nin ortaçağda katıldığı bazı önemli savaşlara dair teknik ve taktiksel detaylar yer alıyor. Hem akademik hem genel okuyucu kitlesine hitap eden bir kitap. Daha detaylı bilgi için ise kitabın kaynakçası tatmin edici bilgiyi verecektir.