Onlar (Türkler) ........... bizlerden daha onurlu, ölçülü, iffetli, temiz, sessiz ve iyi bir yaşam sürerler. ......... Türkler'de büyük bir itaat ve düzen egemendi.
Sayfa 100 - Türkiye kitap yayınevi 2017Kitabı okudu
Biraz daha ilerlediğimizde, Tuna nehri üzerinde çok miktarda küflenmiş ekmeğin yüzdüğünü gördük ve Hıristiyanlarla Türklerin davranış biçimleri arasında ne kadar büyük bir fark olduğunu bir kez daha kavradık. Türklerin arasındayken her şey daha sessiz ve düzenliydi, Tanrı korkusunun etkisi, onların tüm kendini belli ediyordu. Oysa Hıristiyanlarda, özellikle askerlerin arasında sadece yemek pişirmek, et kızartmak, hayvanlar gibi yemek, içmek, kumar oynamak, dans etmek, çalgı çalmak, küfretmek, lanet okumak, Tanrı'yı aşağılamak, kavga etmek, dövüşmek, karı peşinde koşmak, sevişmek, vurmak, kırmak, öldürmekten başka bir şey görmek mümkün değildir, kısacası onlarda Epikür'ün dünya görüşüne uygun olan bir yaşam tarzı egemendir. İşte buna insanın içi burkuluyor...
Öncelikle merhaba, bu kitaba ait ilk inceleme bana nasip oldu. Gördüğüm kadarıyla bu tarz kitaplarda çok fazla okunma, yorum ve inceleme maalesef bulunmuyor. Daha çok popüler ve çok bilinen kitaplar üzerinden devam ediyor. Bu tarz seyahatname kitaplarına okudukça inceleme yapmayı düşünüyorum.
Bu bir tarihi seyahatname kitabı, bu alana bir süredir ilgi duyan biri olarak şunu söylemek istiyorum. Bu kitaplar dönemleri ilk ağızdan anlatan, gerçekten okunması kolay ve müthiş akıcı, merak uyandıran kitaplar olduğunu düşünüyorum.
Yazarımız 1591 yılında Roma imparatorluğu tarafından Osmanlı imparatorluğu İstanbulu'na gelen elçilik heyetinin eczasıydı. 1593 yılında Sultan III.Muradın Avusturyaya savaş açmasıyla tüm elçilik heyetiyle beraber zindana atılmıştır.
Yazar seyahatnamesinde 16.yy İstanbulu'nu ve Osmanlı sarayını, Kasımpaşa tersanelerinde bulunan zindanda esaret hayatını anlatıyor bizlere. III.Muradın vefatından sonra III.Mehmedin tahta geçmesi, o dönemki tutsaklık ve gördüğü yaşadığı olayları anlatır seyahatnamesinde. Sadrazamın huzuruna çıkışını, yediği yemeğe kadar görür ve anlatır.
Yazarın Türklerin insani ve ahlaki yönlerine ilişkin olumlu düşünceleri dikkat çekicidir.
Roman tadında, okuması son derece keyifli ve akıcı bir kitap, o dönemki Osmalı ve İstanbulunda yaşadığınızı hissedeceksiniz.
Keyifli okumalar.