Sosyal gerçekliği bir labirent olarak tanımlayacak olursak, bu labirent hakkında edineceğimiz en anlamlı bilgi, labirentin kendi içinde sürekli farklılaşan dehlizleri, açmazları olduğunu kabul etmek olacaktır. Bu söylenenler kesinlikle bilinmezci bir bakışın ürünü değil, tam tersine bilme biçiminin özgürleşmesi sonucunda, labirentin dehlizleri içinde özgürce hareket etme yeteneği kazanma anlamına geliyor. Elimizi kolumuzu, düşünsel yeteneklerimizi bağlayan disiplinlerin sınırlandırılmış yapısına karşılık, ele alınan sosyal gerçekliği ilişki içinde olduğu diğer değişkenlerle bağlantısını kurarak analiz etmek için geliştirilen bir çerçeve, bizi içine alan/hapseden çitlerden kurtaracaktır. Burada vurgulanan disiplinler arası işbirliğine gitmek değil, amaçlanan verili disiplinlerin ötesine yani sosyal bilimlerin araştırma nesnesi olan sosyal ilişkilerin tanımladığı gerçekliğe ulaşmaktır.
“Tartışılmamış kanılar, zihnin gidimli çabayla derlemek durumunda olduğu yasal aydınlıkları bulandıran asalak ışıklardır. Her kişi kendinde bu tartışılmamış kanıları yıkmaya yönelmelidir.”
Kapitalist toplumda sistematik bir biçim alan sosyalizasyon süreci, günübirlik yaşamın ve dolayısıyla sistemin yeniden üretilmesinin daha bir sorunsuz gerçekleşmesine neden olmuştur.
M. Weber sınıf kavramlaştırmasını daha çok ekonomik alana ilişkin yaparken sosyal düzene ve bireysel olanın günlük yaşantısında anlam kazanan bir ayrım daha yapar ve buna statü adı verir.
Lisansta bana okutulan ve benim de hala tavsiye ettiğim bir kitap. Mutlaka birçok eser vardır alanla ilgili ama ben denk gelmemişimdir. Yeri dolmadı benim açımdan.
Ercan, kitabında Marshall Berman'ın "katı olan herşey buharlaşıyor" tezini ele alarak, kapitalizm ve modernlik arasındaki ilişkiyi tartışıyor. Kapitalizmin diğer toplumlarla ilişkisi, ve kendi dışındaki toplumları nasıl başkalaştırdığı, "ötekileştirdiği"nin altı çiziliyor. Ayrıca kitapta kapitalizme karşılık, gelişen ve oldukça da taraftar toplayan Bağımlılık okulu ve temsilcilerinin görüşlerine de yer veriliyor ve son olarak kapitalizmin kültürel ayağını temsil eden postmodernizm tartışmaları da okuyucuya anlatılıyor. Kapitalizm doğru bir şekilde analiz edebilmek için Fuat Ercan'ın kitabı okunmayı fazlasıyla hak ediyor...