"Yahut belki de günün birinde
bir şiirin en hüzünlü dizesinde karşılaşırız seninle....
Maviler griye çalmıştır,
tomurcuk güller açmamıştır,
yağmurlar değmiştir yüreğimize,
üşütmüştür..."
Belki de günün birinde
bir şiirin en coşkun dizesinde karşılaşırız seninle...
Bırakıp kendimizi mavi bir sevdaya,
başka zamanların umutlarından çalarız.
İşleriz suretimizi bulutların sırrına,
lodos değmiş saçlara ılık yağmurlarla yağarız.
Bir mayıs akşamında belki,
tam da düşmüşken denize, ayın en parlak hali,
parmak uçlarımızdan taşan tomurcuk güller açarız...
Yahut belki de günün birinde
bir şiirin en hüzünlü dizesinde karşılaşırız seninle...
Maviler griye çalmıştır,
tomurcuk güller açmamıştır,
yağmurlar değmiştir yüreğimize,
üşütmüştür.
İçimizdeki kuşlar göçmüştür ılıman iklimlere,
ve yanlarında yalan sevişleri de götürmüştür.
Kim bilir belki de artık söz bitmiş,
şiirler bize küsmüştür...
Yahut belki de günün birinde bir şiirin en hüzünlü dizesinde karşılaşırız seninle...
Maviler griye çalmıştır, tomurcuk güller açmamıstır, yağmurlar değmiştir yüreğimize, üşümüştür.
İçimizdeki kuşlar uçmuştur ılıman iklimlere ve yanlarında yalan sevişleri de götürmüştür.
Kim bilir belki de artık, söz bitmiş şiirler bize küsmüştür.
Belki de günün birinde bir şiirin en coşkun dizisinde karşılaşırız seninle...
Bırakıp kendimizi mavi bir sevdaya, başka zamanların umutlarından çalarız.
İşleriz suretimizi bulutların sırrına, lodos değmiş saçlara ılık yağmurlarla yağarız.
Bir mayıs akşamında belki, tam da düşmüşken denize, ayın en parlak hali,
parmak uçlarımızdan taşan tomurcuk güller açarız.
Belki de günün birinde
bir şiirin en coşkun dizesinde
karşılaşırız seninle...
Bırakıp kendimizi mavi bir sevdaya,
başka zamanların umutlarından çalarız.
İşleriz suretimizi bulutların sırrına,
lodos değmiş saçlara ılık
yağmurlarla yağarız.
...Belki de günün birinde
bir şiirin en hüzünlü dizesinde
karşılaşırız seninle...
Maviler griye çalmıştır,
tomurcuk güller açmamıştır,
yağmurlar değmiştir yüreğimize, üşütmüştür.
İçimizdeki kuşlar göçmüştür ılıman iklimlere,
ve yanlarında yalandan sevişleri de götürmüştür.
Kim bilir belki de artık söz bitmiş,
şiirler bize küsmüştür...
“Belki de günün birinde
bir şiirin en coşkun dizesinde karşılaşırız seninle...
Bırakıp kendimizi mavi bir sevdaya,
başka zamanların umutlarından çalarız.
İşleriz suretimizi bulutların sırrına,
lodos değmiş saçlara ılık yağmurlarla yağarız.
Bir mayıs akşamında belki,
tam da düşmüşken denize, ayın en parlak hâli,
parmak uçlarımızdan taşan
tomurcuk güller açarız...Yahut belki de günün birinde
bir şiirin en hüzünlü dizesinde karşılaşırız seninle...
Maviler griye çalmıştır,
tomurcuk güller açmamıştır,
yağmurlar değmiştir yüreğimize, üşütmüştür.
İçimizdeki kuşlar göçmüştür ılıman iklimlere,
ve yanlarında yalandan sevişleri de götürmüştür.
Kim bilir belki de artık söz bitmiş,
şiirler bize küsmüştür...”