Operadaki Hayalet - Gaston Leroux
Operadaki Hayaleti duymayan herhalde yoktur. Benim ismini bildiğim ama konusu hakkında bilgimin olmadığı bir kitaptı. ithaki yayınlarının kapağı da hoşuma gidince okumak istedim.
Eserimiz, Fransız edebiyatının en önemli gotik eserlerinden. Korku denilen bazı yerler dışında pekte korku olmayan bir tür bence. Dili bana aşırı ağır geldi açıkçası. Okurken baya zorlandım ama sonlara doğru alışınca birazda heyecanlanınca aktı gitti.
"Sanki kalbini yerinden söküp almak için yarmışlar gibi göğsü ağrıyordu. Orada artık sadece bir başkasının kalbiyle doldurulabilecek korkutucu bir çukur, gerçek bir boşluk hissediyordu."
Çocukların "istop" oynadıkları gibi onlar da "kalbim sende" oynuyorlardı; aradaki tek fark birbirlerine kendi kalplerini gönderdiklerinden, o kalpleri zarar vermeden almak için çok özen göstermek zorunda olmalarıydı.
"Olağanüstü zayıf, siyah giysisi iskeletten oluşan bir vücudun üzerinde dalgalanıyor. Gözleri öyle derinde ki hareketsiz duran göz bebekleri ayırt edilmiyor. Sonuçta, ölülerin kafataslarındakine benzeyen iki büyük siyah delik görülüyor. İskeletin üzerine gerilmiş bir davul derisi gibi duran ve beyaz renkte olmayan teni, iğrenç bir sarılığa sahip. Burnunun olduğu yerde o kadar az bir şey var ki yandan bakıldığında görülmüyor bile ve burnunun olmaması onu bakılamayacak kadar korkunç kılıyor. Saçları ise, alnına ve kulaklarının arkasına düşen uzun, koyu renkli üç ya da dört saç tutamından oluşuyor."