Gena Showalter Gönderileri
Gena Showalter kitaplarını, Gena Showalter sözleri ve alıntılarını, Gena Showalter yazarlarını, Gena Showalter yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"A-ailem. Benim suçum."
"Senin suçun değil. Tanrıların suçu, bizim suçumuz ama asla senin suçun değil."
"Savaşmadım."
"Bizler savaşçıyız. Tek kelimeyle ölümsüzüz. Bizler katletmek, can yakmak için eğitildik. Bize karşı ne yapabilirdin ki?"
"Daha fazlasını."
"Bu hiçbir şeyi değiştirmezdi."
"Bunu bilemeyiz. Öyle değil mi?"
Reyes'in dudakları yavaşça kıvrıldı. "Ne kadar dik kafalısın."
Sayfa 142 - Danika & ReyesKitabı okudu
"Onlar bizim ölmemizi isteyen bir gurup insan. Biz olmazsak dünyanın daha iyi bir yer olacağını düşünüyorlar."
"Öyle mi olurdu peki?"
"İndanların özgür iradesi oldukça dünyaları asla mükemmel olmayacak. Biz onları kötü şeyler yapmaya zorlamıyoruz. Onlar bunları kendi istekleriyle yapıyor. Nedense Avcılar bu gerçeği hesaba katmayı reddediyorlar. Tüm sorunlarının suçunu, anlamadıkları bir şeye yüklemek daha kolay çünkü."
Sayfa 120 - Danika & ReyesKitabı okudu
"Ama bana bir şey için söz vermen gerekiyor. Aeron buraya getirildiğinde ona talep ettiği yalnızlığı sağlayacaksın."
"Oldu bil. Ama bunu yapma sebeplerimden biri de Anya'nın bizi antik nesnelerden birine Danika'nın götüreceğini düşünmesi, bunu bil. Kız buraya gelir gelmez onu, nesneyi bulmak için kullanacağıma emin olabilirsin."
"Sen de onunlayken kendim olmadığıma ve eğer Danika'yı bilinçli olarak tehlikeye atarsan nasıl bir tepki vereceğimi bilmediğime emin olabilirsin."
Sayfa 54 - Reyes & LucienKitabı okudu
Bu da yaşamın kendisini bir peri masalı kılar. Tüm karakterler gibi, hepimiz yaşıyor, seviyor ve mutlu sonları arıyoruz.
Sayfa 399Kitabı okudu
bu kadın onu mutlu ediyor, engelliyor, mest ediyor, öfkelendiriyordu ve ona aitti. tıpkı aeron’ın da ona ait olduğu gibi. onu asla unutmasın diye, izini bırakmak istiyordu. onu asla hatırlamasın diye kendini hafızasından silmek istiyordu.
ayrıldıkları zaman açı çeksin istemiyordu. bir başkasını bulsun istiyordu. en az o bir başkasını kendi elleriyle öldürmek istediği kadar. ama daha çok mutlu olsun istiyordu. gülümsesin. eğlensin.
Sayfa 409Kitabı okudu
“sana ihtiyacı var.”
“sus.”
“sensiz çok mutsuz olacak.”
“ve o mutsuzluğun her zerresini hak edecek.” kutsal ilah aşkına, olivia nasıl birine dönüşüyordu böyle?
Sayfa 365Kitabı okudu
çünkü sana ihtiyacım var. çünkü seni istiyorum. çünkü senden uzak olma düşüncesinden nefret ediyorum. çünkü eğer sadece sen ve ben olsaydık ve kararlarım başka kimseyi etkilemeyecek olsaydı, kollarında fazladan bir dakika geçirmek için seve seve ölürdüm.
Sayfa 350Kitabı okudu
“hayal edemeyeceğin kadar uzakta olan bulutlarda yaşarız.” şefkati belirgindi. “odaları var ve her ne istersen sağlıyorlar. dünyanın geri kalanından gizliyiz ama etrafımızda olanları görebiliyoruz. uçarak geçen melekler ya da iblisleri kontrol altında tutan savaşçılar gibi. fırtınaları görebiliriz ama bize dokunamazlar. yakınımızda parlayan yıldızları görürüz ama yanmayız.”
iblisin heyecanı elle tutulur cinstendi. evet, evet.
“ve hepsinden vazgeçtin.” onun için. eğlence için. aeron kendini tuhaf hissetti. suçlu. mahcup. ona daha çok acı ve endişe vermişti. ama diğer yandan… memnundu da.
“evet,” dedi olivia bir kez daha. bu kadar basit.
Sayfa 347Kitabı okudu
olivia ona dikkatle baktı. erkeksi güzelliğine, gücüne. hayır, kendinden o kadar vazgeçmiş değildi ama o kadar âşıktı.
aşk. sözcük zihninde yankılandı. aeron’a âşıktı. tepeden tırnağa, tamamen, körkütük. kalbinin atma nedeni de oydu; sevincinin kaynağı da. onun için canını verirdi. aeron cesur ve güçlüydü, sert ve sevgi dolu. kendini, kendinden vazgeçerek verecek kadar. sevilmeyecek nesi vardı ki?
Sayfa 327Kitabı okudu
ve işte o zaman benim sözcüğü silindi ve yerini daha güçlü ve daha gerekli bir kelime aldı. senin. ona ait olmak, onun olmak istiyordu. olivia’nın hayalini kurduğu her şey olmak ve bütün dileklerini yerine getirmek.
“aeron,” diye inledi melek.
senin.
bunun olacağını tahmin etmeli, olivia’nın onun için ne anlam ifade etmeye başladığını anlamalıydı ama direnci gözünü kör etmişti. ama şimdi en temel haline indirgenmişken tecrübesiz, savunmasızdı ve sadece duygularıyla vardı.
olivia onundu. o da olivia’nın.
Sayfa 318Kitabı okudu
kararlı bir tavırla onu kendine çekti.
aeron karşı koyabilirdi. onu durdurabilirdi. ama yapmadı. kendini olivia’nın üstüne bıraktı. uzun süre öyle durup birbirlerine baktılar. ikisi de soluk soluğaydı.
en sonunda olivia inledi. “aeron.”
“evet.”
“ne yapacağımı bilmiyorum,” diye itiraf ederken, arzusu bütün kelimelerinin dokusuna işlemişti.
“aptal olabilirim ama bundan sonrası bende,” diye yanıtladı aeron ve ağzını ağzının üstüne kapattı.
Sayfa 147Kitabı okudu
legion suçlar gibi, “ondan hoşşşlanıyorsssun,” dedi.
aeron sonunda konuştu. “hayır, hoşlanmıyorum.” ama sesindeki şüpheyi kendisi bile hissedebilmişti. son birkaç gecedir olivia’nın kollarının arasında olmasından zevk almıştı. hem de çok fazla. kahvaltıda kucağında oturmasından da. vahşi gökyüzü kokusunun burnuna dolmasından da. saçlarının yumuşaklığından ve gözlerinin saflığından da. inceliğinden ve kararlılığından da.
olivia’nın ona yarı kurtarıcısı yarı hoşuna giden bir erkekmiş gibi bakışından hoşlanmıştı.
Sayfa 107Kitabı okudu
ah, onun olmak, diye düşündü olivia. içindeki özlem, dinmek bilmeyen acıdan daha yoğundu. sonuçta burada olma nedeni buydu. onunla bir an paylaşmak bir başkasıyla bir ömür yaşamaktan daha iyiydi.
Sayfa 53Kitabı okudu