Göknur Gündoğan sözleri ve alıntılarını, Göknur Gündoğan kitap alıntılarını, Göknur Gündoğan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Aşk sahiplenilmek istiyor ama. Aşk sarıp sarmalanmak, takdir edilmek, yeri gelince kendisi için gözün karartılabileceğini bilmek, yalandan da olsa güzel günlere inanmak istiyor."
Hayatında ilk kez bu adamlayken, gelecek kaygılarını bir kenara bırakıyor, bir başka insanın ikisi için de düşündüğünü, ortak gelecekleri için samimiyetle ve yoğun bir şekilde uğraştığını seziyordu.
Sadık olmanın sağlayacağı ama özünde hiç kimsenin umurunda olmayan o yaldızlı prestij adına, güzelliğini kaydedebileceğim bir şimdiki zamanı ertelemek yahut şu saniye yaşayacaklarımı sonsuza dek kaçırmak istemiyorum. Şimdinin içinde muazzam bir tatmin var.
Bir çocuk? Ne içindi? Hiçbir erkekle kuramadığım birlik duygusunu o el kadar şeyle kurmak için mi? Ya da anlamını kendimin bile tam olarak bilemediği güven duygusunu o minik canlıda bulabilmek için mi? "Sevgi öyle değil böyle olur," demek için mi? Sanki reçetesi bendeymiş gibi. Gereksiz iddia. Kaypaklık. Anlamsız bir sahipleniş ve kör bir adanmışlıkla "altın annelik" nişanını alnıma yazdırmak için mi?
Geçiyor işte, birbirini tanıdıktan sonra her şey daha kolay. Kimi günler kötüdür kimisi biraz daha iyi, ortak olarak sevdiğin şeyleri yapınca daha bir anlamlı olur, yapmayınca daha yavan... Böyle böyle gider işte...
Belki de bahsettiğin lanet değil ama başka bir lanettir seninki.
(...) Yeni şeyler söyleyebileceğine, yaratabileceğine olan kör inancındır belki. Belki bu kadar uğraştığına değmeyecektir. Çünkü söylenebilecek her şey söylenmiş, yapılabilecek tüm ilginçlikler yapılmıştır. Belki yalnızca kendini bu denli ciddiye almandır senin lanetin...
"Coğrafi işaretlemeler" çok özeldi; bir toprak parçasının hikâyesi, ekilen üzüm cinsini ve vereceği ürünü öyle bir etkiliyordu ki... Bu sebeple pek çok uzmana göre dünyanın en iyi sonuç veren Cabernet Sauvignonları Bordeaux'nun belirli parsellerinde yetişiyordu, en zarif Sauvignon Blancları ise tattığından beri çok sevdiği Sancerre bölgesinde.
Kendini, en mühimler kervanında gören azımsanmayacak bir topluluk, bir garip "zaman ekonomisi" üzerinden kendi kurallarıyla işlettikleri leş borsalarını kurmuş, ahkam kesiyorlardı.