Gyula Németh

Attila ve Hunlar yazarı
Yazar
5.8/10
4 Kişi
20
Okunma
7
Beğeni
1.276
Görüntülenme

Gyula Németh Gönderileri

Gyula Németh kitaplarını, Gyula Németh sözleri ve alıntılarını, Gyula Németh yazarlarını, Gyula Németh yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İktidarının doruğunda bulunan Attila'nın yerinde başka birisi olsaydı, muhteşem libaslar içinde gezer ve altın-gümüş içinde yüzerdi. Lakin Attila böyle yapmadı, sadeliği severdi. Elçilik arkadaşlariyla birlikte ilk defa Priskos'u huzuruna kabul ettiği zaman, Attila alelade tahta koltukta oturuyordu ve İkamet ettiği çadır da herhalde fevkalade bir şey değildi. Hiçbir tarafta ihtişamdan eser yoktu. Kendisine, başkentinde layikiyle işlenmiş ahşap bir saray yaptırdığı hakikattı. Lakin bu şaşaalı muhitte hükümdar Attila herhangi adi bir Hun kadar sade yaşardı. Misafirlerine gümüş tabaklar içinde çok çeşitli yemekleri ikram ettiği halde, kendisi tahta bir tabak içinde sadece et yemeğiyle yetinmiştir. Priskos, Attila'nın diğer hususlarda ölçülü olduğunu itiraf eder. Misafirlerin önüne çok miktarda altın ve gümüş kadehler koymuşlar. Attila ise tahta bir kupa kullanmıştır. Giyimi de tamamen sade imiş ve ancak temizliğiyle dikkati çekermiş. Ne kılıç kayışı ne de barbar biçimindeki çarığının bağı ve hatta atının gemi, diğer '"İskitlerinki" gibi altın, kıymetli taşlar ve kıymetli eşya ile alabildiğine süslenmişti.
Sayfa 103 - Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Yayınları 1982, Atatürkün 100. Doğum Yılına ArmağanKitabı okuyor
Bizanslılar 'barış uğruna' Hunlara ağır senevi vergiler ödüyorlardı. Her ne kadar Bizanslılar bu rezaleti süslemeye çalıştılarsa da, Attila imparatora bu husustaki düşüncelerini açıkça beyan etmişti: "(İmparator) Theodosios, asil ve seçkin bir ailenin çocuğudur; kendisi (Attila) de asilzadedir, babası Muncuk asaletini lekesiz olarak muhafaza da etmiştir. Buna karşılık Theodosios, kendisine vergi ödeyen bir köle haline gelmek suretiyle babasından miras aldığı asaleti kaybetmiştir.
Sayfa 92 - Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Yayınları 1982, Atatürkün 100. Doğum Yılına ArmağanKitabı okuyor
Reklam
Jordanes, Hunların "süratli atlılar" olduklarını itiraf eder. Sekenenin ürkek gözleri önünde bir fırtına gibi görünürler ve uçan kuş sürüleri gibi kavbolurlardı. Tabiatİyle ata çıplak binmemiş ve eğerlemişler, süslü gemler kullanmışlardır. Ammianus, atlarının "mütehammil, fakat şekilsiz ve biçimsiz" olduğunu söyler. Equus Gmelini, ufak lakin mütenasip yapılı bir hayvan cinsi olduğundan bu tasvirlere bakarak bahsedilen hayvan tipinin moğol midillisi (equus Przewalski) bulunduğunu düşünebiliriz. (Sayfa 82)
Attila ve Hunlar
Attila ve Hunlar
Gyula Németh
Gyula Németh
1600 yıl önce bu zamanlar...
İran'da II. Yezdcerd (438 veya 439 - 457) ile Sasani hanedanının istila siyasetinin diriltilmesi sonucu olarak, Hunlarla Hazar denizi civarında birçok muharebe vukubulmuştur (445-446 sıraları). Hunlar, İranlıların devamlı düşmanlığına, 451 yılı büyük kıyamında Ermenilere yardım etmekle mukabelede bulunmuşlardır. Hatta Kafkaslardan geçerek onlara kuvvetler de göndermişlerdir.
Sayfa 72 - Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Yayınları 1982, Atatürkün 100. Doğum Yılına ArmağanKitabı okuyor
Hunlar, daha 90. yıllarda, Karpatların ötesinde oturan kavimler üzerinde kesin bir siyasi üstünlük elde etmişlerdir. Onlardan henüz tamamiyle bağlı olmalarını istemiyor, sadece ittifak aktiyle yetiniyorlardı. Roma İmparatorluğu'na karşı büyük seferlerini idare ettikleri zaman, Sarmatlardan başlayarak Markomanlara kadar bütün Tuna havzasında oturan kavimler, onların yanında muharebe ederler. Fakat şimdi artık Hunlar, bu kavimleri tamamİyle kendilerine bağlı kılmaya ve bütün arazilerini ellerine geçirmeye gayret ediyorlardı, Bunun üzerine, az önce Hunlarla birlikte Romalılara karşı cenk eden bütün kavimler, dehşete düşerek yerlerini terk ediyor ve imparatordan Roma arazisine kabullerini rica ediyorlar. Hadiseler tekerrür ediyordu. Vaktiyle Hunların Pontus'taki ilerlemesi, Gotları Roma imparatorluğu arazisine atıyor ve şimdi buna benzer bir tarzda Hunların hücumu büyük bir kavimler göçünü harekete getiriyordu.
Sayfa 67 - Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Yayınları 1982, Atatürkün 100. Doğum Yılına ArmağanKitabı okuyor
Gerçek geçim unsurları, sulh zamanlarının sakin çobanlığı olmayıp muharebe ve yağmaların tehlikeli seferleri idi. Asya Hunlarının harp hayatında at, en mühim unsur vazifesini görmüş ve Uzak Doğu'nun ilk büyük atlı göçebe kavmini onlar teşkil etmişlerdir; at sırtında vuku bulan süratli ulaştırmayı ve atlı muharebe tarzının tanınması ve yayılması şüphesiz onların adına bağlıdır.
Sayfa 33 - Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Yayınları 1982, Atatürkün 100. Doğum Yılına ArmağanKitabı okuyor
Reklam
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.