“Okuyan adam durmayan adamdır. Fikri ve manevi varlığı katılaşmamış, kemikleşmemiş, taze ve dinç adamdır.” Hasan Âli Yücel’in bu sözleri, köy enstitülerindeki eğitimin en belirgin özelliklerinden birini yansıtıyordu. Okuma tutkusuydu bu..
“Yurdumuzu seviyorsak, ağacı ve ormanı da seveceğiz. Onları en iyi biçimde koruyacağız. Ormanlarımız, yurdumuzun süsü, iklimin düzenleyicisi, doğa afetlerinin en etkin önleyicisidir. Orman yağmurun yularıdır.”
“ 17 Haziran’da Türkçe okunan ezanı yine eskisi gibi Arapçaya çevirdiler. Ardından halkevlerini kapattılar. Durmadılar. Toprak ağalarıyla bir olup köy enstitülerinin ipini çektiler. İktidara göre köy enstitüleri yönetici sınıftan daha akıllı köylüler yetiştiriyordu ve bu kabul edilemezdi. 27 Ocak 1954’te, 6234 sayılı yasayla köy enstitüleri uygulamasına son verdiler.”
“Okuyan adam durmayan adamdır. Fikri ve manevi varlığı katılaşmamış, kemikleşmemiş, taze ve dinç adamdır.” Hasan Ali Yücel’in bu sözleri, köy enstitülerindeki eğitimin en belirgin özelliklerinden birini yansıtıyordu. Okuma tutkusuydu bu.