Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hakan Bilge

Hakan BilgeThe Godfather Mitosu yazarı
Yazar
9.4/10
12 Kişi
30
Okunma
9
Beğeni
12,9bin
Görüntülenme

Hakan Bilge Gönderileri

Hakan Bilge kitaplarını, Hakan Bilge sözleri ve alıntılarını, Hakan Bilge yazarlarını, Hakan Bilge yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
256 syf.
·
Puan vermedi
Alman babasının ABD'ye ihanetten mahkum edilmesinin ardından Alicia Huberman içki ve erkeklere yönelir. Babasının Rio de Janeiro'da faaliyet gösteren bir grup Nazi arkadaşı hakkında casusluk yapmasını isteyen bir hükümet ajanı (TR Devlin) ona yaklaşır. Alicia ve Devlin arasında bir aşk gelişir ama Devlin işine fazla karışmaya başlar.
Aşktan da Üstün
Aşktan da ÜstünHakan Bilge · Doruk Yayınları · 201616 okunma
James Monaco, Bir Film Nasıl Okunur? 'da Godfather üzerine şöyle yazmıştır: "Ticari ve sanatsal başarının bu birleşimi inanılmaz düzeyde nadir bir olaydır." Bu isabetli saptama çok az film için geçerlidir (belki birkaç Hitchcock ve Kubrick filmi, ama Kubrick'in hiçbir filmi Godfather kadar büyük gişe başarısına ulaşamamıştır).
Sayfa 398Kitabı okudu
Reklam
Freud'a göre saldırganlık duygusu, yıkıcı motivasyonlarına dayanamadığından önünde sonunda vicdanı yaratır çünkü kişi kendisine bir dayanak noktası icat etmek durumundadır. Sahnenin bitiminde ağabeyi Fredo'yu anması bunun güçlü bir kanıtıdır. Bedenen çökmüş, neredeyse tükenmiş bir raddeye gelen Michael'ın düşünsel anlamda çoktan tükendiğini görürüz. Bu bakımdan giderek çevresindekilerin görüşlerine kulak vermeye başlar, onların tavsiyelerini dinler ve çarçabuk uygular. Tıpkı Macbeth gibi yıkıp yok ederek yaşayan Michael Corleone 30 yılın sonunda kendi öz yıkıcılığına artık dayanamaz hale gelir ve eski kötücül eylemlerini gözden geçirir. Bu bir bakıma onun bir insan olarak kendini yeniden tanımlama ihtiyacına karşılık gelmektedir. Bir zamanların algılarını dış dünyaya kapatıp her şeyi kendi penceresinden gören ketum adam gitmiş, yerine kanlı geçmişini sorgulayıp kendisini anlamaya ve yordamaya çalışan yeni bir insan gelmiştir.
Sayfa 395Kitabı okudu
Bir fotoğraf salt varlığıyla belirli bir gerçekliğin gösterenidir, dolayısıyla kendi kısıtlı varlığıyla sınırlıdır. Fakat bir sinema filmi bir sekanstan diğerine geçerken daha da zenginleşebilen detay, vurgu ve göndermelere sahiptir. Bir sekans, başka sekansı dışlayabilir, olumlayabilir, açabilir, kapatabilir, zenginleştirebilir vb. Kuşkusuz bir film diğer bütün sanat dallarıyla ilişkilendirilebilecek bir neliğe sahip olduğu için herhangi bir sanat yapıtından çok daha zengindir. Bu elbette her film için geçerli bir yargı değildir. İzlendikçe açılan, açıldıkça altkatmanlarına genişleyen büyük filmlerden bahsediyoruz. Godfather'ın ilk iki anlatısı da böyle filmlerdir.
Sayfa 375Kitabı okudu
Sinema da fotoğraf sanatı da görmeyle, görüleni layıkıyla çözümlemeyle ilgilidir.
Sayfa 374Kitabı okudu
Bütün bu filmlerin kuşattığı ve çevresinde dolaştığı meselelerden biri de aile birliği ve beraberliğine duyulan özlem tema'sıdır ki lafı uzatmadan söylemek yerinde olacaktır: Aile birliği ve beraberlik ütopyadır.
Sayfa 354Kitabı okudu
Reklam
Gelecekteki mafya liderinin askeri üniforma ile görüntülenmesi çok çarpıcı eleştirel bir alan yaratmaktadır. Askeri yapılanma ile yeraltı organizasyonunun çalışma stilleri yan yana getirilerek hem savaşa hem de mafya örgütüne karşı cephe alınır. Bu açıdan Coppola da kendi savaşını ilan eder; o da bir savaşçıdır ve kendi mevzisini/safını belli eder.
Sayfa 337Kitabı okudu
Yaptığı her eylemi ailesinin güvenliği ve korunması gerekliliğine dayandıran Michael, mafya örgütünü genişletmesine, rakiplerini titizlikle ekarte temsine karşın yuvasını koruyamamış, ne kendisini ne de eşini mutlu edebilmiştir. Ve Amerikan rüyasının efsane sonu: Parçalanan geniş bir aile ve bu parçalanmada söz sahibi olan acımasız bir adam, Michael Corleone. Dünyanın yarısını kendisine hayran bırakan Michael Corleone, köle kadın rolünün image-maker'ıdır., ama aynı zamanda kazdığı kuyuya kendisi düşen eril anksiyetenin cisimleşmiş bir görüntüsüdür.
Sayfa 328Kitabı okudu
Godfather filmleri büyüyememiş çocuk-adamların haşin öyküsüdür. Onların hep bir anneye ihtiyaçları vardır.
Sayfa 323Kitabı okudu
Mancini'nin torunları da dedeleri Sonny'i ve Michael'i şehrin azizi olarak, büyük dedeleri Vito'yu ise olasılıkla bir peygamber gibi kutsallaştırarak tasavvur edeceklerdir. Anthony Storr, "Mitler çoğunlukla, bizim yansıtmalarımız üzerine yapılanırlar; tüm gerçeklerin ortada olduğu yerde hayal gücü yeşermez." diye yazar. Corleone ailesi de öznel yansıtmalarla genişleyen bir mitos-uygarlık inşa etmiştir.
Sayfa 321Kitabı okudu
Reklam
Baba'ların içine düştükleri açmaz birbirine benzer ve öyküler birçok açıdan birbirinin çeşitlemesidir. Bonasera'nın ve kızının dramı, Vito'nun oğlunu kaybetmesi, Michael'in kızı Mary'nin ölümü birebir birbirine benzemese de simetrik oldukları söylenebilir. Senatör'ün çıkmazı ise simetriyi bozar, ama bir başka çeşitleme olarak düşünülebilir. Sorun hep çocuklarla ilgilidir ve Baba'ların dramını ifade eder. Bu açıdan serinin isminin bab olması manidardır ve trajedilerin merkezden, yani baba figüründen çevreye doğru yayılması ya da çocuklarının trajedisinin tabiatıyla babaları da etkilemesi söz konusudur. Godfather filmleri babalar ve çocukların trajedisinin filmleridir.
Sayfa 319Kitabı okudu
Üçüncü öykü diğerleriyle diyalektik ilişki içindedir ama bu kez yeni bir şey yoktur. İktidar yeniden devredilir. Rakipler yine yeniden çökertilir. Aile üyeleri kontrolize edilir. En önemli değişim Michael'da somutlaşmakta, yaşlandıkça vicdan azaplarıyla boğuşan (Şeker komasına girdiğinde, "Fredo, Fredo!" diye bağırır. Kardinalin gözetiminde günah çıkartırken, öz kardeşinin öldürülmesi emrini verdiğini belirtip hıçkırıklara boğulur), kanlı mazisiyle yüzleşir ("Beni ne yanılttı? Aklım mı, kalbim mi? Neden kendimi bu kadar suçlu hissediyorum?" diye sorar). Yine soğukkanlıdır, ikiyüzlüdür, bastırılmıştır, kurnaz bir kişiliktir; ama yılların onu tutuk yaptığı ortadadır. Yürüyüşü bile değişmiştir. Bu bağlamda diyebiliriz ki üçüncü filmin en büyük başarısı bize bir insanı, Michael Corleone'yi göstermesidir. Kaskatı ve neredeyse robotvari bir adamdan elle tutulur derecede yumuşak başlı bir adama geçiş vardır.
Sayfa 314Kitabı okudu
Michael, "İnsanlar babamı severlerdi, oysa benden sadece korkuyorlar," diye boşuna söylememiştir. Kay dahil çevresindeki birçok kişiyi korkutan bir figürdür ve kesinlikle babasının çizdiği babacan imajdan yoksundur. "Şu hayatta kesin olan bir şey varsa, eğer tarih bize bir şey öğrettiyse, o da istediğimiz herkesi öldürebileceğimizdir," sözü yine ona aittir. Habil ve Kabil'in hikayesini de anımsatan sözler kardeş katlinden baba katilliğine, evlat katliamlarından kadın cinayetlerine dek geniş bir tarihsel perspektif içinde düşünülmelidir. Michael kesinlikle haklıdır ve insanoğlu için ölüm ve öldürme vazgeçilmez bir gereklilik olagelmiştir; cinayet ise her zaman ve herkes için mümkündür.
Sayfa 313Kitabı okudu
160 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.