Hakkında
Türk yayın editörü ve yazar olan Hakan Bilge, 1997 yılında Edebiyat Fakültesine kaydolmuş, 1999 yılında Evrensel Gazetesinin gençlik ekinde ilk yazısı yayımlanmıştır. 2000 yılında başlayarak çeşitli ulusal dergilerin yazı kurullarına görev almış, sinema yazarlığı, sinema editörlüğü ve editörlük yapmıştır.
Hakan Bilge, 2007-2010 yılları arasında Bireylikler Dergisinde klasik ve kült filmler üzerine incelemeler kaleme almıştır. 2011 yılından itibaren çeşitli dergilerde şiir yayımlatmaya başlamıştır. Yazı ve şiirleri 40 civarında yayın organında ve çeşitli internet sitelerinde yayınlanmıştır.
Çeşitli ulusal gazetelerde, dergilerde ve fanzinlerde 150'ye yakın deneme ve inceleme yazıları yayımlanan yazar Hakan Bilge, halen muhtelif sanat dergilerinde yazmaya devam etmektedir. Yazar aynı zamamnda Sanatlog .com adlı kültür-sanat internet sitesinin editörlüğünü ve Ihlamur Dergisi sinema yazarlığı ve editörlüğünü yürütmektedir.
Hakan Bilge, sinema, edebiyat ve popüler kültür üzerine yazıları ile söyleşileri Varlık, Roman Kahramanları, Türk Edebiyatı, Karabatak, Underground Poetix, Yaba Edebiyat, Akatalpa, Mor Taka, Film Arası, Ayraç, Güney, Mühür, Kurgu Kültür, Temrin, Hayal, Edebiyat Ortamı, İstanbul, Yedi İklim, Patika, Kaos GL, Godfather, Sine K gibi çeşitli sinema ve edebiyat dergilerinde, Evrensel, BirGün ve Cumhuriyet gazetelerinde ve sanatlog, bianet, kayıp rıhtım, edebiyat haber, insan okur gibi web sitelerinde yayımlandı.
Kitapları:
Coppola'nın Godfather üçlemesini incelediği kapsamlı ilk Türkçe çalışma niteliğindeki The Godfather Mitosu adlı sinema kitabı Kasım 2015'te Şule Yayınları arasından çıktı. Aşktan da Üstün: Hitchcock Sinemasında Kişisel Bir Gezinti adlı sinema kitabı ise Doruk Yayınları arasından Ocak 2017 tarihinde yayımlandı.
Fransız sanat sineması üzerine yeni bir kitap hazırlığı içinde bulunan yazar, sanatlog.com adlı internet sitesinin 2008 yılından beri editörlüğünü yapmaktadır.
Unvan:
Türk Yayın Editörü, Yazar
Okurlar
9 okur beğendi.
30 okur okudu.
1 okur okuyor.
29 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
İkinci önemli bir konu, görünen ve görünmeyenle ilgilidir. Mafya liderlerinin, kirli işlerden (içki kaçakçılığı, haraç, tehdit ve şantaj vb.) kazandıkları sermayeyi, kumarhane, genelev, lokanta, süpermarket, otel işletmeciliği gibi muhtelif alanlara kaydırarak, yardım kuruluşlarına bağışta bulunup neredeyse temiz bir imajla kamuoyunda, basın nezdinde, işadamları kimliğinde göründükleri (örneğin Al Capone da aynı stratejiyi uyguluyor, "sadece işadamı" olduğunu söylüyordu) gibi Senatör de dışarıdan bakıldığında namuslu aile babasıdır.
Sayfa 195Kitabı okudu
Bir sanat yapıtını zenginleştiren de aslında budur; sanatçı her şeyi anlattığında, izleyicinin hayal gücünü kamçılamadığında, göstermekten ziyade anlattığında, sezdirmek veya ima etmek yerine açıkça konuştuğunda izleyici için bir alan yaratılmamış olur ve bu noktada sanat yapıtının kalıcılığından da kuşkuya düşmek gerekebilir. Sinema sanatı edebi türlerin esaretinden ne kadar kurtarılırsa saf sinema denen şeye bir o kadar daha yaklaşılabilecektir.
Sayfa 124Kitabı okudu
Gangsterlerin ya da kiralık katillerin emniyet güçlerinin kılığına bürünmeleri, bizzat emniyet figürlerinin katilliği onayladığı anlamına geliyordu. Mafya baronlarından rüşvet alan polisler ve onların amirleri de en az gangsterler kadar suçluydu. Kimse sütten çıkmış ak kaşık değildi. Ortada net biçimde iyi ve kötü olarak kategorilendirilebilecek statüde şahıslar yoktu. Dolayısıyla tetiği çeken el kadar tetiğin çekilmesini meşru ya da mümkün kılan el de önemliydi. Bu yıllarda (Great Depression ve onu izleyen yıllarda) işlenen birçok cinayet asla aydınlatılamamıştır.
Sayfa 213Kitabı okudu
Hristiyanlıktaki günah çıkarma işlemi hatırlandığında omerta'nın ilginç özelliği açığa çıkar. Tövbe etmeyi ve günahlardan arınmayı teşvik eden ve tanrı tarafından affedilmeyi garanti eden günah çıkarma yanılsaması mafya içi ilişkilerde söz konusu edilmeyecek demode bir uygulamadır. Profesyonel katillerin günah çıkarmak gibi bir alışkanlıkları yoktur. Omerta, bir bakıma ikiyüzlü Hristiyan geleneğini dışlar ve eski yanılsamanın bir parçası olmayı ısrarla reddeder. Gangsterler suskunluk yeminine uyarak aslında içlerindeki tanrıyı öldürmüş kişilerdir.
Sayfa 117Kitabı okudu
Sonny Corleone, Tom Hagen, Vincent Mancini gibi ikinci ve üçüncü kuşaktan liderler de bıyıksızdır. Özetle denebilir ki Godfather filmleri boyunca bıyıksız yeni nesil bıyıklı eski kuşağı ortadan kaldırma ve kendisine yeni bir yol açma derdindedir; tıpkı geçmişte Lucky Luciano ve adamlarının yaptığı gibi.
Sayfa 189Kitabı okudu
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
