Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
En Yeni Hakan Kantarçeken Yorumları ve İncelemeleri
En Yeni Hakan Kantarçeken sözleri ve alıntılarını, en yeni Hakan Kantarçeken kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Adnan kendi bildiğinden doğrulardan şaşmayan ve babasının izinden giden adaletli bir başkomiserdir
Karıştığı bir olay yüzünden açığa alınmıştır bir gün yolda yürürken son anda bir kadını kurtarır ve kadın Ona teşekkür etmek için bir şeyler içmeye davet eder
Hülya ve Adnan yolda yürürken bir patlama olur
Adnan tiyatroda olan patlama yüzünden bir kız çocuğunu kurtarır ama maalesef hayatını kaybeder ve bundan sonra olayların peşine düşer
Olayları çözmeye çalıştıkça altından çıkan şeyleri yavaş yavaş sonuca ulaşır ama maalesef elinde bir kanıt yoktur ve Adnan ne yapması gerekmektedir?
Yazarın üç kitabını da okudum üçü de birbirinden farklı konuları ele almıs ve yazarımız üç konuda da gayet başarılı bir kalemi var
Bu kitapta heyecan merak ve acaba neler olacak diye diye okudum
Diğer iki kitaptaki durağanklık yoktu bana göre
Kitabın sonunda %8 ve Melek'le hasbihal kitaplarına değinmiş ve bence kitabın devamı gelmeli çünkü havada kalan bazı soru işaretleri vardı inşallah da devamı gelir merakla bekliyorum
Yazardan okuduğum üçüncü kitap ve bir polisiye romandır. Baş kahraman Adnan Bozkılıç bir kadının hayatını kurtarır. Kurtardığı bu kadın şarkıcı olup hülyalarına Hülya olur. Komiser Adnan Hülya ile hülyalı günlere adım atmaya hazırlanırken bir tiyatroda gerçekleşen patlama ikisini hareketlendir... Gerçekleşen patlamada hayat kurtarıcı olan Adnan Bozkılıç davaya el atar. Olay dosyasını kendisi alır ve takipçisi olur.
Komiser Adnan Bozkılıç babası gibi adaletli, doğru yol üzerinde doğru iz peşinde giden dinamik, kararlı, dedim dedik biridir. Olayın perde arkasında güçlü ellerin olması işini zorlaştırırken kendisi asla geri adım atacak biri olmaz. Katilleri bulma çalışması sürerken tanıştığı Hülya, Adnan'ın ailesinden kalan bestelere can vermekte...
Adnan komiser, patlamanın perde arkasındakilerini bulabilecek mi?
Kör düğüm haline gelen olayı çözebilecek mi?
Tanıştığı kadınla neler yaşar?
Merak uyandıran, soruların cevaplarını arayan diğer kitapları gibi bunu da beğenerek okudum.
Bilgidir: Vals bir salon dansıdır.
Bir kitabın kapağını açtığınız an, sayfalardaki maceraların sizi içine çekeceğini bilmek, her seferinde heyecan verici bir deneyimdir. Sayfalardan yükselen kelimelerin büyülü dansıyla birlikte, beni içine çeken bir hikâyenin başlangıcını yaşadım. İlk adımda, gözlerim "Umut Projesi" yazısına takıldı. Bu projenin, insanların kansere yatkınlık yüzdelerini tam olarak belirleyebilme yeteneği ve kanser vakalarında gözle görülür bir azalma sağlamasıyla ödüllendirilen Profesör Suat Belkis tarafından hayata geçirildiğini öğrendim. Ancak, arka planda saklı kalan bazı olaylar ise suçsuzluğun gölgesinde değildi.
Sayfalar ilerledikçe, merakım psikiyatrist Halil ile tanışmakla birlikte büyüdü. Halil, sıklıkla insanların duymak istediği ya da o anki duruma uygun sözleri söyleyen, ancak verdiği sözleri unutup giden biri olarak betimlenmişti. Eşi Elif'i kaybettikten sonra içine kapanan biri olan Halil'in hayatı, arkadaşı aracılığıyla Şebnem adında bir kadınla tanışmasıyla olaylar yeni bir döneme taşındı.
"Umut", "bilim", "gizem" ve "kurgu" gibi temalar, bu hikayede ustaca harmanlanmış durumda. Halil'in sözleri, insanların renklerinin yani iç dünyalarının karmaşıklığına ve gri tonlarla örülü dünyamıza vurgu yapar nitelikteydi. Bu sözlerden sonra kitabı bir solukta okuyup bitirdim diyebilirim. Serinin geri kalanında beni neler bekliyor bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey var ki; Türk ve genç bir yazarın böylesine güzel bir türü kaleme almış olmasından yana bir okur olarak duyduğum gurur.
Halil bu travma karşısında neler yapacak?
Umut projesinde kendisine ferahlık verilecek mi?
Geçmişi pek pak olmayan Doğan ak sayfalara yelken açmaktadır. Aldığı otelde işinin başında işlerini yürütür... Huzur buldum, kurtuldum derken karanlık işler dönüp dolaşıp ona rast gelmektedir.
Çalışan elemanlarından Aslı dışarıdan malzeme alımı yapardı. Günün birinde eline geçen bir maske. Azteklere ait bir maskeyi otele getirir. Doğan'ın eline geçtikten sonra olmadık olaylar olmaya başlar. Yaşanılanlar, görünenler gerçek mi değil mi bilinmez bir durum alır.
Tüm esrarengiz olayların başlangıcı otele getirilen maske ile başlamakta. Bu maskede nasıl bir keramet var? Olup biten olaylarla Doğan nasıl bir yol izler?
Heyacanlı anlar yaşatan güzel bir kitap okudum. Yazarın kalemi güzel.
Doğan; yıllarca gemi de kaptanlık yapmış hayatını daha sakin daha kurulu düzene geçmek için otel satın alıp artık onunla uğraşmakta..
Eskisi gibi olmayıp daha sevecen daha ılımlı daha iyi bir insan olmak icin çabalamakta.
Aslı; eski dönem tarihi eserlere bulmak için seferlere çıkmakta; son bulduğu maskeler otel için kullanmak için Doğan'a teslim eder
Bu maske Doğan'ın başına olamadik şeyler ve eski hayatında unutmak istedikleri yeniden hatırlatmaya başlar.
Doğan'ın kaçtığı şeyler ve maskenin sırrı nedir?
Ve şaşırtmalı bir son...
Yazarın okuduğum ikinci kitabi
Her iki kitabı da farklı konuları ele almış bu yönüyle güçlü bir kalemi var
Sanırım yazarımızın kalemi bu tarz çünkü hep durağanlık var. Ama merak ve gizem dolu yanları var kitapların.
Doğa üstü olayların daha çok anlatılması isterdim.
Bana göre çok az yer verilmişti otelin işleyişi vardı.
Sonu benim için beklenmedik oldu ve sanırım devamı olacak hissiyatı verdi.
Kahramanımız Doğan; yıllarca gemilerde kaptanlık yapmış, çeşitli suçlara karışmış, bir süre hapiste yattıktan sonra şartlı tahliye ile serbest bırakılmıştır.
Artık sakin bir hayat sürmek isteyen Doğan, küçük bir kasabada otel alır. Otelin satıcısının sadece bir şartı vardır. O da çalışanları işten çıkarmaması. Doğan bu şartı kabul eder.
