Hakan Laloğlu Sözleri ve Alıntıları
Hakan Laloğlu sözleri ve alıntılarını, Hakan Laloğlu kitap alıntılarını, Hakan Laloğlu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Madam Pera
“Bu kitap...” diye başladı sözlerine Tamara ancak Pera onu konuşturmadı. “Bu kitap bir itiraftır Tamara. Her itiraf gibi dürüst ve dokunaklı notalar taşımaktadır. Bu kitap bir inkârdır. Her inkâr gibi zekânın ince dokunuşlarıyla kuşatılmış, beklenenin aksine küçük masum saptırmalar barındırmaktadır. Bu kitap... Bu kitap onu okuyanların damağında iflah olmaz bir günahkârın tövbelerini, temiz kalpli bir müminin inkârlarını anımsatacak türde buruk bir tat bırakmaktadır.
Sayfa 302
Madam Pera
parlak tüylerinin arasına yeşiller ve fosforlu maviler serpil- miş, turuncu renkli gözleriyle kumruya benzer bir kuş... sanki biraz önce bir mücevhermiş de, henüz hayat bulmuş gibi...
cennet bahçelerinden çıkma sesiyle ara ara havalanıp pen- cereme konuyor, bazen camıma vurup, bazen usulca beni iz- liyor... bugünlerde her türden mucizeye ihtiyacı olan ben, ef- saneye konu olan o kuşu hatırlıyorum... hani ormanda bir eşi daha olmayan, tüyünü bulan kuşların hakkında efsaneler uy- durduğu, onu bulmak için peşine düştüğü, türlü zorluğa, türlü acıya, türlü özleme dayanarak engin dağları aştıkları o kuş...
alevlere teslim olan ama her seferinde küllerinden yeniden doğan, her derde deva olduğuna inanılan o kuş...
bu bir rastlantı mı, yoksa bir müjde mi, bilmiyorum... hâlâ bana bakıyor... ayaklarımı biraz olsun hissedebilseydim, sana gelirdim güzel kuş...’
Sayfa 288
Madam Pera
Bu türün kadın cinsi, özellikle anneliği tadanlar, onları kuşatan dünyanın sadece gördüklerinden ve duyduklarından ibaret olmadığını; rüyaların, rüzgârların, seslerin, bulutların, ışığın, karanlığın, yıldızların, yaşanan ve yaşanması muhtemel olayların, tesadüflerin, çevresindeki diğer canlıların tavır ve davranışlarının çok daha zengin ve öngörülemez bir gerçeklikle ilişkili olduğunu seziyorlardı. Ve tabii, sezgilerini doğrulama yolunda farklı yöntemlere müracaat ediyorlardı. İşte hakikat buydu. Bendeniz buna birçok kez tanıklık ettim...
Madam Pera
Mutsuz kadınlar belki hata yapmaya daha müsaittiler ama mutlu kadınlar kadar kendilerine yaklaşılmasına müsaade etmiyorlardı. Ve bu hadisede aslolan, kadının kendisine yaklaşmanıza müsaade edip etmediğidir. Kosta bunu çok iyi biliyordu. Mutluluk uyuşturur, mutluluk yavaşlatır, kolay ve açık bir hedef haline getirir. Mutluluk çok tehlikelidir.
Sayfa 34 - Armoni YayıneviKitabı okudu
Madam Pera
Belki birçok gül bahçesini talan etmiştir, doğru ama Kosta dindar biridir; dindardır çünkü din onun gibilerin yaşantısını lanetler. Kosta masumiyeti yüceltir çünkü masumiyeti her zaman günahkârlar yüceltir. O, biar olmaktan bizardır.
Sayfa 42 - Armoni YayıneviKitabı okudu
Gavarş bu kez Pera’ya döndü ve aynı soruyu ona sordu.
“Bir düşüneyim… Konuya hiç Tamara’nın gözüyle bakmamıştım. Türklerin evlerinin iç avluları güzeldir mesela. Dışarıya, sokağa dönük duvarları cansızdır. Bizde durum tam tersidir. Evlerimizin sokağa bakan tarafları daha gösterişlidir, çeşitli güzelliklerle bezelidir.”
“Niçin?” diye sordu Rana.
“Kadınlardan ötürü. Kadın neredeyse orası güzeldir Rana. Türklerde kadın içeride, avluda, mahrem olduğuna inandığı yerdedir ve orası canlanıp, güzelleşir. Rum kadını sokağıyla iç içedir,dışarıdadır ve bu yine sebeple evinin sokağa dönük yüzü canlanıp, güzelleşir.”
Pera haklıydı. Hakikaten bu türün dişisi nerede olursa orası güzelleşiyordu. Hatta elinin değmesine, dokunmasına dahi gerek yoktu. Yaklaşması yeterliydi. O yaklaşınca ışıldıyor, renkleniyor, canlanıyordu taş duvar.
Sayfa 12