Hakan Laloğlu

Madam Pera yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
1
Okunma
0
Beğeni
175
Görüntülenme

Hakan Laloğlu Gönderileri

Hakan Laloğlu kitaplarını, Hakan Laloğlu sözleri ve alıntılarını, Hakan Laloğlu yazarlarını, Hakan Laloğlu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
+712
Bence bir insan yirmi yıl aynı evde oturmamalı, penceresi mutlaka farklı manzaralara bakmalı. Yine bir insan yirmi yıl, otuz yıl aynı mesleği yapmamalı, farklı meslekler üzerinden kendini, farklı hallerini sınamalı. Ve son olarak bence bir insan yirmi yıl aynı adamla/kadınla evli kalmamalı, hayatı bir insandan, bir insanın alışkanlıklarından, bir insanın dayatmalarından ya da bir insanın arzularından ibaret olmamalı...
Madam Pera
Ölüm ve yaşam... Belhli o bilge adam, ölümü düğün gecesine benzetmişti. Sahi öyle miydi? Hayır! Bir kavuşma değildir. Yo, hayır... Ona bile o an geldiğinde bedeni “Dur!” dedi, “Bekle! Geri adım at! Hayata bağlı kal, daha öteye geçme!” Tıpkı tam tersinin bir zamanlar bican haline “Uyan!” demesi gibi, “Haydi canlan!” Belhli o bilgeyi fazla romantik bulurum, ama öğretisi hakikate denk düşmüyor. Onun suçu da değil çünkü hakikat bile bazen hakikati karşılamaktan uzak kalıyor. Misal, kuğular ve kelebeklerin varlıkları benim için öyledir. Gerçek olamayacak kadar narinler... Varlar ama aslında çoktandır var olmamalıydılar. Evet, hakikat bile bazen hakikate denk düşmüyor.
Reklam
Madam Pera
Bir olayın nedenlerini irdelemek, bir davranışı altında yatan sebepleriyle birlikte anlamaya çabalamak... Bunlar temiz bir kalbin emareleridir. Aksi tabiatta biri asla bu türden zahmetlere girişmeyecektir. Anahit’i hep güzellikleriyle hatırlıyorum.
Madam Pera
Karşısındaki kadın çirkin ve zayıf karakterli biri olsaydı, Sultan bu davranışı belki hazmedebilirdi ama otoritesine direnen bu kadar güzel ve onurlu bir kadın olunca tavizsiz şekilde en azından hak ettiğine inandığı saygı kendisine gösterilinceye kadar orada dikilmeye devam etmişti. Ne Pera dışarı çıkabiliyor ne de Sultan içeri girebiliyordu. Pera hayatında ilk defa bir başka kadının önünde eğilmek zorunda bırakılmıştı. Gücün ne demek olduğunu, yıllarca yaşadığı o küçük muhit dışında var olan, uzaktan işittiği ama aslında fevkalâde yabancısı olduğu otoritenin varlığıyla ilk kez o gün yüz yüze gelmişti. İlk defa korkuya dayalı saygıyı ve bu saygının yarattığı tahribatı ruhunda hissetmişti. Bir daha oraya gidemezdi. Bir daha oraya gitmedi.
Erkeklerin mağlubiyetleri kadınlar açısından çok daha değerlidir, bilhassa kendilerine yenildiklerinde. Bir erkeğin güzelliğine teslim olmasının, ısrar gafilliğine düşürerek gururunu tüketmesinin, arzu ve şehvet oyunlarında kendisine devamlı yenilmesinin seyir zevki hangi kadını tatmin etmez, hangi kadının gururunu okşamaz ki? Onları çok iyi tanıyorum, onlara erkeklerden çok daha yakınım. Onları çok daha zeki ve çok daha eğlenceli buluyorum. İhtimaller deryasının romantik kurbanlarıdır, kadınlar.
Madam Pera
“Bu kitap...” diye başladı sözlerine Tamara ancak Pera onu konuşturmadı. “Bu kitap bir itiraftır Tamara. Her itiraf gibi dürüst ve dokunaklı notalar taşımaktadır. Bu kitap bir inkârdır. Her inkâr gibi zekânın ince dokunuşlarıyla kuşatılmış, beklenenin aksine küçük masum saptırmalar barındırmaktadır. Bu kitap... Bu kitap onu okuyanların damağında iflah olmaz bir günahkârın tövbelerini, temiz kalpli bir müminin inkârlarını anımsatacak türde buruk bir tat bırakmaktadır.
Sayfa 302
Reklam
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.