Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hakan Urgancı

Hakan UrgancıMutlu Sonlar Başka Kitapta Bebeğim yazarı
Yazar
7.1/10
57 Kişi
172
Okunma
19
Beğeni
4.073
Görüntülenme

Öne Çıkan Hakan Urgancı Gönderileri

Öne Çıkan Hakan Urgancı kitaplarını, öne çıkan Hakan Urgancı sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Hakan Urgancı yazarlarını, öne çıkan Hakan Urgancı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir memlekette en bol şey neyse , en ucuz şey de odur. Bizde de en bol şey , bedendir. Uçağımız , topumuz azmış ; ne gam! Bedende de hakimiyet kayıtsız şartsız devletindir.
" Seçilmiş yalnızlıklar, insanın sahip olabileceği en büyük lükstür. "
Sayfa 55 - Elma Yayınevi
Reklam
"Bir hayatın nasıl olacağına siz mi karar verirsiniz, yoksa kader mi? Ya da ne kadarı kimin elindedir? Hayatınız kısa ama son derece duygulu ve güzel bir şiir gibi mi olacaktır? Belki de hayatınız bir kısa öykü olacaktır. Bu durumda yaşamınız değil, yaşananlar sıradan olacaktır. Neden mi? Kısa öyküyle romanı birbirinden ayıran asıl şey uzunluktan ziyade detaydır çünkü. Kısa öyküde ana olay olur biter. Yan olaylara, yan karakterlere pek yer vermez. Aslına bakarsanız olay öylesine ön plandadır ki bazen ana karakteri bile fazla tanımlamaya çalışmaz, üzerinde çok durmaz. Oysa roman öyle midir? Mesela bir polisiye romanda cinayet mahallinin tasviri, bir duygusal romanda mekanın uzun uzun tasviri gerekebilir. Kimi tembel okuyucu uzun tasvirlerden sıkılıp söz konusu bölümleri atlasa da bunları gerekli bulur. Detay denilen şey, satırlar üzerindeki gerçeklik duygusunu tek boyuttan üç boyuta döker. Gerçek olmadığından emin bile olsanız sadece gerçeklik hissi veren olaylar, kişiler okunur, önemsenir, tartışılır. Yazar, karaktere soluk aldıramazsa karakterin bile içdünyası yeterince tanıtılmaya çalışılır romanda. Ulan, madem ölecekti, bunu bize niye bu kadar anlattın diye düşünmezsiniz çoğu kez. Zira yazarın amacı ölen kişiyi biraz olsun umursamanızı sağlamaktır. Öyle ya! Sadece gerçek kişiler umursanır, öyle değil mi?"
" insan kendisi ile kalabalıklarda karşılaşır" [Murathan Mungan]
Sayfa 45 - Elma Yayınevi
On yaşında bir çocuğun iki bin liralık cep telefonu sahip olduğu bir tatminsizlik ve görgüsüzlük dünyasında, anne, baba gerekirse taş yiyor, çocuklarını yıllık-yirmi-otuz bin liraya özel ana sınıflarına yazdırıyor. Bu para öyle bir iki senede ödenmeyecek, ha! On altı yıla varan bir öğrencilik dönemi var. Hesapta evlada yatırım değil mi? Hayır efendim, standartlara yatırım bu! Medeniyet ufkunun bizi götürdüğü yoldaki köleleşme yatırımı. Hele bir de bizimki gibi gelişmekte (!) olan bir ülkedeyseniz, vay halinize! Eğitim parayla, sağlık hizmetlerinin iyisi parayla... Hayatta kalabilmek için sisteme değil mesleğinize değil tanıdıklarınıza güvenmelisiniz. Cebinizdeki kartvizit kadar oksijen tüketme hakkınız var.
İşin sırrı şu: Yeteri kadar isterseniz, önünüzde hiç kimse ya da hiçbir engel duramaz! En büyük rakibiniz, kendi zihniniz! Ve en büyük savaş alanı, içinde çöreklendiğiniz vücudunuz. Dolayısıyla; yeteri kadar isterseniz sizden her şey olur. Motive olamazsanız sizden hiçbir halt olmaz!
Sayfa 10
Reklam
"Ne olduğun öyle haykırıyor ki, ne dediğini işitemiyorum."
"Yaşıyorum" sandıkları hayat, her günün tekrarından ibaretti. Hem birbirine benzer günler, hem de hepsi birbirine benzer copy-paste yaşamlar.
Horoza sormuşlar: ''Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan?'' Horoz omuz silkmiş. ''Ben sadece tavukla yatarım.Polemiğe girmem.''
Sayfa 64
255 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.