Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Halil Kırbıyık

Evren Nasıl Oluştu? yazarı
Yazar
7.7/10
16 Kişi
64
Okunma
1
Beğeni
1.994
Görüntülenme

Halil Kırbıyık Sözleri ve Alıntıları

Halil Kırbıyık sözleri ve alıntılarını, Halil Kırbıyık kitap alıntılarını, Halil Kırbıyık en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Toprağı bol olsun.
Çağımızın tanınmış astrofizikçilerinden Stephen W. Hawking
Zamanın Kısa Tarihi
Zamanın Kısa Tarihi
adlı kitabında, evrenin başlangıcı ile ilgili şunları söyler: "Uzay ve zamanın sınırı olmayan kapalı bir yüzey oluşturması fikri, aynı zamanda Tanrının evrenle ilgili işlerdeki rolü için derin imalar taşır. Bilimsel kuramların olayları tanımlamadaki başarısıyla, birçok kimse Tanrının, evrenin bir dizi yasalara göre evrimleşmesine izin verdiğine ve evrenin bu yasaları çiğnemediğine inanır. Bununla beraber, yasalar bize evrenin başlangıçta neye benzemesi gerektiğini söylemez; saati kurmak ve nasıl başlayacağını seçmek hâlâ Tanrının işidir. Evrenin başlangıcı olduğu sürece, bir yaratıcısının var olduğunu varsayabiliriz. Ancak eğer evren tamamen kendi içine kapalı, sınırı veya kenarı olmayan bir şey ise ne başlangıcı ne de sonu olacaktır; yalnızca olacaktır. O zaman yaratıcıya gerek olur muydu?"
Sayfa 56 - Odtü
Yoktan var olan evren ve madde-antimadde ikilemi
1920'li yıllarda geliştirilen ve mikro uzayda geçerli olan kuantum mekaniğine göre "boşluk" klasik fizikte anlaşıldığı gibi pasif,eylemsiz madde yokluğu değil, hem aktif hem dinamiktir. Kuantum mekaniğine göre hiçlikten bir şey yaratmak olasıdır. Aynı anda bir miktar madde ve karşı madde yaratırsanız ve bunları fark edemeyeceğiniz kadar kısa zamanda yok ederseniz, yoktan var ediyor ve vardan yoka geçebiliyorsunuz demektir.
Sayfa 32 - Odtü
Reklam
The Big Bang
Söz edilen kuramda, tekil bir başlangıç noktasından hareket edilmektedir. Tekil noktada evren yoktu. Büyük bir patlama ile evren oluştu. Genişleyerek evrimleşti ve bugün gözlediğimiz hale geldi. Peki, o tekil noktada ne vardı? Tüm evren sıfır hacme sahip bir noktaya sığdırılmıştı. EVREN YOKTAN VAROLMUŞTU.
Sayfa 39 - ODTÜKitabı okudu
Yapılan gözlemsel çalışmalar bugünkü evrenin %70’ini Lamda enerjisinin (karanlık enerji) oluşturduğu düşünülmektedir. Atom ve diğer parçacıklardan oluşan, bildiğimiz madde evrenin yalnızca %4’ünü oluşturmaktadır. Geriye kalan içerik ise göremediğimiz ve karanlık madde olarak tanımladığımız maddeden oluşmaktadır.
Eski Mısırlılarda matematik ve geometri çok ileriydi. Piramitlerin yönelişlerinde de yine büyük olasılıkla astronomik cisimler rol oynamıştı. “Thuban” Kuzey Yıldızı yönünü ve ona dik eksen de “Orion” yönünü göstermektedir.
İstanbul’un Rumeli yakasında Tophane sırtlarında gözlemevinin inşası 1577’de tamamlanır. Böylece İslam dünyasında Semerkant’tan sonra en önemli gözlemevi İstanbul’da kurulur. Bu, ilk Türk devlet rasathanesidir.
Reklam
Evrenin başlangıcı olduğu sürece, bir yaratıcısının var olduğunu varsayabiliriz. Stephan Hawking
Yedi günün bir hafta sayılması bu günlere dayanır(MÖ 3500-1500). Bu çağlarda Güneş, Ay ve beş gezegenin (Satürn, Jüpiter, Mars, Venüs, Merkür) hareketleri gözlenebiliyordu. Haftanın günlerinin isimlendirilmesi de ilk kez Babiller tarafından yapılmış ve gözlenen yedi cismin adları kullanılmıştır. Yedi sayısı Babillilerde önemliydi. Örneğin, Babil Kulesi yedi katlıydı.
Evren genişlemekte ve soğumaktadir. Erken dönemde ışınım (radyasyon) egemendir. Bu dönemde evrenin soğuması,uzaklikla ters orantılıdır. Sıcaklık öyle bir noktaya gelir ki, artık şiddetli etkileşmeler olmaz. Bu evrede sıcaklık bir trilyon derecedir. Şiddetli etkileşmelerle yeni parçacıklar üretilemez olur. Bu ortamda kararlı olan iki parçacık vardir; proton ve nötron. Bunların sayısı o an sabitlenir. Sayıları ondan sonra değişmez. Evrende şu anda da o andaki kadar nötron ve proton vardır. Evrende, sayıları dondurulan ilk parçacıklardir onlar. Her şey bu sabit sayıya göre oluşmuştur. Doğa ya da Evren o zaman bir tercih yapıyor; proton ve nötronu seçiyor. Karşıtları yok oluyor. Bugün doğada, karşıt proton ve karşıt nötron yoktur. Yok olması, işte o zamanlara dayanmaktadır. Bunların daha da alt parçacığı olan kuarklarinda karşıtı yok. Bugün evrende karşıt kuarklardan ya da karşıt proton ve nötrodan çok, kuarklar, protonlar ve nötronlardan oluşan gökadalarin olduğuna inanıyoruz. Karşıt maddelerden oluşan gökadalarin olmadığına inanılıyor. Örneğin, Samanyolu'nda karşıt maddelerin bulunduğu bölgeler olsaydı madde ile buluştukları yerlerden, çok miktarda ışınım enerjisi geliyor olmalıydı. Oysa böyle bir şey gozlenmemektedir. Madde ile karşıt madde çarpıştığı zaman kendileri yok olur ve yüksek enerjili ışınım çıkarırlar. Bir bakıma şanslıyız. Eğer evrenin başlangıç dönemlerinde madde ile karşıt madde eşit miktarlarda olsaydı bugün evrende hemen hemen hiç madde olmaz, Evren yalnızca ışınımla dolu olurdu. Böyle bir evrende gökada, yıldız gezegen ve bunun sonucu biyolojik yaşam olmazdı.
Daha sonra, matematik ve astronomiye karşı çok ilgili olan büyük Türk astronomu Uluğ Bey’i (1394-1449) görüyoruz. Tam adı Muhammed Turagay’dır. Timur’un torunu ve Şahruh’un oğludur.
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.