Ah şu yaşlılık! Kapıya konacak dert değil...
Hendrik Groen, 83 1/4 yaşında bir huzurevi sakini. 83 1/4 yaş nasıl oluyor diye kendi kendime sorarken, şöyle bir mantık yürüttüm: Kitap, 1 Ocak 2013 ile 31 Aralık 2013 arasını kapsadığı ve Hendrik de Eylül ayında doğmuş olduğu için, 83 yaşının üstüne bir mevsim daha yaşamışken başladığı bu yolculuğa
Hendrik Groen, Hollanda’da bir huzur evinde yaşıyor.Günlük tutmaya karar veriyor.Kitap da bu günlüklerden oluşuyor.
Hollanda gibi sosyal adaletin, eşitliğin (en azından kendi vatandaşları arasında) sağlandığı bir ülkede de yaşasanız, yaşlılığa dair sorunların, evrensel olduğunu gördüm bir kez daha.
Hendrik Groen’in günlüğü korkunç bir karamsarlığa sürükledi beni.
Yaşlılık pek de istenecek bir şey değil.
Aslında bir iki günde okunabilecek bir kitap ancak benim için bu böyle olmadı. Eğer boş vaktiniz varsa rahatlıkla açıp okuyabilirsiniz. Ancak yoğunsanız ve Hollanda kültürüne biraz uzaksanız el oyalayan bir kitap oluveriyor. İsimler , siyaset, kültür bana biraz uzaktı ve sık sık araştırma yaparken buldum kendimi. Yeni şeyler öğrenmek güzel :)
Yazarımız gizemli yazarlardan , Hendrik Groen takma ismi . Kamuoyu yazar hakkında ikiye bölünmüş durumdaymış ; bir kesim bilinen bir yazar olduğunu düşünürken diğer kesim gercekten yaşlı bir yazarımızın olduğunu düşünüyormuş. Bu da kitaba ayrı bir merak ve keyif veriyor bence.
Kitabın Hollandaca aslından çevirisini Erhan Gürler yapmış. Benim yeni tanıştığım bir çevirmen oldu. Hollanda edebiyatına gerçekten uzakmışım :) Belki biraz ara verdikten sonra tekrar denerim.
Kitap içerik olarak akıcı. Yaşlı Hendrik'in güncesi ve yaşlıların ruh halini gayet güzel aktaran bir eser olmuş. Yazar sırf etkili olsun diye kendini zorlamamış ve bu da gerçek bir günce tadı yaratmış.