Kızıyorum kendime, okurken hep mânalar süslü-özlü sözler arıyorum satırlarda...
Oysa ki yazar ne isterse yazar. Öyle değil mi? Zaten hislerin harflerle birleşimi değil mi okuduklarımız ve değil mi yaşadıklarımız? Yazmak yaşatmak değil mi, yazmak ve okumak yaşamak değil mi? Her şeyi bu kadar yazan ve yazan ve sadece yazan bir insan daha tanımadım. İbrahim Tenekeci Ağabeyden de bunu öğrendim işte...
__________ A l ı n t ı l a r ______________ .
Mezarlıklardır, saatlerin midesi...
▪Anneler güneştir. Ve güneşin vurduğu yerde yaşamak biter.
Çarşaf kapitalizmin kapısına bırakılmış siyah çelenktir.
▪Ölüm, biriktirdiğimiz şeylerin altında kalmak olmalı.
Çocuklar cahil değildir.
İnsan, büyüdükçe, öğrendikçe cahil olur.
▪Diyeceğim çok ama
Pek kalabalık yerdesin
Senin yanında ömrüm uzuyor
Diyecektim, diyemedim.
▪Bir ölüm kaldı özü sözü bir.