Ignatius Mouradgea d'Ohsson

18. Yüzyıl Türkiyesinde Örf ve Adetler yazarı
Yazar
7.5/10
0 Kişi
5
Okunma
1
Beğeni
461
Görüntülenme

Hakkında

Ignatius Mouradgea d'Ohsson, İsveçli bir Ermeni oryantalist, tarihçi ve diplomattı. 1768'de yüce tercümanlık yaptı, daha sonra İsveç asaletine yükseldiğinde, Fransızca olan isimler d'Ohsson'a katıldı. Ünlü Moğol Tarihi'nin yazarı Abraham Constantin Mouradgea d’Ohsson oğluydu. Fransa'da uzun yıllar yaşadı.
Ünvan:
Tarihçi
Doğum:
Beyoğlu, İstanbul, 31 Temmuz 1740
Ölüm:
Bièvres, Fransa, 27 Ağustos 1807

Okurlar

1 okur beğendi.
5 okur okudu.
5 okur okuyacak.

Okur demografisi

Kadın% 0.0
Erkek% 0.0
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bir tanıdığı aldatmak, emniveti suiistimal etmek, yahut karşılarındakinin saflığından faydalanmak, herşeyden önce onları, vicdanen muazzep eder. Bu duyguyu, sadece kendi vatandaşlarına karşı değil, hangi dinden, hangi milletten olursa olsun, yabancılara karşı da duyarlar. İş buraya gelince, Müslüman olmak veya olmamak onlar için bahis konusu olmaz. Çünkü, törelerce yasak olan her kazanç Müslümanlığa aykırıdır; ve onlar, haksız kazancın bu dünyada da, öbür dünyada da kendilerine bir faydası olmayacağına inanmışlardır.
Sayfa 189 - Tercüman 1001 Temel EserKitabı okudu
Hiçbir Türk kendi milletine has olandan başka bir kıyafet giymez. Aksini yapmak, utanç verici bir şey olduğu gibi bu şekilde davranmak, dinin de desteklediği bir esastır. Müslümanlar'ca kullanılması âdet olmayan bir elbise, hele bir başlık irtidad işareti sayılır. Bu durum muhtelif şeyhülislâmların fetvalarıyla sabittir. Bu fetvalara göre eğer bir Türk, mesela başına bir İran başlığı, yahut kendi milletinden olmayan bir topluluğa ait başlık giyerse sadakatsizlikle suçlanır, hatta imanını ve nikâhını bile yenilemek zorunda kalır. Bu esaslara göre, öyle anlaşılıyor ki, Türkler arasında, hele Avrupalılar'la teması olmayan eyaletlerde şapka alışılmış bir şey değildir ve hoş karşılanmaz. Öyle ki, eskiden devletin büyüklerinden, vezirlerden, ulemadan birini dine ve devlete karşı hain gibi göstermek isteyince, ayaklananlar, konağının kapısına bir şapka çivilerlermiş.
Sayfa 84 - Tercüman 1001 Temel EserKitabı okudu
Reklam
Reklam