Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İlhan Kutluer

İlhan Kutluerİslam'ın Klasik Çağında Felsefe Tasavvuru yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
8.2/10
13 Kişi
72
Okunma
18
Beğeni
1.413
Görüntülenme

İlhan Kutluer Sözleri ve Alıntıları

İlhan Kutluer sözleri ve alıntılarını, İlhan Kutluer kitap alıntılarını, İlhan Kutluer en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İbn Sînâ, felsefenin ilkelerinin vahiyde bulunduğunu açık bir şekilde formüle eden filozoftu.
Kur’ân’ı anlamak, ‘kalb’in iki temel etkinliği olan iman etme ve akletmenin birbirini besleyen iki dinamo gibi interaktif olmasını şart koşar. Akletmek, eğer önyargılar, tutkular ve bilinçli karşı tavırlar aklı perdeleyecek düzeyde değilse, kendi başına Tanrı fikrine ulaştırıcı bir etkinliktir.
Reklam
İbn Rüşd ise felsefeyi, hakikati araştırmanın ideal yöntemi olarak tanımlarken, hakikat dediği ilmî muhtevanın dinin hakikatinden ayrı bir şey olduğuna inanmıyordu.
Felsefe tarihi boyunca nelerin biriktiğini en iyi filozoflar anlar.
Felsefe yapma faaliyeti konusunda tecrübî birikimi yüksek ortamlarda dinin evrensel hakikatlerinin böyle olmayan ortamlara nisbetle daha derinden kavranacağı hususu, Fârâbî’nin günümüz bakımından da önem arz eden bir gözlemidir.
Reklam
Oryantasyon, meşrıkî bir yönelişi, zihnî alışkanlık ve uyumu ve nihayet istikamet fikrini işaret eden bir kavramdır.
Her şeyden önce hareket halindeki bir kültürde felsefî faaliyete daima ihtiyaç duyulur.
Çağdaş batı kültürü...
Batı kültürünün bir alarm halinde olduğu gözönüne alınırsa Snow diye birinin çıkıp <İki Kültür> diye bir kavramı ortaya atmasıyla birlilte ortalığın karışmasını doğal karşılamak gerekir. Çünkü çağdaş Batı kültürü öylesine temelsiz bir kavram sistemi üstünde oturuyor ki, bir yerde verilen bir konferans, bütün tanımların yeniden gözden geçirilöesini gerektiriyor.
Felsefî tecrübe sahibi olmak demek aynı zamanda aklın bakışını yönlendiren felsefî perspektiflerin de bilincinde olmak demektir. Bir metnin anlam ülkesini keşke çıkan yolcunun hangi felsefî haritalara müracaat ettiğini bilmesi yine onun felsefî tecrübesiyle mümkündür.
Reklam
Kur’an hakikat perspektifinden bakarak âlemdeki insanın bu tasavvuru derinleştirecek ilmî ve fikrî araştırmalara yönelmesini istemektedir.
Kopernik'in gelişine kadar Batlamyus modeli benimsenmiş ve bu model asırlarca yapılan gözlem ve deneylere kendince bir anlam kazandırmıştı. Sonra Kopernik geldi ve daha yetkin bir model geliştirerek devrimsel bir atılım yaptı. Daha doğrusu kavramsal bir devrim gerçekleştirdi. Böylece Batlamyus modeli terkedildi. Ama Kuhn'un bakış açısıyla, kimsenin tutup Batlamyus teorisinin yanlış, Kopernik teorisinin doğru olduğunu söylemesi anlamlı olmayacaktır. Bu düşüncenin getirdiği başka bir mantıksal sonuç da bilimin aslın da ilerlemediğidir. Bilim devrimsel sıçramalar yapar, evrimsel bir süreci takip ederek ilerlemez. Yani biz yeni bir kavramsal sistemi benimsemiş olmakla, bilgilerimizde bir ilerleme kaydetmiş olmuyoruz.
Bilim Ve Teknik
Bilim ile teknolojiyi birbirinden ayıran ikinci temel nedense onların amaçlarındaki farklılıkta ve evrenle olan ilişkisinde yatar. Bir kere bilim anlamak ister, teknoloji ise evrene egemen olmak ister.
Varım, çünkü Allah var...
Öyle bir varlık var ki <Kâim binefsihi> bir varlıktır. Vücud'un kendisi. Tüm mevcutların kendisiyle açıklandığı vücut... Ben de mevcudum, varım, çünkü Allah var. Allah var öyleyse varım...
Şiir, bir nesneyi hoşça fehmedip, zekâ, zihin ve fetanetle zaviye ve inceliklerine varıp iyice idrak etme anlamına gelir.
104 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.