En Beğenilen İlker Maga Sözleri ve Alıntıları
En Beğenilen İlker Maga sözleri ve alıntılarını, en beğenilen İlker Maga kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yangından kurtulduktan sonra gazeteciliğe başladım, 1948'de. Hikaye falan yazıyordum. Röportaj yapmaya kadar verdikten sonra bir tane Rolleicord 2 aldım ve Yeni İstanbul gazetesinde çalışmaya başladım. Aynı zamanda İktisat Fakültesi'ne devam ediyordum. "Eminönü Yağ İskelesi'nde iş bekleyen hamallar" ile "Allah" fotografları bu makineyle çekilmiştir. Böylelikle tiyatro, hikaye, sinema hepsi geride kaldı. Bunun üzerine babamın eczanesinin üstünde boş duran odayı karanlıkodaya çevirdim.
Sayfa 17 - PDFKitabı okudu
Tarihi abide çeken adam benim için fotografçı değil, reprodüksiyoncu sayılır.
Sayfa 8 - PDFKitabı okudu
Ben zengin sayılabilecek bir ailenin tek çocuğuydum zaten. Fotoğrafa başlarken para derdi falan da yoktu. O yıllarda param bittiğinde babama "para ver" derdim. Fotoğraftan çok para kazandığımı söyleyemem. Fotoğraftan hiç zengin olunur mu? Şimdi iyi kazanıyorum. Benden fotograf istiyorlar, ben de pahalıya satıyorum. Zengin olmak için patates tüccarı falan olmak lâzım.
Sayfa 45 - YGS YayınlarıKitabı okudu
Hikâye ve piyes yazarlığında yakaladığım hissi fotoğrafta da buldum. Fotoğrafla daha çok tatmin olabildiğimi sezdiğim için bunda karar kıldım. Ayrıca gazeteci olmak hoşuma gidiyor. Dünyayı gezi- yorsun falan… Piyes yazarı olsan, yerinde kalırsın, bu bana pek uymaz. Fotoğrafı kendi şekillenmeme daha yakın buluyorum.
Sayfa 11 - YGS YayınlarıKitabı okudu
İnsansız hiçbir şey olmaz.
– Ara Güler' e göre insansız fotograf olmaz, diye bilir miyiz? Fotografı güçlü kılan şey o karenin bir anı, bir hikôye anlatabilmesiyle direkt ilgili olduğuna göre, Fotografta insan ya da insana dair bir şey olmalı...
– Şairimizin dediği gibi, darağacı da insan içindir, uçak da insan içindir; insan olmasa icat edilmeyecekti. Herşey insanlar için vardır. Onun için ben hep insanların fotografını çekerim.
Medeniyet nedir? Hitit dediğin zaman, Osmanlı dediğin zaman, bunlar bina vs. değildir. O binaların içinde yaşayan insanları keşfettiğin zaman tarihi anlıyorsun demektir. İnsansız hiçbir şey olmaz.
Sayfa 9Kitabı okudu
– Edip Cansever' in size ithaf ettiği şiirden ödünç alacağım; insansız anı, anısız, yani insansız fotograf olur mu?
– Dünyada herşey insanlar için yapılır. İnsan olmadığı zaman hayat olmaz. Onun için benim fotograflarımda hep insan vardır. Ayasofya Camii'nde bir şey çekerken benim için önemli olan, önünden geçen insan, yani hayattır. Tarihi abide çeken adam benim için fotografçı değil, reprodüksiyoncu sayılır.
Benim Mimar Sinan'ın eserleri üzerine hazırladığım bir kitabım var.* Ama o benim fotograf anlayışımı aksettirmez. Orada benim aksettirdiğim şey, Mimar Sinan'ı benim hissetmemin bir sonucudur, aslında bir reprodüksiyondur. Orada sanatı yapan Mimar Sinan'ın kendisidir. Ben onu ne kadar anladığımı, onda ne aradığımı anlatıyorum ki, bu, yaratıcılık olayı değildir.
Sayfa 8Kitabı okudu
Benim olgunluk dönemimde çekmek isteyip de bir türlü fotoğraflayamadım adam, Chaplin'dir. Ona mektup yazdım, tanıdıklarını araya koydum, bir türlü sonuç alınamadı. İsviçre'de evinin bulunduğu Vevey'e bile gittim, kar kış demeden kiraladığım arabanın içinde evinin önünde bekledim. Sonunda karısı Oona beni eve aldı, çay ikram etti, ama Chaplin ortalıkta yoktu. Üst katta olduğunu biliyordum, insanlığın zihnine dünyanın en cevval adamı olarak yerleşmiş bir imajı bozmamak için o günlük görünüşüyle ortaya çıkmak istemiyordu. Çünkü benim gibi o da elimdeki fotoğraf makinesinin acımasız olduğunu biliyordu.
Sayfa 37 - YGS YayınlarıKitabı okudu
Film yapan bir insan düşündüğünü çeker, oysa gerçekte yoktur. Ama fotoğraf tamamen gerçekten kopan bir şeydir. Sanat ise insanın düşündüğüdür, gerçekte olmayabilir. Sanat zaten yalandır, Oscar Wilde de benzer bir şey söylemiştir. Fotograf ise var olanı çeker, var olanın içinden bir estetik, bir an, bir dram yakalar. Bu yanıyla sinemadan elli kez daha zordur, üstelik çok daha sağlam ve etkilidir.
Sayfa 13 - YGS YayınlarıKitabı okudu
– Portreyle her zaman meşgul olmuş biri olarak sizin için nedir portre?
Sadece kafa resmi değildir portre. Yaşamın toplamıdır. Tek bir kafa fotoğrafına portre denebilir elbette, ama bu eksik olur, bence portre, çekilen insanın hayattaki yerini verebilmedir. Bu anlamda insan hayatının kaydıdır. Ben önemli bir insanın portresini çekerken o insan hayatı boyunca neyi söylemek istemişse onu yansıtmaya çalışırım.
Sayfa 33 - PDFKitabı okudu