Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İlker Maga

İlker Magaİnsansız Anı Olmaz yazarı
Yazar
Derleyen
9.3/10
4 Kişi
17
Okunma
0
Beğeni
363
Görüntülenme

İlker Maga Gönderileri

İlker Maga kitaplarını, İlker Maga sözleri ve alıntılarını, İlker Maga yazarlarını, İlker Maga yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
– Portresini çekeceğiniz insanları neye göre se­çersiniz? – O insan mühim midir, ne yapmıştır, insanlığa katkısı nedir? Bunları sorarım kendime, mühimse, onu çekerim.
Sayfa 34 - PDFKitabı okudu
Ben önemli bir insanın portresini çekerken o insan hayatı boyunca neyi söy­lemek istemişse onu yansıtmaya çalışırım.
Sayfa 33 - PDFKitabı okudu
Reklam
– Portreyle her zaman meşgul olmuş biri olarak sizin için nedir portre? Sadece kafa resmi değildir portre. Yaşamın top­lamıdır. Tek bir kafa fotoğrafına portre denebilir el­bette, ama bu eksik olur, bence portre, çekilen in­sanın hayattaki yerini verebilmedir. Bu anlamda insan hayatının kaydıdır. Ben önemli bir insanın portresini çekerken o insan hayatı boyunca neyi söy­lemek istemişse onu yansıtmaya çalışırım.
Sayfa 33 - PDFKitabı okudu
Benim en sükseli röportajlarımdan bir tanesi de, Picasso röportajıdır.
Evet, 50-60 arası... Fotoğrafın en fazla gözde ol­duğu yıllar. Daha sonra televizyon geldi ve bu dö­nemi kapattı.
Sayfa 24 - PDFKitabı okudu
Yangından kurtulduktan sonra gazeteciliğe baş­ladım, 1948'de. Hikaye falan yazıyordum. Röportaj yapmaya kadar verdikten sonra bir tane Rolle­icord 2 aldım ve Yeni İstanbul gazetesinde çalışma­ya başladım. Aynı zamanda İktisat Fakültesi'ne de­vam ediyordum. "Eminönü Yağ İskelesi'nde iş bekleyen hamallar" ile "Allah" fotografları bu ma­kineyle çekilmiştir. Böylelikle tiyatro, hikaye, sine­ma hepsi geride kaldı. Bunun üzerine babamın ec­zanesinin üstünde boş duran odayı karanlıkodaya çevirdim.
Sayfa 17 - PDFKitabı okudu
Reklam
Fotoğraf makinem zaten vardı, birşeyler çeki­yordum. Fotoğraftan önce asıl olarak sinemayla ilgileni­yordum. Sinema dünyası da babamın dostları oldu­ğundan yaz tatillerimi stüdyolarda geçiriyordum. Joachim adında çok iyi bir teknisyen vardı, en çok onun yanında dolaşırdım. Montajdan seslendirme­ye, yıkamaya kadar filmin her aşamasında çalışmı­şımdır. Kameramanlıktan gelirsen fotoğraf çocuk oyuncağı olur. Günün birinde stüdyoda dublaj yaparken yangın çıktı, çatıya çıktım, itfaiyenin son kurtardığı adam ben oldum. O zamanlar filmler yanardı. Yangından sonra babam beni stüdyoya göndermez oldu. – İyi ki göndermemiş, yoksa fotografçı olmazdınız belki.
Film yapan bir insan düşündüğünü çeker, oysa gerçekte yoktur. Ama fotoğraf tamamen gerçekten kopan bir şeydir. Sanat ise insanın düşündüğüdür, gerçekte olmayabilir. Sanat zaten yalandır, Oscar Wilde de benzer bir şey söylemiştir. Fotoğraf ise var olanı çeker, var olanın içinden bir estetik, bir an, bir dram yakalar. Bu yanıyla sinemadan elli kez daha zordur, üstelik çok daha sağlam ve etkilidir.
Sayfa 13 - PDFKitabı okudu
Biz aslında görsel tarihçileriz. Biz yaşadığımız devri kaydetmekteyiz. Ben kendimi devrini kayde­den bir tarihçi olarak görüyorum, diğer fotografçı­lar da, hatta amatörler bile bunu kabul etmeseler de kendi devirlerini kaydetmektedirler. Demek ki biz görsel tarih yazmaktayız. Çünkü görsel tarihçi, olay­ları en doğru yansıtan tarihçidir, çünkü makine ya­ lan konuşmayan bir araçtır.
– Sizce fotografı güçlü, çekici kılan ne? – Fotograf, herşeyden önce, mutlaka bir şey anlat­malıdır. Ben fotoğrafın oyun tarafında yokum, ka­ranlıkoda oyunlarına ayıracak vaktim yok... Ben gerçeklerin fotografçısıyım. Etrafımda dönen bir dünya vardır, bu dünyanın içinde bana en duygu verecek, beni en zevklendi­recek şey olunca deklanşöre basıyorum. Bir de unut­ma, ben bir gazeteciyim. Gazeteci olduğum, olay­ları takip ettiğim için, estetiği az bile olsa çok önemli olduğuna inandığım anın fotoğrafını çekerim. Be­nim açımdan olay, "an" çok önemlidir. Olay kaç­mamalıdır. İnsanların fotoğrafçısı olarak insanların sevinçlerini, dramlarını, yaşama tarzlarını, korku­larını, insana ait herşeyi kaydetmek istiyorum. Çün­kü şuna inanıyorum: Ben kendimi fotoğraf sanatçı­sı değil fotojurnalist saydığım için, bence estetikten daha önemli olan dokümantasyonun kendisidir. Ya­ni benim için daha önemli olan insanların dramla­rının gelecek asırlara kalmasıdır. Çünkü fotoğraf bir kayıt aracıdır ve bir dram, bir şey anlatmalıdır ki, bir netice çıkarabilsin, işte o zaman fotoğraf çekici olur.
82 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.