En Eski İlyas Topsakal Sözleri ve Alıntıları
En Eski İlyas Topsakal sözleri ve alıntılarını, en eski İlyas Topsakal kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Sibirya
Neticede Sibirya'nın nüfusu on dokuzuncu yüzyılın ilk yarısında sürgünlerle birlikte yaklaşık dokuz kat artmıştı ve bu güzel toprakların kamuoyundaki genel algısını maalesef bir sürgün yeri olarak perçinlemiştir.
Sayfa 134 - Ötüken Yayınevi
1261 yılında Prens Aleksandr ve Metropolit III.Kiril'in çabasıyla Altın Orda'nın başkenti Saray'da Rus ortodosk kilisesinin piskoposluğu kurulmuştur. Böylece Aziz Mitrofan, ilk Saray şehri Metropoliti olmuştur. Bundan sonra, 1279 yılında Metropolit Kiril , Mengü Timur Han'dan (1266 -1280) Hristiyanlığın dokunulmazlığına dair bir yarlık almıştır. Bu yarlık sayesinde, 1313 yılında Özbek Han'ın devrinde yani Tatarların Müslümanlığı kabul ettiği zaman bile Rus Metropolitliği özerkliğini korumuştur.
Sayfa 91 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
İlminskiy, Kırgızlar arasında çadırlarda yaşayarak Türk dilinin Tatarca lehçesinin yanında Kırgız ve Kazak lehçesini de saf şekilde öğrenmiş, sonra oluşturacağı Rus alfabeli Kırgız, Tatar, Kazak dillerinin farklı seslerini bu steplerde ayrıntılarıyla tespit etmiş ve aynı koldan olan bu Türk boylarının gittikçe birbirlerinden kopmalarına sebep olmuştur.
Sayfa 326Kitabı okudu
Türkiye'ye göç ile ilgili bilgiler ise şöyle geçer, "Bazen göçler kültevi karakter taşır. Türkiye'ye bu tür göçler en çok Kırım'dan oluyordu çünkü Kırım Türkiye'ye en yakın bölgedir. Bu tür göç hareketi, yine toplu olarak Kazan Tatarları arasında da oluyor. Çistopolski eyaletinde defalarca Tatarlar arasında Türkiye'ye göç etme fikri doğmuştur ancak bu fikirler eyleme dönüşmeden engellenmiş hatta organize edenler defalarca mahkemelerde suç sandalyesine oturtulmuştur."
Sayfa 428 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Kazan ve çevresinin istilasıyla başlayan baskılar ve asimile politikaları, Müslüman olsun ya da olmasın, Türkler ile Ruslar arasında köklü bir güvensizliğe neden olmuş, bu güvensizlik tarihi süreci belirlemede, her zaman en etken faktör olarak kalmıştır.
Tatar Edebiyatının Müslümanları birleştirmede rolü diğer gayri Rus toplulukların edebiyatı olmadığı için oldukça önemlidir ve yayılan Rus kültürü karşısında milli duruşu temsil etmektedir.
Rusların Batı'daki Nasyonalist düşüncelerden etkilenmesi Ortodokslukla Nasyonalistliği mecz etmiş, Türklerde de Müslümanlığa ve Türklüğe sarılmayı hızlandırmış, Türklük, Müslümanlık olarak algılamıştır. İlminskiy sisteminin Ruslar açısından asıl faydası XX. yüzyılda görülmüş, Türk lehçeleri İlminskiy'in koyduğu farklı karakterdeki harflerle birbirinden uzaklaşmış ve aradaki birliğin temeli sarsılmıştır. nitekim aynı dili konuşamayan Türk kavimleri SSCB döneminde kolayca birbirine düşman edilmiş, edebi olamayan lehçeleri yerine Rusça, ortak dil konumuna yükseltilmiştir.
Akademik Okumalar
"Misyonerlik görevini yürüten kilise ve misyonerler, isa Mesih'in bütün dünyadan insanları kendi gününe ve geleceğine hazırlık için bir araya getireceği ümidinî taşımaktadır."
Sayfa 37Kitabı okudu
" 'Dünya' dinlerinin (Budizm, Hıristiyanlık ve İslam) ortaya çıkmasıyla milli dinlerin sınırları daralmış ve giderek onlar etnik kılıklarını kaybederek 'Dünya' dinlerinden biriyle birleşmişlerdir."
Sayfa 128 - Akademik OkumalarKitabı okudu
"Tarih, Hıristiyanlıkla İslam arasındaki rekabette, İslam'ın her zaman galip çıktığını göstermektedir. İslam'ın hakim olduğu Akdeniz ülkelerinde (Kuzey Afrika, Mısır, Suriye, Küçük Asya) önceden Hıristiyanlığın yaygın olduğunu daha sonra ise yerini İslam'a terk ettiğini yazmaktadır. "
Akademik OkumalarKitabı okudu
Çarlık rejimine karşı halktan yükselen sesler, açlığın ve çaresizliğin artık son noktaya dayandığını göstermekteydi.
Sayfa 92 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Bolşevikler siyasi otoritelerini artırmak için, Rusya'da yaşayan halklara karşı baskı ve şiddete dayanan emperyalist tutum ve davranışlarını faaliyete geçirmişlerdir.
Sayfa 114 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
"Barış istiyorsan, savaşa hazırlıklı ol."
Sayfa 138 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Devrim, inşa etmek demektir. Fakat daima yıkımı da içerir.
Sayfa 151 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Devrim; işe yaramaz hâle gelmiş, tıkanmış ve hızlı ilerlemeyi engelleyen her şeyin yıkılmasını gerektirir.
Sayfa 151 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu