Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ingmar Bergman

Ingmar BergmanYedinci Mühür yazarı
Yazar
8.8/10
139 Kişi
679
Okunma
264
Beğeni
15,4bin
Görüntülenme

Ingmar Bergman Yorumları ve İncelemeleri

Ingmar Bergman yorumları ve incelemelerini, Ingmar Bergman kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Ingmar Bergman puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
95 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Doktorlukta 50 yılını tamamlayan Prof.Borg'un yildonumu kutlaması için çıktığı yolculuk, kilisede yapılan gösterişli tören ve Borg un kutlanan jübilesi. Bu tören insanlık ve duygu yönünden boşa gitmiş hayatın yine boşu boşuna yuceltilmesi. 24 saat süren bu yolculuk esnasında bencil,soğuk anilarinin yani sıra zaman zaman çocukluk anilarina da uğruyor. " çocukluk anilarinin kapisi hic kapanmiyor." Smultronstället izleyip sonra kitabi okuyunca 1917de o dönem antika sayılacak aracın arka koltuğunda oturanlardan biri siz oluyorsunuz.
Yaban Çilekleri
Yaban ÇilekleriIngmar Bergman · Bilgi Yayınevi · 196560 okunma
95 syf.
·
Puan vermedi
Neredeyse platonik bir vekil eş gibi davrandığı yaşlı hizmetçisi Bayan Agda dışında, eski bir tıp doktoru ve profesör olan yetmiş sekiz yaşındaki dul Dr. Isak Borg, kısmen kendi isteği, kısmen de her türlü insani temastan kaçınmıştır. soğuk tavırlarından dolayı onunla vakit geçirmek istemeyen başkalarının kararı. Onursal unvanı kabul etmek için Stockholm'deki evinden Lund'a gidiyor. Orijinal plandaki gibi uçmak yerine, gün boyu yolculuk yapmaya karar verir. Yolculuğun yanında, bir aydır yanında kalan ama artık eve dönmeye karar veren gelini Marianne de var. Yol boyunca birçok durak ve karşılaşma ona hayatının çeşitli bölümlerini anımsatıyor. Ona doğrudan anıları hatırlatan duraklar çocukluğundaki yazlık ev, aynı derecede duygusal açıdan soğuk olan annesinin evi ve görevlilerin onu yaptığı işten dolayı bir erkek olarak övdüğü bir benzin istasyonudur. Ancak karşılaştıkları diğer insanların hayatları neredeyse kendisininkini yansıtıyor; bunlara otostopçular Sara, Viktor ve Anders de dahil - bunlar ona evleneceği kuzeni Sara'yı, kendisini ve Sara'nın sonunda evlendiği sorumsuz kardeşi Sigfrid'i hatırlatıyor - kavgacı evli bir çift. Sten ve Berit Alman, Marianne ve kocası ve evlilikleri kendi evliliği kadar gergin olan Isak'ın oğlu Evald.
Yaban Çilekleri
Yaban ÇilekleriIngmar Bergman · Bilgi Yayınevi · 196560 okunma
Reklam
320 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bergman’ın sinemaya, tiyatroya, dönemin siyasi atmosferine, kadın erkek ilişkilerine dair düşüncelerini içeren güzel bir otobiyografi kitabı. Ancak otobiyografi kitabı olduğu unutulmamalı düşünceler didaktik biçimde işlenmiyor bergman ne yaşadı Ve hissettiyse onu aktarıyor. Ünlü bir yönetmen ama sinemaya dair daha teorik şeyler istiyorsanız röportajlarını tavsiye ederim bu kitabı değil. Akıcı bir kitaptı Bergman’ı tanımak filmlerini daha iyi anlamayı sağlıyor
Büyülü Fener
Büyülü FenerIngmar Bergman · Agora Kitaplığı · 2007141 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kendisini almaya gelen ölümü satranç maçına ikna eden bir şövalye ve onun tanrıya dair sorgulamaları ... Ortaçağın karanlığı , vebanın bir kızın şeytanla ilişkisine bağlanması , kısacası insanın inanlarının gülünçlüğüne dair hiç de gülünç olmayan bir analiz . (Şimdi de öyle değil mi ? Hastalıklar , depremler cinsel seçimlere, ilişkilere bağlanmıyor mu ? )Ölümün zamanı gelince şövalye ve arkadaşlarını sonsuz topraklara götürmek üzere dansa daveti ...Filmin afişinde yer alıyor bu görüntü . Diyaloglar müthiş . Yıllar önce İngmar Bergman’ı bilmezden önce izledim filmini , bildikten sonra da kitabını okumak istedim . Mutlaka izlemenizi öneririm elbette okumanızı da...
Yedinci Mühür
Yedinci MühürIngmar Bergman · İz Yayıncılık · 2010222 okunma
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 günde okudu
Ingmar Bergman'dan Harika Bir Otobiyografi Kitabı
Ingmar Bergman'ın çok iyi bir otobiyografi kitabı. Yönetmen çok küçük bir yaştan itibaren neredeyse tüm dönemlerini anılarıyla paylaşmış bizlerle. Aile ilişkileri, din ve inanç ile ilgili düşüncelerinin ilk ne zaman başladığı, arkadaşlıkları, sinemaya duyduğu ilginin ilk kez ne zaman başladığı, ilkleri, evlilikleri ve yaşadığı problemleri içtenlikle anlatmış. Özellikle anne ve babasıyla olan ilişkileri çok samimi ve duygusaldı. Tiyatro yönetmenliğine ilk başladığı zamanlar,yaşadığı sorunlar, hayal kırıklıkları, başarıları ve tüm bunları tarafsız anlatması biraz daha hayran olmamıza neden oluyor Bergman'a. Kitap başından sonuna kadar ilgi uyandırıcı ve bitmesini istemeyeceğiniz türden. Okudukça merak ettiğiniz konular oluyor ve birkaç sayfa sonra sanki sizi cevaplar gibi o konu hakkında anılarını ya da düşüncelerini anlatıyor. Ingmar Bergman hayranları tarafından okunması gereken etkileyici bir kitap.
Büyülü Fener
Büyülü FenerIngmar Bergman · Agora Kitaplığı · 2007141 okunma
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Büyük Yönetmen Ingmar Bergman Hakkında Okunması Gereken Kitap
Ingmar Bergman ile yapılmış röportajlardan ve söyleşilerden oluşan harika bir kitap. Sinema, yönetmenler, tiyatro, yaşam, din gibi birçok konu hakkında düşünceleri yer alıyor. Biraz da biyografik bir kitap çocukluğu, aile hayatı, evlilikleri, çocukları ile olan ilişkileri, takıntıları, ülkesine olan sevgisi gibi birçok konuda samimi açıklamaları var. Bu kitabı okuyunca daha yakın hissediyorsunuz kendinizi yönetmene,tüm ruh hallerini hissedebiliyorsunuz, kendini hiç saklama ve yalan söyleme gereği duymadan içtenlikle cevaplıyor bütün soruları. Yaşadığı zorluklara ve yıllara rağmen geçmişi ve çocukluğuna ait anılarını unutmamış ve bu da eserlerini yaparken ona büyük katkı sağlamış. Okuyunca hayranlığınız daha da katlanıyor, çocuksu masumluğu ve tüm samimiyetiyle kendini anlattığı bu kitap kesinlikle Ingmar Bergman hayranları tarafından okunması gerekiyor.
Sinematografi İnsan Yüzüdür
Sinematografi İnsan YüzüdürIngmar Bergman · Agora Kitaplığı · 201276 okunma
Reklam
320 syf.
·
Puan vermedi
Tanım gereği gördüğümüz insanları analiz etmemiz gerektiğinde; yüzlerinin, karakterleriyle örtüştüğünü ve üstüne bunu yapmamıza olanak sağlayan şeyin “insan sarrafı” olmamızdan kaynaklandığını söyleriz. 27 yıldır yaşıyorum ve sanıyorum ki ben de bir insan sarrafıyım fakat insanların yüz çizgilerinden kişiliğini değil; kaz ayaklarının çıkmasından yaşlılığını çözebiliyorum henüz :) Sosyal çevrede gördüğümüz hatların; ekran karşısına yansıması da insanın yaşanmışlığıyla değil oyunculuğuyla alakalı bu noktada. Bundandır ki hüznü paylaşan detaylar daha ilgili gelir insana. İnsan her şeyden mutlu olabiliyorken, ekran karşısında hüznü hisseden; onu kendi hayatında yer etmesiyle şekillendirmeyi hedefler her zaman. Bu olası durum da ekranda olan her şey; insanı, mutlulukla değil hüzün ile birleşmesini hedefler. Ve yine bundandır ki, herkesin güldüğü şey ile kısmi değişkenlik gösteren hüzün sahnelerinde daha duygusal karakterlerin gözü dolmuştur. Bergman bu duyguların beyaz perdedeki anlamını yazmış ve izlemeyenler için, her sahnede bizzat aktarmıştır. Sevgiler…
Sinematografi İnsan Yüzüdür
Sinematografi İnsan YüzüdürIngmar Bergman · Agora Kitaplığı · 201276 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
''Bilgi istiyorum, inanç değil, varsayımlar değil, bilgi. Tanrı elini bana doğru uzatsın, kendini açığa vurup benimle konuşsun istiyorum. Ama sesiz durur o. Karanlıkta ona doğru haykırıyorum ama sanki hiç kimse yok orada. Hiç kimse yoktur belki de. Yaşamak iğrenç bir yılgı öyleyse. Kimse ölümün karşısında, her şeyin bir hiç olduğunu bilerek yaşayamaz. İnsanların çoğu ölüm ya da yaşamın boşluğu üzerine kafa bile yormaz. Ama bir gün yaşamın o son ânına varıp karanlığa doğru bakmak zorunda kalacaklar. O gün geldiğinde... Korku içindeyken, bir görüntü yaratırız, sonra da Tanrı deriz o görüntüye.''
Yedinci Mühür
Yedinci MühürIngmar Bergman · İz Yayıncılık · 2010222 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Antonius: Kendimize bile inancımız yokken Tanrı'ya nasıl inanabiliriz? Benim gibi inanmak isteyen ama yapamayanlara ne olacak? Tanrı'yı kalbimden atmak istememe rağmen neden alçaltıcı ve acı verici şekilde içimde yaşamaya devam ediyor? Neden her şeye rağmen bu gerçeklikten kurtulamıyorum? Tanrının kendini göstermesini, benimle konuşmasını istiyorum. Karanlıkta ona sesleniyorum ama sanki hiç kimse yok. Ölüm: Belki de kimse yoktur. Antonius : O halde yaşam korkunç bir şey.  Her şeyin bir hiç olduğunu bilen biri ölüm karşısında yaşayamaz. Ölüm: Çoğu insan ne ölümü ne de yaşamın hiçliğini düşünür. Antonius : Ama bir gün hayatın sonlarında karanlıkla yüzleşmeleri gerekecek. Ölüm: O gün… Antonius : Korkumuzdan bir imge yaratır ve sonra o imgeye tanrı adını veririz.
Yedinci Mühür
Yedinci MühürIngmar Bergman · İz Yayıncılık · 2010222 okunma
29 öğeden 16 ile 29 arasındakiler gösteriliyor.