Dumbledore'un Harry ve Snape üzerine oynadığı kumarın başarısızlığı Sirius Black'in hayatına mal olur ve bu, Dumbledore için korkunç bir şey olmalıdır.
Dumbledore, Kelid Aynasında gerçekte ne görürdü?
J.K.Rowling: Kendi ailesini hayatta, hep birlikte ve mutlu olarak görürdü - Ariana, Percival ve Kendre, hepsi ona geri dönmüş, Aberforth onunla barışmış.
“Davranışlarınızın akla gelmez ölümcül sonuçlar doğurmasının ne demek olduğunu biliyordur, bu yüzden benzer çetin sınavdan geçenlere merhamet gösterir.”
Tam olarak beklediğim gibi değildi. Ben daha biyografik bir eser olduğunu düşünmüştüm ancak Dumbledore'un karakterine ve yaptıklarına yönelik bir analiz olarak yazılmış kitap. Zaten Rowling'in kitaba bir katkısı olmadığı için biyografik bir yazı olması imkansızmış aslında. Yine de Harry Potter serisinde bizi çelişkide bırakan, kafamızı kurcalayan pek çok noktaya parmak basmış yazar. Her olayın mantıklı bir açıklaması ve sebebi olabileceğini göstermiş okuyucuya. Ancak Harry Potter hayranı olanların severek okuyacağı bir kitap bence. Seriyi sevmeyenler bu kitabı da sevmeyecektir.
Irvin Khaytman tarafından yazılan kısaca Dumbledore, seri içinde Rita Sekeeter'ın yazdığı biyografi ile aynı ismi taşısa da ondan bağımsız bir şekilde aramızdan birinin, çok uzun bir zaman ve emek vererek hazırladığı Dumbledore'a dair incelemelerini ve teorilerini içeriyor.
Öncelikle, bana göre bir yazar için çok satan olmak ya da kazanılan hiçbir ödül, kitabını okuyan insanların bu yoğun ilgisiyle mukayese edilemez. Kitaptaki karakterler artık bir kitap olmaktan hatta neredeyse Rowling'den bile bağımsız şekilde okuyucular arasında yer etmiş, sevilmiş ya da nefret edilmiş. Bu kitapta da aynı şekilde Dumbledore sanki gerçek bir insanmışçasına; geçmişi, seride yaptıkları ve geleceğe dair planları incelenmiş.
Elbette benim kendi yaşamımda da hepsinin çok büyük yeri olsa da, yaşadıkları ve ölümleri gerçek birinin başına gelmişçesine üzülmeme neden olsa da kitapta yazılan her şeye katıldığımı söyleyemem. Yazarın (ve başka birçok blog ya da makale yazarının) çok emin olduğu bazı teorilerde içimden şu ifadelerin geçmesine engel olamadım: 'Bence Rowling bile bunu düşünmemiştir' veya 'Acaba JK bunu gördü mü? Ne düşündü?' ya da 'Bırakın da bu da tesadüf olsun' gibi.
Teorilerin bir kısmında ise oldukça etkilendim, daha önce bunu nasıl fark etmedim diye düşündüm. Genel olarak HP seven herkese okumasını tavsiye edebilirim mutlaka hoşunuza giden bir kısım olacaktır. Özellikle seriyi tekrar tekrar okuyan biriyseniz bu kitap bir özet şeklinde tüm seriyi bir kez daha kucaklamanızı sağlayacaktır.
Umarım Martı Yayınları, HP koleksiyon serisine hız kesmeden devam eder :).
Harry ve Harry Potter dünyasına aşık olanlar için bulunmaz bir koleksiyon @martiyayinlari 'ndan gelmeye devam ediyor. Ve sıradaki durağımız Albus Dumbledore, Hogwarts'ın Müdürü, serinin en dikkat çeken ve gizemli figürlerinden birinin hayati. Dumbledore bir bilge miydi ya da sırları var mıydı? Iyiliksever miydi yoksa kindar mi? Sıradışı bir hayatın son yıllarında onu yönlendiren şey gerçekte neydi?
"Aberforth, erkek kardeşinden, "Sırlar ve yalanlar, işte biz böyle büyüdük ve Albus....O doğuştan yetenekliydi," diye bahseder. Dumbledore asla kimseye tam olarak güvenmedi ve tüm kartlarını göğsüne yakın tuttu, özellikle Voldemort yeniden doğduktan sonra. "