Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İsmail Aydıngün

İsmail AydıngünKırım Tatarlarının Vatana Dönüşü yazarı
Yazar
Editör
10.0/10
1 Kişi
5
Okunma
0
Beğeni
374
Görüntülenme

İsmail Aydıngün Gönderileri

İsmail Aydıngün kitaplarını, İsmail Aydıngün sözleri ve alıntılarını, İsmail Aydıngün yazarlarını, İsmail Aydıngün yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
21 Şubat 2022 tarihine geldiğimizde ise Rusya, "Donetsk Halk Cumhuriyeti" ve "Luhansk Halk Cumhuriyeti'ni bağımsız devletler olarak tanıdığını ilan etmiştir. Bu gelişmeden üç gün sonra, 24 Şubat 2022 tarihinde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'ya karşı bir "özel askeri operasyon" başlattığını duyurmuş ve iki devlet arasında silahlı çatışma, daha doğrusu Rusya'nın Ukrayna'ya saldırarak işgal etmeye başlamasıyla Rusya-Ukrayna Savaşı başlamıştır. Rusya tarafından başlatılan bu askerî operasyon yalnızca Donbas bölgesiyle sınırlı kalmamış ve bütün Ukrayna'ya yayılmıştır. Sonuç olarak iki devlet arasında resmen ilan edilmemiş olsa da bir savaş hâli bulunmaktadır. Bu çalışmanın kaleme alındığı günlerde de silahlı çatışmalar sürmekte olup, "Donetsk ve Luhansk Halk cumhuriyetleri" Rusya'ya katılma isteklerini açıklamışlar ve 30 Eylül 2022 tarihinde Rusya'ya katılmışlardır. Bir başka deyişle, bu iki bölge de Kırım'a benzer şekilde Rusya tarafından ilhak edilmişlerdir.
Sayfa 668 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ YAYINLARIKitabı okudu
2014 yılında, Ukrayna ve Rusya arasındaki uyuşmazlıklar yalnızca Kırım'la sınırlı kalmamış ve Ukrayna'nın doğusunda yer alan Donetsk ve Luhansk bölgelerinde de Kırım'dakine benzer şekilde olaylar gelişmiştir. Nisan 2014'te, bu bölgelerde -Rusya vatandaşları liderliğinde, Rusya'nın yolladığı, desteklediği, finanse ettiği, teşvik ettiği- ayrılıkçı gruplar kontrolü ele geçirmişler ve bağımsızlık talebiyle bir referandum gerçekleştirmek amacıyla çalışmalarına başlamışlardır. 11 Mayıs 2014 tarihinde bu bölgelerde "referandum" gerçekleşmiş ve %90 oranında bağımsızlık lehine oy çıkmıştır. Gerçekleşen bu "referandumlar" sonrasında iki bölge de özerklik ilan etmişse de Ukrayna ordusu -Rusya vatandaslari liderliğinde Rusya'nın yolladığı ayrılıkçılara müdahale etmiş ve silahlı çatışmalar yaşanmıştır. vatandaşları liderliğinde, Rusya'nın yolladığı, desteklediği, finanse ettiği, teşvik ettiği ayrılıkçılara müdahale etmiş ve silahlı çatışmalar
Sayfa 667 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Tüm bu anlaşmazlıkların kökeninde Rusya'nın Ukrayna'yı kendi parçası olarak görmesi yatmaktadır. 1997 yılında, Boris Yeltsin'in, "Ukrayinlerin bizim insanlarımız olduğu kalplerimizden söküp atmamız mümkün değildir. Bu bizim kaderimizdir - ortak kaderimizdir söylevinin Rusya siyasi liderleri için hâlen geçerli olduğu aşikardır. Yeltsin her ne kadar Gorbaçov'u alt etmek için Ukrayna bağımsızlığıma destek vermiş olsa da onun dahi aklında iki ulusun tek bir milletin parçası olduğu fikrinin yattığı aşikardır.
Sayfa 654 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ YAYINLARIKitabı okudu
Putin, NATO'nun doğuya doğru genişlemesini Rusya için "varoluşsal bir tehdit" olarak tanımlamış ve bu genişlemenin Rusya için bir "ölüm kalım meselesi" olduğunu ifade etmiştir. Ona göre bu genişleme Rusya'nın "varlığını ve egemenliğini tehdit etmektedir.
Sayfa 609 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ YAYINLARIKitabı okudu
2019 yılında yapılan devlet başkanlığı seçimini kazanan Volodımır Zelenskıy, Poroşenko'nun çizgisini bir anlamda devam ettirmiş, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü konusunda taviz vermek istememiş, Batı'yla olan ilişkileri geliştirerek sürdürmüş ve NATO üyeliği konusunu sürekli gündemde tutmuştur. Bu tutum Rusya'nın 2021 yılında Ukrayna'ya karşı baskıyı arttırmasına neden olmuş ve sonuçta Ukrayna sınırına 100 bin asker sevk edilmiştir. En başta da vurgulandığı gibi, 24 Şubat 2022'de, Rusya yeniden Ukrayna topraklarını işgal etmiş ve geniş kapsamlı bir işgal sürecini başlatmıştır.
Sayfa 608 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ YAYINLARIKitabı okudu
2010 yılındaki başkanlık seçimlerinde iktidara gelen Yanukovıç, Sivastopol Limanının 2017 yılında sona erecek olan Rusya tarafından kullanımını 25 yıl daha uzatmasının yanı sıra AB ile Ortaklık Anlaşması hususunda adımlar da atmıştır. Ancak Rusya'nın AB konusundaki baskısı sonucunda Yanukovıç'ın Ortaklık Anlaşması imzalamayacağını ilan etmesi yine Ukrayna halkının protestolarına neden olmuş, Onur Devrimi olarak isimlendirilen protestoların fitilini ateşlemiş ve ülke çapında gerçekleştirilen kitlesel protestolar Yanukovıç'ın iktidarının sonunu getirmiştir. Yanukovıç'ın ülkeden kaçışından birkaç gün sonra, 27 Şubat 2014'te, Rus askerleri Kırım'ın stratejik yerlerinde kontrol sağlamış, 16 Mart'ta yapılan yasa dışı ve tartışmalı referandumla da Rusya'yla birleşme kararı alınmıştır. 31 Ekim 2010'da, Kırım'da yapılan son seçimlerde Kırım Parlamentosu'na sadece 3 milletvekili sokabilen Rusya yanlısı Rus Birliği Partisi'nin lideri Sergey Aksyonov, 17 Mart 2014'te, Başbakanlığını ilan etmiştir.
Sayfa 608 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
O dönemde gündemde olan bir diğer konu da şüphesiz Sivastopol Limanı'ndaki Rus donanmasydı.Kırım halkının ana vatanı olan Kırım yarımadası, 1783'te Rusya tarafından işgal ve ilhak edildikten sonra Rus toprağı olmuş; stratejik açıdan Rusya için büyük önem taşıyan bu yarımadanın 1954 yılında Ukrayna'ya verilmesi 1991 yılına kadar Rusya açısından önemli bir sorun teşkil etmemişti. Sovyetler Birliği'nin dağılması, Rusya'yı, 1954 yılında alınan bu kararı lağvetme çabalarına sevk etmiş, bu hususta Ukrayna üzerinde önemli bir baskı kurulmuş, sonuçta 1997 yılında Rusya'ya Sivastopol limanını kullanma ve 25 bin Rus askerinin askerî üste bulunması hakkı Ukrayna tarafından verilmiştir. Bunu takiben aynı yıl, Ukrayna ve Rusya arasında bir Dostluk Anlaşması imzalanmış ve ülkelerin birbirlerinin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı gösterecekleri hususunda bir kez daha mutabık olunmuştur.
Sayfa 607 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ YAYINLARIKitabı okudu
24 Ağustos 1991'de, Ukrayna'nın bağımsızlık ilanı Rusya'dan kopuşunun başlangıcı oldu. Ancak Ukrayna'nın sahip olduğu nükleer silahlar Batı ülkeleri ve Rusya'nın mutabık olduğu bir sorun olarak gündeme geldi. Ukrayna'ya verilen garantiler neticesinde, 1994'ün ocak ayında, Ukrayna, ABD ve Rusya, Ukrayna'daki nükleer başlıkların Rusya'ya gönderilmesine ilişkin üçlü bir anlaşma yaptılar. Aynı yılın aralık ayında ise ABD, Birleşik Krallık, Rusya ve Ukrayna, Budapeşte Memorandumu'nu imzalayarak Ukrayna'ya karşı güç kullanılmaması ve toprak bütünlüğüyle bağımsızlığının korunması karşılığında Ukrayna'nın silahsızlandırılması hususunda anlaştılar.
Sayfa 606 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ YAYINLARIKitabı okudu
24 Şubat 2021'de, uzun süredir Rusya-Ukrayna sınırında beklemekte olan Rus ordusu Ukrayna'yı işgal etti. Rusya kamuoyunun tam olarak ne olduğunu bilmediği ve birçok iletişim kanalına sınırlama getirilen bu süreçte Rusya, Ukrayna'yı "Nazisizleştirme", Donbas bölgesindeki Rusları koruma ve Ukrayna'yı silahsızlandırma hedefleri doğrultusunda "özel askerî operasyon" yaptığını ilan etti. Belarus- Ukrayna sınırında beklemekte olan Rus ordusunun Kıyiv'e doğru ilerlemesi ise sadece Ukrayna'da değil, birçok ülkede şaşkınlık yarattı. Ancak 2014'ten bu yana Ukrayna'nın zaten Rusya'nın işgali altında olduğunu ve Donbas bölgesindeki çatışmaların devam ettiğini unutmamak gerekiyor.
Sayfa 605 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ YAYINLARIKitabı okudu
Rusya projesi Rusların gözünde bir ayrılıkçılık olarak görünmekteydi. Bolşevikler (Kızıllar) ve Bolşevik karşıtı muhalefet (Beyazlar) birbirlerini acımasızca öldürebilir ve kendi aralarında savaşabilirlerdi ancak Ukrayna konusunda görüş ayrılıkları hiç yoktu. Kırmızı ya da beyaz olsun tüm Ruslar için Ukrayna, Rusya'nın ayrılmaz bir parçasıydı ve Rusya'nın Ukrayna ile eşit siyasi statüsü asla kabul edilemezdi.
Sayfa 346 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Ruslaştırma ve asimilasyon politikasının Ukrayna toplumunun özellikle üst sınıfları üzerinde çok etkili olduğu söylenebilir. Rus İmparatorluğu'nun yönetici sınıfının bir parçası hâline gelen Ukrayin siyasi, ekonomik ve kültürel seçkinlerin önemli ölçüde Ruslaştırılması, Ukrayna topraklarında Rus sömürgeciliğinin güçlendirilmesinin doğrudan bir sonucuydu. Büyük şehirler Ruslaştırmanın temel merkezleriydi ve Ukrayna'nın kent nüfusu esas olarak Ruslar, Yahudiler, Polonyalılar ve Ruslaşmış Ukrayinlerden oluşuyordu. Ukrayin kültürel kimliği kırsal alanlarda çok daha iyi korunmuş ve Ukrayin halkının büyük çoğunluğu köylülerden oluşmaya başlamıştı. Bu nedenle, Rus sömürge yönetimi altında kalan Ukrayin toplumunun sosyal yapısı önemli ölçüde bozulmuştu. Bazı istisnalar dışında, Ukrayin halkının pratikte ne kendi ulusal elitleri ne de kendi ulusal burjuvazisi kalmıştı.
Sayfa 324 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ YAYINLARIKitabı okudu
20. yüzyılın başında, Ukrayin halkının üzerinde yaşadığı topraklar çok uluslu Romanov ve Habsburg imparatorlukları arasında bölünmüş durumdaydı. Ukrayinlerin yoğun yaşadığı toprakların yüz ölçümü 739.000 km² tahmin ediliyordu ve bu alanın toplam nüfusu 46 milyondu. Hem toprak hem de nüfus bakımından Avrupa'nın en büyük ülkelerinden biri olan Ukrayna, Çarlık hükümeti tarafından resmen Rus İmparatorluğu'nun ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilirdi. Çarlık makamları ayrı bir Ukrayna ulusal kimliğinin, kültürünün ve dilinin varlığını reddederken, Ukrayinleri Ruslaştırmak ve asimile etmek amacıyla Ukrayna devlet geleneği ve Bohdan Hmelnitskıy'ın kurduğu Ukrayna Hetmanlık devletinin (1648-1764) tüm izlerini yok etmeye çalışmışlardı.
Sayfa 323 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ YAYINLARIKitabı okudu
Yaklaşık 9. yüzyılın başlarında Vikingler, yerel halkı yağmalamak ve başta kürkler ve köleler olmak üzere ganimetlerini İslam topraklarına götürüp satmak amacıyla Baltık Denizi'nden nehirler aracılığıyla Doğu Slav topraklarına ulaştılar. İlk başta Volga (İdil) Nehri, Vikingleri ya Hazar Denizi'ne ve ardından Harezm'e ya Bağdat'a ya da Don Nehri ve Karadeniz'e götüren ana yol olarak kullanılıyordu. Hazarlar bu ticareti kontrol ederler ve Vikinglerden %10 vergi alırlardı. Vikinglerden bahseden ilk tarihsel kaynak, onların 839 yılında Konstantinopolis'e gönderdikleri sefareti anlatır. Bu kaynakta, sefaretle gelen Vikinglerin İsveçli oldukları, "Rûs" olarak adlandırıldıkları ve hükümdarlarına kağan unvanını verdikleri bildirilmektedir. Son durum, aralarında bir hiyerarşinin varlığına ve aynı zamanda Hazar kağanlarıyla devlet ve akrabalık iddialarına işaret etmektedir.
Sayfa 21 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ YAYINLARIKitabı okudu
Aslında Herodot'un tasvir ettiği İskitya, Avrasya bozkırlarında bilinen ilk devlettir. Diğer bozkır imparatorlukları gibi başında bir kraliyet hanedanı, yönetici ve tabi kavimleri içeren, hiyerarşik olarak yapılandırılmış bir kavimler birliğiydi. Bağımlı kavimler çoğunlukla bozkır halklarıydı ancak onlar arasında orman halkları da vardı. Herodot, konargöçerlerin daha sonra diğer bozkır halklarında da kanıtlanan birçok âdetini anlatır. Siyasi kültürün özellikleri ve ziyafet gelenekleri gibi bazıları modern Ukrayinlerde hâlâ görülebilir. Eski Yunan ve Romalı yazarların yazılı kanıtların yanı sıra İskitler, İskit altını adıyla bilinen önemli bir sanatsal miras bıraktılar. Bunlar, Yunan kuyumcuları tarafından İskitlerin emriyle yapılmış ve İskit mezarlarında bulunan, belirgin İskit motiflerine sahip devasa altın takı stoklarıdır. Binlerce yıldır İskit höyüklerinin yağmalanmasının neden olduğu önemli kayıplara rağmen kazılarda hâlâ İskit eserleri bulunmaktadır. Bu ürünler Ukrayna'ya özgü medeniyetlerin etkileşimini açıkça göstermektedir. Rusların bu eserleri sahiplenmeye bu kadar hevesli olmaları şaşırtıcı değildir.
Sayfa 19 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ YAYINLARIKitabı okudu
Herkese kendi toprağı ve vatanı nasip olsun. Herkesin kendi örfünü, adetini, dinini yaşaması gerekir. Bunlardan ayrı kalan insan sayılmaz.
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.