James Lasdun Gönderileri
James Lasdun kitaplarını, James Lasdun sözleri ve alıntılarını, James Lasdun yazarlarını, James Lasdun yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Geç yaşta kurulan ilişkiler
Diğer tüm etmenlere baskın çıkacak türden derin bağlar kuramayacak kadar geç yaşta karşılaşmıştık. Birbirimiz için feda etmeye ya da katlanmaya razı olacağımız şeylerin sınırları vardı, bu sınırları sınamamıştık ama varlıkları su götürmezdi.
Sayfa 20Kitabı okudu
İçinde bulunanı meydana çıkarırsan, çıkardığın şey seni kurtarır. İçinde bulunanı meydana çıkarmazsan, çıkaramadığın şey seni mahveder.
Sen hayatın gerçek özüyle birebir temas halindesin. Onu bütün o ürkütücü görkemiyle görüyorsun. Çoğumuz hiç göremeyiz. Bir armağan o, soğaltım gibi ya da kehanet gibi...
Sayfa 159Kitabı okudu
Kadının gösterdiği anlayışı kötüye kullanmak dışında kadınların çektiği acıyı, ufak çaplı da olsa sömürmüş olmam, yapmakta olduğum şeyin gerçekliğini daha da derinleşirir gibiydi.
Ne zaman insanların yanında kendimi rahat hissetsem, hemen onların gizliden gizliye nefret ettiği ikinci bir ben canlandırıyordum kafamda. Çok geçmeden hangi tipin gerçeği yansıttığı ayırt edilemez oluyor ve kendimi her ikisiyle uyuşuyor buluyordum; tarafsız bir tutum içine çekiliyorum.
Gerçek neydi
Hakikatin açığa çıkarılması zor olabilirdi ama bu var olmadığı anlamına gelmiyordu. Çünkü vardı; kendi anında sabitti,değiştirilmezdi ve kessinlikle bir "inanç" meselesi değildi.
Sayfa 76 - YkyKitabı okudu
İnsanlar siyasi görüşlerini içinde bulundukları şartlara uydururlar.
Sayfa 71Kitabı okudu
Uyuyamamak bir yana, en kötüsü de başka hiçbir şey düşünememek.
Sayfa 24Kitabı okudu
Galiba tarafsız bir yargıya varmak için bir dayanak olmadığından, yani inanma hükümlülüğü tamamen inananın üzerinde.
Sayfa 18Kitabı okudu
"Seni sevsinler diye insanları zorlayamazsın..."
Sayfa 87Kitabı okudu
"Dünya o varken berraklaşıyor ama aynı zamanda sayısallaşmış, soğuk bir ateşte kurban edilmiş gibi küçülüyor..."
Sayfa 82Kitabı okudu
"Hakikatin açığa çıkarılması zor olabilirdi ama bu var olmadığı anlamına gelmiyordu, çünkü vardı; kendi ânında sabitti, değiştirilemezdi ve kesinlikle bir "inanç" meselesi değildi."
Sayfa 76Kitabı okudu