Bir fiziksel saldırı vardır, bir de epistemolojik saldırı diyebileceğim şey vardır, epistemolojik saldırı derken,meydana gelmiş istenmeyen her türlü olayın pişkince inkarını kastediyorum.
Kadının bedensel özerkliğini ihlal etmek yetmez. Kadının olan bitene dair anlatımı da yakalanıp boyun eğdirilmelidir. Pek çok vakada uzun vadede en travmatik olduğu ortaya çıkan işte bu ikinci saldırı, deyim yerindeyse kadının gerçekliğinin gasp edilmesidir..”