Jennifer Mathieu kitaplarını, Jennifer Mathieu sözleri ve alıntılarını, Jennifer Mathieu yazarlarını, Jennifer Mathieu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitabı ilk okumaya başladığımda kesinlikle hoşuma gitmeyeceginden emindim. Çok fazla İncil alıntısı vardı ve çok dini bir kitap gibi gelmişti. İncil e çok bağlı olan ve tarikat diye adlandırabileceğim küçük bir yerde yaşayan kız ve onun geniş ailesini konu olan bir romandı. Burada kadınlardan beklenen iyi bir eş ve iyi bir anne olmak. Fazlasına da asla izin vermiyorlar. Rachel ise öyle olmak istemiyor ve biz onun bu yolculuğunu okuyoruz. Çok daha fazlasını okumak istedim. Bundan birkaç yıl sonrasında neler olacağını öğrenmek istedim. İlk 50 sayfasından sonra sanırım elimden bırakamadım
Rachel, çok muhafazakar hristiyan bir ailenin kızıdır. Okula gönderilmemiş, kardeşlerine bakan, ev işi yapan ve iyi bir zevce olması için hazırlanan bir kızken istediği şeyin bu olmadığına karar verir ve bir adım atmak ister ancak kendisi için bir şeyler yapmanın bile günah olduğunu ona kabul ettiren bir ailesi varken adım atmaya korkar. Daha sonra yaptığı ufak bir hata hayatını tahmin edemeyeceği noktalara getirir. O kadar güzel bir kitaptı ki. Çok gerçek, çok üzücüydü. Hâlâ böyle yetiştirilen insanlar ve kısıtlayıcı aileler maalesef ki var ve var olmaya devam edecekler. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Rachel’ın arada kalmışlığı beni çok etkiledi. O sıkışmışlık hissini çok iyi biliyorum.
“erkek olmak çok zor olmalıydı. ne zaman markete girsek dünyevi kadınlar her yerdeydi - sımsıkı şortları neredeyse etlerini kesiyor ve kısa tişörtleri fazla şey belli ediyor olurdu. gözlerimin önünde lauren sullivan’la bloguna koyduğu resminde tişörtünün askılarının altından çıkmış siyah sutyen kayışları canlandı. gördüğümü unutmaya çalışarak gözlerimi yumdum.
dini bütün bir erkeğin yolculuğunun o kadar büyük bir kısmı bana ve ne giymeyi seçtiğime bağlıydı ki bu sorumluluk bazen beni dehşete düşürüyordu. cemaatteki erkeklerin bazen rahip garrett’ın tutkunun hapishanesi dediği şeyden kurtulmak üstüne konuştukları çalışma grupları düzenlediklerini biliyordum. öyle bir tutku hissetmenin nasıl bir şey olduğunu merak ediyordum. - herhalde biz kadınlar gerçek anlamda tutku hissetmiyorduk.
Sanırım bazı yönlerden hissettiğim ve yaşadığım şeyleri bana hatırlattığı için okurken fazlasıyla etkilendiğim bir kitap oldu. Karakterin maddi ve manevi her yönden nasıl köşeye sıkıştığını, nasıl baskılanıp en sonunda patladığını iliklerime kadar hissettim. Bu yüzden okuması bir anlamda zorlayıcı ama oldukça akıcı olduğundan tek solukta biten bir kitaptı. Belli bir noktaya ulaşmak için okuduğumuz aslında oldukça sakin bir hayatın sonunda bizi çıkardığı nokta ve o yolun insanı en derin duygularından yakalaması gerçekten değişik bir histi. Kimi anlarda bırakmayı bile düşündüm ama iyi ki okumuşum dediğim saf, temiz, yer yer sinirlendiren, bazen insanın içini burkan ama en sonunda gözleriniz dolu dolu işte özgürsün kızım diyeceğiniz bir hikayeydi. Çok büyük beklentiler olmadan okursanız oldukça keyif alacağınız birkaç saatte bitirebileceğiniz güzel bir kitap.
Neresinden bakarsak bakalım muhteşem bir kitaptı. Ülkemizde bir çok kadının cinsiyetçi toplum baskısına mağruz kaldığı durumların aslında tüm dünya için geçerli olması çok çarpıcı bir gerçek. Bence lise dönemine yeni girmiş ve toplumun cinsiyetçi rolleriyle yüzleşmek zorunda kalan her kızın okuması gereken bir kitap
Dişli KızlarJennifer Mathieu · Yabancı Yayınevi · 2020158 okunma