Johan Harstad; Bir nesir derlemesi olan ilk eseri Herfra blir du bare eldre [From Here You Only Get Older] 2001’de yayımlandı. Ertesi yıl kısa hikâyelerden oluşan kitabı Ambulanse [Ambulance], 2005 yılında da Buzz Aldrin, hvor ble det av deg i alt mylderet? [Buzz Aldrin, What Happened to You in All the Confusion?] isimli romanı çıktı. Roman Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, Almanya, Rusya ve Kore dahil olmak üzere on ülkede basılmıştır. 2007’de yayımladığı romanı Hässelby ile gençlik edebiyatı dalında Norveç Eleştirmenler Birliği ödülünü kazanan Harstad, ayrıca dört tiyatro oyunu yazmıştır. Genç yetişkinler için yazdığı ilk romanı olan Ay’da 172 Saat (orijinal adı: DARLAH: 172 timer på månen) 2008’de Norveç’in en prestijli edebiyat ödüllerinden biri olan Brage Ödülü’nü kazandı. Kitap şu an Avrupa, Asya ve Amerika’da on ülkede yayımlanmaktadır.
Unvan:
Norveçli Romancı, Kısa Öykü ve Oyun Yazarı, Grafik Tasarımcı
Aynadan kendisine bakan ihtiyar yüzü görünce yanaklarından yaşlar süzüldü. Sanki çocuklarına, karısına, tüm hayatına, eskiden olduğu insana yıllar ve yıllar boyu duyduğu özlem, her şeyi bir anda kavradığı kahredici bir saniyenin içinde sıkışmıştı.
Ay'da 172 Saat : Her ne kadar eksiklikleri olsa dahi iyi denilebilecek bir kitaptı. Bilimkurgu severler rahatlıkla okuyabilir. Kitap anlaşılır bir dile sahip.
Marslı romanının hem dünyada hem de ülkemizde haklı olarak kazandığı başarısından faydalanmak için İthaki Yayınları konu olarak az da olsa benzer bir romanı "Gençlik Romanı" olduğunu da en azından belirterek bizlere sundu. Roman gençlik romanın da ötesinde çocuk kitabı gibi. Karakterlerin tabir-i caizse ergence "yok ya ben Ay'a gitmeyeceğim ne işim var benim orada" gibi dert yanmalarının bolca olduğu, okunan sayfaların su gibi aktığı ama okunduktan 5 dakika öncesini hatırlayamadığım dolulukta aslında boşlukta bir roman. Birçok okur benim gibi Marslı beklentisi ile romanı alıp okumak isteyeceksiniz ama ne konu olarak ne de kalite olarak uzaktan yakından en ufak benzerlikleri olmadığını belirtmek isterim.
Okuduğum her kitaba başlamadan önce yaptığım gibi bunun da arka kapağını, iç kapağını, sayfalarının kokusunu, elimde duruşunu incelemek için elime aldığımda arka kapaktaki şu yazıyı gördüm ve dehşete düştüm. Bir süre daha kitaba başlayamadım ve oturup bu söz üzerine düşünmeye başladım. Yazan şey tam olarak şuydu: “Neden Ay’dan arkamıza bakmadan
Indirimde almıştım. Okuduğum ilk uzay kitabi olduğundan sebep midir? Bilemiyorum çok sevdim. Okumadım yaşadım resmen. Bana WOW sinyalinin ne olduğunu öğretti