John Cottingham Sözleri ve Alıntıları
John Cottingham sözleri ve alıntılarını, John Cottingham kitap alıntılarını, John Cottingham en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Senin sen olduğunu bilmenin tek bir yolu vardır, o da sen olan bilinçli özneyi olmaktır ve bu öznelliği deyim yerindeyse “içeriden” deneyimlemektir.
Sonuç olarak, çevrede herhangi bir yerde bulunan, aynı fiziksel, kimyasal, biyolojik süreçler yoluyla var olan ve işleyen varlıklar olarak anlarız kendimizi.
İnsan
İnsana dair pek çok duyusal kapasite ve faaliyetler, bağımsız olarak var olan tözler veya varlıklar değildir; biyolojik yaratığın büyüyüp gelişirken kazandığı sıfatları veya özellikleridir. Bu büyüme sürecinde, belki önce ilkel bir biçimde sonra dilin temelleri yavaş yavaş edinildikçe, biyolojik yaratığın bir “ben” olma hissi geliştirdiği bir nokta gelir. Tıpkı tekme atma veya görme kapasitesini geliştirdiği gibi, zamanla insanlığımız için çok önemli olan öznellik hissini, “benlik” hissini, kendilik hissini geliştirir. Biyolojik organizma bir deneyim öznesi haline gelmiştir.
Dolayısıyla, tabiri caizse, bir tanrı olsaydı ve sizin ya da benim gibi düşünen, özbilinçli bir varlık yaratmak isteseydi, yapması gereken tek şey, uygun beyin karmaşıklığına sahip biyolojik bir varlık yaratmak olurdu.
(İnsan beyninin karmaşıklığı neredeyse sonsuz olduğundan, 85 milyardan fazla nöronu ve 100 trilyon sinapsıyla beynin tüm nöral yollarını haritalandıran bir konektom üretmek, pratik olasılıklar alanının çok dışında kalır.)
“İnsan evrimi hakkında elimizdeki en makul hikayeler, evrimin çok yakın tarihini ve türün fiziksel özelliklerine ilişkin bazı değerlendirmeleri de kapsayacak şekilde, insanların bir dereceye kadar keşmekeş olduğunu öne sürmektedir; ve simgesel ve evrimsel kapasitelerinin hızlı ve muazzam gelişimi nedeniyle, ne bireysel ne toplumsal ölçekte onları tamamen tatmin edecek hiçbir yaşam biçiminin kendisini kanıtlamadığını göstermektedir.”
Bernard Williams
Descartes, sisteminin çoğu yerinde olduğu gibi, cevabı yine Tanrı' da bulacaktı. Başka bir yerde şu tespitte bulunur: "Tanrı, hareketin ilk nedenidir" ve " evrende her zaman aynı miktarda bir hareketi korur
Hepimiz ruhu şu bakımdan anlama göreviyle meşgulüz: deneyimleyen özne, bizi biz yapan çekirdek kendilik…
Beğenin ya da beğenmeyin, her birimiz, büyümek, öğrenmek ve olabileceğimizin en iyisine ulaşmak için bir yolculuktayız. Biz başarısızlıklarımızın ve yetersizliklerimizin ziyanı ve beyhudeliğinin üzerine yükseltebilecek ve aşkın değere ve öneme sahip olduğunu kabul ettiğimiz bir şeye doğru çekebilecek her şeye doğru çabalayan, teleolojik varlıklar olarak anlamalıyız kendimizi. Bu göreve talip olurken gerçek kendiliklerimizi gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Ruhu bulma görevi işte budur; ve insan yaşamının bir anlamı varsa, bu anlamın aranması gereken yer burasıdır.