Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

John Cottingham

John CottinghamAkılcılık yazarı
Yazar
9.7/10
3 Kişi
59
Okunma
9
Beğeni
1.019
Görüntülenme

John Cottingham Sözleri ve Alıntıları

John Cottingham sözleri ve alıntılarını, John Cottingham kitap alıntılarını, John Cottingham en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Modern, seküler Batı toplumunun “büyüsünün bozulduğu” söylenir sık sık; bununla kastedilen biraz da şudur: bilimsel ve teknolojik ilerlememiz, şeylerin gizemine ve kutsallığına dair hissimizi kaybetme pahasına gerçekleşmiştir. Yaşam koşullarımız üzerinde daha fazla kontrole sahip olabiliriz, ancak içinde yaşadığımız dünya cansız, mekanik hâle gelmiştir; güzellik ve anlamla dolu canlı bir mevcudiyetten ziyade kullanılacak bir araç hâline gelmiştir. “
Üzerinde konuşulamayan hakkında susmak gerekir
Reklam
Descartes'ın tanrısı
Descartesçı girişimi daha en başından tehdit eden berbat bir döngüsellikle karşı karşıyayız: Tanrı'nın varlığını bilinceye değin açık ve seçik algılarımıza güvenemeyiz; ama öte yandan açık ve seçik algılarımıza başvurmadan da Tanrı'nın varlığını kanıtlayamayız.
Dergah yayınları
İnsan olmak, içsel bir yaşama sahip olmaktır. Gayri-maddi güçlere sahip olduğumuz veya bilincimizin, beyin aktivitesine bağlı olmadığı anlamına gelmek durumunda değildir bu. Ancak, kendimizi anlama görevinde bilimin dilinin ve yöntemlerinin verebileceğinden daha fazla şey olduğu anlamına gelir. Böyle bir anlama görevi tamamen “dışarıdan”, ampirik gözlem ve bilimsel ölçümün nesnel yöntemleriyle gerçekleştirilemez, ancak “içsel” veya öznel boyutu içermelidir. Başkalarının yardımından vazgeçebileceğimiz anlamına gelmez bu: Biz tekbenci (solipsist) yalıtılmışlık için yaratılmadık ve gerçekten de kendimiz gibi “ruhlu varlıklar” olarak hemen tanıdığımız ve karşılık verdiğimiz başkalarından oluşan bir topluluğun parçası olmadıkça, insan olarak düzgün bir şekilde işlev dahi göremezdik.
Christopher Day, bizi insanlığımıza yabancılaştıran, modern mimaride çok fazla bulunan “sokak manzarasına hükmeden.. yüzsüz, mineral nesneler” yerine, “yaşam-yenileyici, ruh-besleyici, tin-güçlendirici nitelikleri olan binalar ve mekanlar” yaratmamız gerektiğini savunmaktadır. “Bu dava ciddiye alınmazsa, yok ediciler nesli olarak anılacağız; mekanların, ekolojik istikrarının ve insandaki insanın yok edicileri. Eğer ciddiye alıyorsak, ruh mekanlarını inşa etmek için bir şifa mimarisi inşa etmeye başlayabiliriz.” Altta yatan mesaj, insanların sömürücü ve yabancılaştırıcı varoluş biçimlerinden kendilerini kurtarmaları ve birbirleriyle ve doğal dünyayla uyum içinde yaşamayı öğrenmeleri gerektiğidir; ve bizim kendimize koyduğumuz “ruhu bulma” veya en azından onu daha iyi anlama göreviyle açık bir bağlantısı vardır bunun. Day, tanrısal veya aşkın olandan değil, “insandaki insanı” kurtarmaktan bahseder….
Reklam
Duygularımızın karmaşıklığını anlamak ve kabullenmek ve onları rasyonel olarak seçtiğimiz hedef ve projelerimizle uyumlu hale getirmek, insan ruhunun iyileşmesinin ve bütünleşmesinin çok önemli bir parçasıdır.
Sayfa 88
Kendimizi hayatta ve fiziksel olarak güvende tutmak için gerekenleri sağlama buyruklarının ötesinde, insan olmak, daha derin bir talebe, hakiki kimliğimizi arama ve bulma gerekliliğine tabi olmaktır.
Sıradan bir insanın bakış açısıyla bile değerlendiril diğinde, bir önceki kısımın sonunda bahsedilen hayatların, duyusal tatmine dayalı hayatın (Giovanni), güç istenci etrafında inşa edilen hayatın (Nietzsche) ve tek amacı sanatsal yaratıcılık olan hayatın (Gauguin), bunların hepsinin, insanın kendini gerçekleştirmesi için tutarlı planlar olmak bakımından sorunlar barındırdığı görülür. Çunkü tüm bu yaşamlar, temelde ben-merkezli terimlerle tanımlanan bir “iyi” tasavvur ediyor gibi görünmektedir.
Ne kadar kulaklarımızı tıkasak da talep kaçınılmazdır. Ve bu talebe yanıt verme biçimimizde ya kendimizi bulacağız ya da kendimizi kaybedeceğiz.
128 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.