En Eski Josanne La Valley kitaplarını, en eski Josanne La Valley sözleri ve alıntılarını, en eski Josanne La Valley yazarlarını, en eski Josanne La Valley yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Herkese merhaba ️ Bugün size harika bir kitap ile geldim. On dört yaşındaki Mehrigül bir köyde ailesi ile yaşamaktadır. Yoksulluk, sefalet içinde yaşayan bu ailenin kızı olan Mehrigül okula gitmek ister ama durumları buna el vermez. Pazarda babası ile birlikte sepet satıp okuluna dönmek için para biriktirmek ister çünkü hayali müzede çalışabilmek ve Uygur atalarının yolculuklarını misafirlere anlatmaktır. Yine pazarda çalıştığı bir gün yabancı bir kadının sepetine yüksek bir miktar ödemesi ile sönen umutları tekrar yeşerir ve kadın daha çok sepet yapmasını ister. Babası ise bu olaya oldukça karşıdır çünkü onu yaşıtları gibi fabrikaya işçi olarak göndermek ister. Annesi ise psikolojik olarak sıkıntılıdır, işlere yardım etmez ve hem işlerin yükü hem ailenin yükü Mehrigül’e kalır. İşte bu mücadelenin hikayesini anlatıyor. Mehrigül’ün azimle ilmek ilmek yeni sepetler örmeye çalışmasını ve tutkusunu görüyoruz. Çok güzel bir hikayeydi kesinlikle tavsiye ediyorum.
Mehrigül kendisinin de rüzgârda salınan bir ağaç gövdesi gibi olması gerektiğini biliyordu, kırılmadan bükülmeyi öğrenmeliydi. Hem eğilmeyi hem de dayanmayı bilmeliydi.
Mehrigülün içler acısı hikayesi ,kitabı okurken onun acılarını da tek tek hissediyorsunuz.Çocuk kitabı gibi gözüksede hepimizin okurken merak duyacağına inanıyorum.Sonuna kadar merak ettim amerikalı kadın gelip sepetlerini alacakmı diye.Ve aynı zamanda belkide bazılarımızın gözden kaçırdığı uygur türklerine Çin liler tarafından yapılan ve halen yapılmakta olan siyasi ve kültürel baskılara da tanık olmamızı sağlıyor.Okunmalı
Üzerleri gri bir toz tabakası ile kaplıydı. Kırmızı platform topuklu ayakkabı değildi. Mehrigül'ün köylüye benzemesine aldırmayan, duyarlı birinin ayakkabılarıydı bunlar.
çöl fırtınası gözlerime doldu, soğuk içimi üşüttü..öyle bir kitap her kelimesi ruhuma işledi.hayal kurmanın ne büyük lüks olduğunu anlatan bir kitap.okuduklarımın yaşanmamış olmasını dilerdim :( yazarın anlatımı, değindiği konu bir solukta okunan bir kitap.
“Duasının gerçekleşmesi için kendisinin de rüzgârda salınan bir ağaç gövdesi gibi olması gerektiğini biliyordu, kırılmadan bükülmeyi öğrenmeliydi. Hem eğilmeyi hem de dayanmayı bilmeliydi.”
Gerçekten çok güzel anlatılmış çok yalın bir dilde ve sadelikte oluşturulmuş bir kitap tutuyoruz elimizde. Hiç merak etmemiş hiç ilgi alanınıza girmemiş dahi olsa Uygurlar hakkında araştırmaya başlıyorsunuz. Aşırı bilgi veren bir kitap olmadığı için roman tadında hızlıca okunacak bir eser. Kitaptaki tüm karakterleri gerçekten anlayabiliyor kendinizi rahatlıkla karakterlerin içine katabiliyorsunuz. Mehrügül’ün çırpınışını annenin içten içten tükenişini dedenin düşüncelerini yüreğinizde hissediyorsunuz. Kesinlikle tavsiyedir ️
Zor bir coğrafyada zor bir yaşam mücadelesi. Mehrigül, ismi kadar güllük gülistanlık bir hayat yaşayamamaktadır ne yazıkki. Doğu Türkistanlı bir Uygur kızıdır Mehrigül. Kanla sulanan, nefret tohumları ekilen, ciddi bir asimile çalışmalarının laboratuvarı olmuş coğrafyanın cesur yürekli kızının hayatını muhteşem bir ustalıkla işlemiş yazar. Adını duyduğumuz fakat acısını anlayamadığımız bizden olan kardeşlerimizin yaşadıkları zor bir hayatı anlayabilmemiz için kitap güzel bir fırsat sunuyor. Mehrigül’ün azmi, cesareti ve inancı yılmış, tükenmiş ve kendini yolun sonuna gelmiş hisseden herkese örnek olabilecek türden. Okuyun,okutturun.