Joseph Kastein

Sabetay Sevi yazarı
Yazar
8.2/10
17 Kişi
49
Okunma
0
Beğeni
1.505
Görüntülenme

En Eski Joseph Kastein Sözleri ve Alıntıları

En Eski Joseph Kastein sözleri ve alıntılarını, en eski Joseph Kastein kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sabetay Sevi, 1626 yılında tüccar bir ailenin çocuğu olarak İzmir’de doğdu. Sabetay Sevi’nin aile bireylerinin aksine ticarette değil, dini konularda başarılı olacağı küçük yaşlarda anlaşılmış ve Sabetay Sevi, 18 yaşlarında Tora ve Talmud üzerinde ciddi bir eğitim almış bir haham olmuştu. Sevi’nin ilgi sahası Kabala’ydı.
Yahudi mistisizm öğretilerinin bütünü olan Kabala; mistik alıştırmalar (pratik Kabala) ve Sefer Ha Yetzirah (Yaratılış Kitabı) adı altında Tora’nın yorumlarını içeren (Teorik Kabala) kitaplarını kapsar. Zohar, İspanya kültürünün önemli bir simgesidir. Kabalistik düşünce ise, 16. yüzyılda Safed’de altın çağına ulaştı. Rabi İzak Luria ve öğrencileri, Tora’ya yeni anlamlar kazandırdıkları gibi, Sabetay Sevi hareketini hazırlayacak ‘Kurtarıcı Maşiah’ fikrini getirdiler.
Reklam
Bu dönemde Doğu Avrupa ve Rusya’da yaşanan olumsuzluklardan Yahudiler sorumlu tutularak kitleler halinde öldürülmüş, sağ kalanlar ise yaşadıkları topraktan kovulmuşlar ve tedirginlik içinde yaşıyorlardı. Aynı dönemde Osmanlı topraklarında da siyasal çalkantılar vardı. Osmanlı orduları yenilgiler alıyor, iç isyanlar ve kargaşa bir bunalım ortamı yaratıyordu.
Yahudi din bilimcilerinin yaptıkları hesaplamalara göre, 1648 yılı beklenilen kurtarıcının geleceği yıldı. Kabala ile olan ilişkisi nedeniyle zorlu ve dindar bir yaşam süren Sabetay Sevi, beklenen Mesih’in kendisi olduğuna inanıyordu: Zohar’a göre, Mesih geldiğinde Yahudiler onu tanımayacaklar; üstelik Kurtarıcı Rab’den yeni mesajlar getireceğinden, Tora’nın kuralları da ihlal edecekti! Nitekim Sabetay Sevi, aynı yıl İzmir’de ‘Mesihliğini’ ilan ettiği zaman Tanrı’nın ağza alınması yasak olan ismini telaffuz etmek gibi ihlallerde bulundu.
Sabetay Sevi, etrafına hızla birçok mürit topladı. Diğer sahte Mesihlerin aksine, fikirleriyle felsefe alanında mücadele edemeyen Rabanut, Sevi’nin bilgisine ve zekâsına karşı gelemiyorlardı. Sabetay Sevi’nin 1650’lerin başında İslam mutasavvıfı, Niyazi Mısri ile görüştüğü bazı kaynaklar tarafından belirtiliyor. Nitekim 19. yüzyılda Osmanlı siyasal yaşamında önemli roller üstlenen Melamilik Tarikatı, fikirlerini Mısri’ye dayandırmış, üyelerinin pek çoğu Sebataycılardan oluşmuştu. Sabetay Sevi,1663’te Kudüs’e gitti ve buradaki Yahudilerin temsilcisi olarak seçildi. Sabetay Sevi, bu arada Polonya’da kötü şöhretiyle tanınan ve Osmanlı ülkesine kaçan Sara adında bir kadınla da evlendi. Sabetay Sevi, bu hareketini Tanah’taki bir olaya dayandırmıştı.
Mesih olarak Sevi’yi kabul edenler, bu durum karşında büyük bir düş kırıklığına uğradılar ve umutsuzluğa düştüler. Natan Levi’ye göre ise, Sabetay Sevi sadece zahiren dinini değiştirmişti. Amacı Yahudileri kurtarmaktı. Sabetay Sevi’nin dinini değiştirmesi genellikle tam olarak açıklanamayan gerekçelere bağlanır. Gerçekte, genel kanı Sabetay Sevi’nin mesihlik iddiası taşıyan bir paranoyak oluşudur. Ancak Sabetay Sevi’nin müritleriyle beraber olduğunu haber alan otoriteler, onu tek bir Yahudi’nin dahi yaşamadığı Arnavutluk’un Ülgün kasabasına sürdüler. Orada günlerini yalnızlık içinde melankolik ve mistik bir atmosferde geçiren Sabetay Sevi, 1676’da öldü. Müritleri, Sevi’nin denize girdiğine ve su üzerinde yürüyerek yok olduğuna inanmışlardır.
Reklam
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.