Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Karen Armstrong

Karen ArmstrongTanrı'nın Tarihi yazarı
Yazar
8.0/10
596 Kişi
2.611
Okunma
246
Beğeni
12,1bin
Görüntülenme

Karen Armstrong Gönderileri

Karen Armstrong kitaplarını, Karen Armstrong sözleri ve alıntılarını, Karen Armstrong yazarlarını, Karen Armstrong yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İsrail'in üç büyük atasının -İbrahim, oğlu Ishak ve torunu Yakub- yalnızca tek bir Tanrı'ya inanan tektanrıcılar olduğunu düşünürüz. Bunun hiç de böyle olmadığı görülüyor. Gerçekten de bu ilk dönem İbranilerini Filistin'deki komşularının birçok dinsel inanışını paylaşan paganlar olarak adlandırmak belki daha doğru olur.
Dinin bugün pek ilgi çekmeyen birşey gibi görünmesinin nedenlerinden birisi, birçoğumuzun, artık etrafımızın bilinmeyenle çevrili olduğunu unutmuş olmasıdır. Bununla beraber, bunun sonuçlarından birisi de, daha geleneksel toplumların her düzeyindeki insanların yaşamlarını kaplayan, bir zamanlar bu dünya yaşantımızın temel unsurlarından biri olan 'tinsel' ve 'kutsal' olana yönelik algı ve düşüncemizi silip atmış olmamızdır.
Reklam
Yazarın düşüncelerinden…
Birbiriyle ilişkili üç tek Tanrıcı dinde, Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam'da, Tanrı düşünce ve deneyiminin tarihini araştırmaya başladığımda, sadece Tanrı'nın insan gereksinim ve arzularının bir yansıması olduğunu bulmayı bekliyordum. Bu gelişimin her aşamasında 'O'nun, toplumun korku ve özlemlerinin aynası olacağım düşünüyordum. Sezgilerim tamamıyla yanlış çıkmadı ama bazı bulgularım beni fazlasıyla şaşırttı ve bunları otuz yıl önce, dinsel yaşama başladığımda öğrenmiş olmayı isterdim. Tanrı'nın yukardan bana inmesini beklemek yerine kendi içimde O'nun duygusunu yaratmaya, çalışmam gerektiğini -üç inancın yetkin tektanrıcılarından- duymak beni bir yığın endişeden kurtarırdı.
Tanrı bizi ve bizim dünyamızı ancak genel olarak ve evrensel terimlerle bilir; özel olanlarla uğraşmaz.
Sayfa 276 - PEGASUSKitabı okudu
Kendisini bilen , Tanrısı’nı bilir
Sayfa 273 - PEGASUSKitabı okudu
Mitoloji genellikle özünde yaşamsal sorunlardan duyulan ve salt mantıksal önermelerle giderilemeyen kaygıdan kaynaklanır.
Reklam
Tao Yaşam Kaynağı, Mükemmel Ata ve aynı zamanda Ana'dır. Tarih öncesinin insanoğlu Ulu Ana'yı öfkeli ve şiddetli biri olarak görürdü. Fakat yeni Eksenel ruhta Laozi ona merhameti yakıştırmıştı.
Bundan böyle insanlar, yardım için tanrılara yönelmeyeceklerdi; ritüel alanında kendilerine düzenli bir dünya yaratmak zorundaydılar. Böyle törenlerle oluşan Brahman adındaki güç öyle yoğun bir biçimde yaşanırdı ki tanrıların ötesinde son gerçeklik olduğu ve dünyayı var ettiği düşünülürdü.
Eksenel ruh içsel yansımayı ve kendini sorgulamayı; kendinin ( nefis ) derinlerinde yatanların özenli çözümlemesini gerekli kılıyordu. Önce kendi gereksinimlerini, dürtülerini ve eğilimlerini irdelemezsen, başkalarına da doğru davranamazdın; başkalarına uygun biçimde saygı göstermek için shu ( "kendine yaklaşmak" ) sürecini yaşamak gerekirdi.
Reklam
520 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitabı bir tez gibi düşünürsek argümanlarını çok kısaca şöyle özetleyebiliriz: 1. Modernite öncesi din tamamen sembolikti. Mitos ve logos ayrıydı. İnsanın bilgisinin sınırlılığı ve Tanrı'nın hep bilinmeyecek alanda kalması kabul edilen ve hoşnut olunan bir durumdu. Din, ibadetler ve ritüeller, kısacası "eylem" olmadan
Tanrı Savunusu
Tanrı SavunusuKaren Armstrong · Pegasus Yayınları · 201959 okunma
Kimilerinin uygarlığı felaket olarak görmesi şaşırtıcı değildir. Kutsal kitapların yazarlarına göre Tanrıdan kopunca insan cennetten kovulmuştu. Kent yaşamının özünde şiddeti içerdiği, öldürme ve sömürmeye olanak verdiği görülüyordu.
Yeni yapılar yerle bir edilen daha önceki yapıların kalıntıları üzerine inşa edilirdi, dolayısıyla çürüme ve yenilenme süreci kent planlamacılığı sanatını doğurdu.
Öte yandan bu boyuttaki büyük değişim büyük korkular da getirmişti. Tarihin yok etme süreci olduğu söylenmektedir, çünkü her gelişim kendinden öncekini ortam kaldırmayı gerektirir.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.