“İdeoloji” anlamının ilk varyantını kısmî, İkincisini ise bütünlükçü ideoloji kavramı olarak adlandıracağız. Bu sözcükle, karşı tarafın belli başlı “fikir” ve “düşünceler”ine inanılmamak gerektiği kastediliyorsa eğer, o zaman söz konusu olan kısmî bir ideoloji kavramıdır. Zira, bu “fikir” ve “düşünce”ler, karşı tarafın çıkarına uygun olmayan bir gerçeğin bilinçli bir şekilde örtbas edilmesi olarak ele alınır. Bu bağlamda, bilinçli yalandan, yarı bilinçli içgüdüsel örtbas etmeye ve bir başkası tarafından yanıltılmadan özyanılmaya uzanan geniş bir alan içindeki her şey söz konusu olabilir. Kendini basit bir yalancılık kavramından ancak yavaş yavaş sıyırmış olan bu ideoloji kavramı, kelimenin birçok anlamında kısmîdir. Kısmî niteliği karşısına, radikal, biitünlükçü bir ideoloji kavramı çıkartıldığında, anında göze çarpmaktadır. Bir çağın ya da tarihsel-toplumsal açıdan somut olarak tanımlanabilen bir grubun -örneğin bir sınıfın- ideolojisinden bahsetmek bu çağın ya da bu grupların bütünlükçü bilinç yapılarının özellikleri ve niteliği anlamında mümkün olabilir.