Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kate Fleet

9.4/10
8 Kişi
25
Okunma
1
Beğeni
768
Görüntülenme

Hakkında

Dr. Kate Fleet, Cambridge Üniversitesi, Newnham Kolej’deki Skilliter Osmanlı Çalışmaları Merkezi’nin müdürüdür. Aynı zamanda Turkish Historical Review’ün de editörü olan Kate Fleet, 2012 yılından itibaren The Encyclopaedia of Islam Three’nin yönetici editörlerinden biri olarak görev yapmaktadır. Yayınları arasında European and Islamic Trade in the Early Ottoman State: The Merchants of Genoa and Turkey (1999; Erken Osmanlı Döneminde Türk-Ceneviz Ticareti, 2009) ve Cambridge History of Turkey’nin editörlüğünü yaptığı I. cildi (Byzantium-Turkey, 1071-1453, 2008; Türkiye Tarihi, I, 1071-1453, 2012) ve Suraiya Faroqhi ile birlikte editörlüğünü yaptığı II. cildi (The Ottoman Empire as a World Power, 1453-1603, 2013) yer almaktadır.
Unvan:
Akademisyen, Yazar

Okurlar

1 okur beğendi.
25 okur okudu.
35 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bu seyirden İstanbul'u okumak mümkün olmaz mı? Ve hüznü...
Genç atlar, zengin ve modern Şişli bölgesine verilirdi. Üç yıl sonra bunlar Aksaray'a, ondan üç yıl sonra Azapkapı'ya, Azapkapı'da iki yıl çalıştıktan sonra bir yıllığına Topkapı'ya kaydırılırdı. En sonunda ise Samatya'ya yollanırlardı. Bundan sonra hâlâ yürüyebilir durumda olurlarsa eşek sürücülerine bedavaya verilir ve şehirde yük taşırlardı.
Cezalandırma, kanun hâkimiyetini açık ve net bir biçimde hatırlatan aşırı ölçüde vahşi cezalarla da yapılabiliyordu. 1596'da, rezil davranışlarıyla nam salmış bir yeniçeri, iyi aileden bir imamın güzel bâkir oğlunu zorla alıkoyup onunla açıkça ortalıkta gezinmeye kalkışınca bedelini ağır ve dehşet verici bir biçimde ödedi. İkisi birlikte Üsküdar'da yakalandı ve oğlana başına gelenler anlattırıldı. Daha sonra yeniçeriyi Tophane'de paçavralara sarıp bir topun ağzına yerleştirip topu ateşlediler. Bu feci cezalandırma şekli halkı dehşete düşürdü.
Reklam
Mayıs 1808 başında, kadınlar ellerinde sırıklarla, şehrin iaşesinden sorumlu yetkili olan İstanbul kadısının konağına yürüyüp eve dalarak öğle yemeğindeki kadıyı hazırlıksız yakaladılar. Önüne dizili sahanların kapaklarını kaldırıp "Papaz herif, sen böyle mükellef taam eylerken biz açlıktan ölüyor, bir ciğeri yirmi beş paraya yiyoruz." diyerek onun üzerine yürüdüler. Çok korkan kadı, yemeğini bırakıp harem dairesine kaçtı. Kadınlar, protestolarına devam ederek Bayezid Camii'nde cuma selamlığına gitmekte olan padişaha arzuhâl verip, bir yandan da uçlarına ciğer ve mumbar astıkları sırıklarını sallayıp "Efendimiz, uyan ve bizi düşün. Pahalılığa dayanamıyoruz, aç kaldık." dediler.
Padişahlar, çok daha şahsi konularda bile dedikodulara hedef olup bunlara karşılık verme gereği hissediyordu. I. Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan ile evlenecek olan Rüstem Paşa'nın cüzamlı olduğu yönündeki ısrarlı dedikodular sonucu, bir doktor çağırılarak paşaya bit muayenesi yapıldı. Cüzamlılarda bit bulunmayacağı inanışı vardı. Rüstem Paşa'da bit bulunduğu duyurulunca evlenmesine izin verildi.
Sakalını Kaşıyan Ölü Padişah
Bu dönemlerde, bir veraset hukukunun yokluğunun da etkisiyle, görünmeyen bir padişah huzursuzluk ve istikrarsızlık demekti. 1421'de, ölüm döşeğindeki Sultan I. Mehmed, oğlu II. Murad yanına ulaşamadan son nefesini vereceğinin farkında olduğundan, bela çıkarmak istemiyorlarsa ölümünü kimseye haber vermemeleri için vezirlerini uyardığı zaman, onların bu ölümü gizlemek için olmadık çarelere başvurmaları bu yüzdendi. Vezirler, her şey yolundaymış gibi işlerini sürdürmeye çalıştıkları hâlde, askerler huzursuzlandılar. Erken Osmanlı dönemi vakanüvisi Âşıkpaşazade'nin aktarımıyla, "Padişahımız hani? Ne oldu, çıkmaz." dediler. Vezirler, hekimlerin çıkmaya bırakmadığını söyleseler de bu cevap onları tatmin etmedi. Bunun üzerine bir tertip yaptılar. Ölü padişah, kollarını hareket ettirmek üzere arkasına oturtulan bir gençle göründü. Karşılarında basbayağı sakalını kaşıyan padişahı gören yeniçeri ağaları işlerinin başına döndüler ve ceset apar topar kaldırılıp yeniden saraya sokuldu.

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
268 syf.
8/10 puan verdi
·
12 saatte okudu
Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan başlayarak 15. yüzyılın ortalarına dek Türk-Ceneviz ilişkilerinin anlatıldığı kitap 9 bölümden oluşmaktadır. İlk olarak "Tarihsel Çerçeve" başlığıyla kısaca giriş yapılmış, Venedik-Ceneviz savaşları ve antlaşmalarına kısaca değinilmiş ve sonrasında ticareti yapılan ürünler ve para ayrı ayrı birer başlık altında detaylıca sunulmuştur. Ardından İstanbul'un fethiyle birlikte ve fetih sonrasındaki Ceneviz-Osmanlı ilişkileri anlatılmıştır. En sonunda ise genel bir değerlendirme için "Latinlerin Erken Dönem Osmanlı Ekonomisine Katkısı" başlığı altında sonuç bölümü yazılmıştır. Kitapta Osmanlı-Ceneviz ilişkileri temelinde Venediklilere de değinilmiştir. Dili oldukça anlaşılır durumdadır.
Erken Osmanlı Döneminde Türk Ceneviz-Ticareti
Erken Osmanlı Döneminde Türk Ceneviz-TicaretiKate Fleet · İş Bankası Kültür Yayınları · 20092 okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
Neredeyse yürürken bile okuduğum, elimden bırakamadığım değil ama elimden bırakınca özlediğim bir kitap oldu. ............................................
Osmanlı İstanbul'unun Toplumsal Tarihi
Osmanlı İstanbul'unun Toplumsal TarihiKate Fleet · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201423 okunma
432 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitap; bolca kaynaktan faydalanılması, planının düzgünlüğü, akıcı ve keyifli anlatımı ile konuya ilgi duyanlar için lezzetli, doyurucu bir kitap. Birçok farklı cepheden ve dönemden Osmanlı İstanbul'unu görmek mümkün. Ayrıca kitaba hoş çizimler, fotoğraflar da eklenmiş ki kitabın zaten keyifli olan akışı daha bir ilgi çekici, daha bir hoş hâle gelmiş. Hem tarih hem İstanbul meraklısı olarak kitaptan oldukça istifade ettiğimi söyleyebilirim. Kaynakçasından dahi epeyce notlar aldım gelecek okumalarım için. Belki de iyi kitaplar, insanın dimağını iştahlandıran kitaplardır. "Osmanlı İstanbul'unun Toplumsal Tarihi" de meraklısının merakına merak katacak iyi kitaplardan. Tavsiye edilir.
Osmanlı İstanbul'unun Toplumsal Tarihi
Osmanlı İstanbul'unun Toplumsal TarihiKate Fleet · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201423 okunma