Ben çoktan unuttum ismini
Benden çaldığın dakikaları sayıyorum
Damarlarına sarı fosforlu kalemle adımı yazıyorum
Sen istesen de unutamayacaksın beni
Ben istesem de fotoğrafını çekmeyeceğim
Gözüm telefonda değil artık
Seninse hala kedin yok
Adresin yok
Yüzün yok
Yüzsüz çırpınışlarının arasında hiç ölmeyeceğim sandın
Evini bulamayacağımı
Parmakların çözülüyor Ankara
Ellerine bak
Sarı fosforluyla çizme artık şiirleri
Ben çoktan unuttum ismini
“Uzayan kısalan saçlardan, sana ait olmayan anlardan, gitmediğin yollardan yorulmadın mı? Canım, birini pencere kenarına çiçek koyacak kadar sevmek lazım.”
Durmak, duramamak, durduğu yeri tanımamak insanın kendisiyle hiç tanışamamasının nedeni.
Mutluluğu omuzdan omuza arayan,
sadece arandığını bulur. Yani sağlam durmayanı..
İnsanın hainliği, yaralarını kabullenmediği için. Yaraları sevmek lazım,
karanlığı da.
Karanlık iyidir, kir tutar.
Acıysa insanı tok...
Gece kadar insanı seven yok. Bazıları iyi ki var, kimileri neyse ki yok...