Kitab tam bi bombaydi . Askindan tutunda ..
Kafamin icinde donup duran hic bitmeyen soru isaretlerine kadar kitab tam bi efsana gizem ve merak duygusu hic bitmiyo deli gibi merak edip en sonunda bombanin pimini cekiyo yazarin kalemi tam aşık olunacak cinsten .....
“Koşarak kaçabilir miyiz?” Diye sordu Emily
Draven gözlerini domuzdan ayırmadı. “ Domuzdan koşarak kaçmak mesele değil leydim, asıl mesele nedimeniz ya da benden daha hızlı koşup koşamayacağınız.”
Draven etkilenmişti. Hangisinden daha çok hoşlandığından emin değildi. Gülümsemesinden mi, göğsünde hissettiği ellerinden mi, yoksa onu düşünmüş olmasından mı? Üçü de ruhunun derinliklerine işlemişti.
Derek ile Sara Craven' in çağlarına uymayan şekilde matematik ile ilgilenen kızlarının mantık mı yoksa aşk evliliği mi yapacağını hikaye eden küçük bir hikaye. Bir tarafta lady olmak diğer tarafta mütevazi bir doktorun karısı olmak...
Yazarı tanımıyordum ve kitabın adı dark bir atmosfer hissi veriyordu bu yüzden elim gitmiyordu açıkçası. Tarihi aşk romanlarında isim yapmış yazarların dahi güvenilmez olduğunu düşünürüm, tanımadığım yazar olunca hiç beklentisiz başladım (saçma sapan ortamlar, karakterler, uzun ve romantik beni hiç ilgilendirmeyen dramlar ve savaşlar da okuyabilirdik, kim bilir?) ama sonunda beğendiğim bir kitap oldu. Tabii yayınevinin tutup 5. kitabı 3. kitap olarak çıkartmamış olmasını tercih ederdim, atlanan kitaplara ve karakterlere neye göre karar veriyorlar bilmiyorum ama işin sonunda seriyi yarım hatta yarım bir kırkyama gibi bırakmış oluyorlar. Neden yapasınız bunu arkadaşlar?
Neyse, kitaba gelirsek, keyifli, gizemli, konusu ve kurgusu olan, şöyle bi' bakınca her açıdan güzel bir tarihi aşk romanıydı.
“Siz tek başınıza, tek bir kılıçla tüm dünyayla savaşmak istiyorsunuz ve bu iyi bir şey. Ama siz öldüğünüzde kılıcınızda susacak. Bence kötü adamla savaşmak çok önemli ama iyi bir insan yetiştirmek daha önemli. Birden fazla iyi insan yetiştirebilirseniz daha da iyi olur tabi. Böylece siz öldüğünüzde arkanızda kötülüklerle savaşacak koca bir nesil bırakmış olursunuz.”